Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1304 E. 2022/1683 K. 08.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 08/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 08/11/2022

Davacılar vekili; davalı …’in sürücüsü davalı …’nin maliki ve davalı şirketin ZMM sigortacısı olduğu aracın davacıların eş ve babaları …’ın kullandığı motosiklete çarpması sonucu oluşan ölümlü trafik kazasında desteklerini kaybeden davacı eş ve çocuklar için şimdilik 1.000’er TL destekten yoksunluk tazminatı ve 500 TL cenaze giderinin davalılardan, 50.000’er TL manevi tazminatın davalı sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiş, 20/06/2018 tarihli dilekçe ile ödeme nedeniyle sigorta yönüyle destekten yoksunluk tazminatından feragat ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … ; davalılar murisinin ehliyetsiz olup kazaya kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, davanın reddi gerektiğini,
Davalı sigorta vekili; davalıya ait aracın 310.000 TL poliçe teminat limiti ile ZMMS sigortalı olduğunu, zarar ve kusurun ispatı gerektiğini,
İleri sürmüşlerdir.
Mahkemece; davalı sigorta şirketinin teminat limitini aşan miktardaki zarar yönüyle davacı eş … için 34.851,41 TL, davacı … için 6.918,83 TL, davacı … için 3.682,97 TL destekten yoksunluk tazminatı, sigorta şirketi dışındaki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, sigorta hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, cenaze masrafı talebinin reddine her bir davacı için 40.000’er TL manevi tazminata yasal faiziyle birlikte hükmedilmiştir.
İstinaf eden davalı … ve … vekili; ceza dosyasının kesinleşmesinin beklenmediğini, olayda 2 kaza olup ilk kazada ölenin aracını davalı sürücünün aracının önüne kırması ile aracın uçuruma düşmesi şeklinde olup davalı sürücünün desteğin ölümü ile ilgili olayda bir kusuru bulunmadığını, hükmedilen tazminatların yüksek olduğunu, feragat nedeniyle ret vekalet ücreti verilmesi gerektiğini, sigorta yönüyle davadan feragat edilmesi nedeniyle sürücü ve işletenin sigorta teminat limiti uyarınca 310.000 TL üzerinden muaf tutulması gerektiğini, belirlenen toplam tazminatın sigorta poliçe limiti içinde kalması nedeniyle bakiye zarar ile sorumlu tutulamayacaklarını, sigortanın açtığı rücu davasının birleştirilerek görülmesi gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Dava, destekten yoksunluk tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
Antalya 23. Asliye Ceza Mahkemesinin … – … esas ve karar sayılı dosyasında yapılan yargılamada sanık …’in sevk ve idaresindeki araç ile hafif iniş eğimli yolda sağa virajda olay yerine geldiğinde hızlı olması nedeniyle virajı alamadığı ve direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçtiği, bu sırada karşı yönden ve şeridinden motosiklet ile gelen davacılar desteğinin kullandığı motosikletin sol yan kesimine, aracının sol ön kısmı ile çarptıktan sonra seyrine göre sol taraftaki boş araziye çarparak takla attığı, sol taraftan çarpan motosikletin ise dengesinin bozularak üzerindeki davacılar murisinin savrulduğu ve 3 metre aşağıdaki boş araziye düşmesi sonucunda vefat ettiği olayda Ankara ATK trafik İhtisas dairesinden alınan 15/12/2016 tarihli rapora göre davalı sanığın tam kusurlu olduğu kabul edilerek hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
Yargılama sırasında makine mühendisinden oluşan heyetten alınan 14/01/2019 tarihli raporda, davalının sağa viraja yüksek hızla girdiği, viraj çıkışında düz yola girerken yönetimindeki aracı sol tarafa savurduğu ve karşı yön şeridine girdiği, şeridinden gelmekte olan motosikleti görünce panikleyip frene bastığı, direksiyon hakimiyetini kaybedip yolun sonuna savrulduğu, kamyonetin sol ön kısmıyla, motosikletin benzin deposu sol yanına sürttüğü ve yolun sol dışından aşağıya düştüğü, motosikletin sürtmenin etkisiyle sağ tarafa ötelenip çöp kamyonetine çarparak yol dışına savrulduğu, olayda davalı sürücünün tam kusurlu olduğu yönünde belirtildiği,
Aktüer bilirkişi …’den alınan 08/08/2019 tarihli raporda; %100 kusur, asgari ücret, TRH 2010 yaşam tablosu, 1,8 teknik faiz ve devre başı ödemeli belirli sürekli rant sistemi esas alınarak feragat tarihi itibariyle poliçe limitinin üzerinde zarar bulunmadığı, (sigortanın ödemesi 14/05/2018’de 219.000,66 TL bu tarihteki toplam tazminat tutarı 280.424,75 TL limit 310.000 TL olmakla limit içinde kaldığı) rapor tarihine göre yapılan hesaplamada ise toplam tazminat tutarının 355.453,20 TL olduğu, 310.000 TL limiti aşan kısmın eş … için 34.851,41 TL çocuk … için, 6.918,83 TL çocuk … için 3.682,97 TL olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Mahkemece; davalıya tam kusur yükleyen rapor, davalının şerit ihlali yapması sonucu ölümlü kazanın meydana geldiği, davalının eyleminin olayda tam etken olup şeridinde seyreden davacılar murisine kusur atfedilemeyeceği, yargılama sırasında sigorta şirketinin ödeme yapmış olması nedeniyle sigorta yönüyle feragat edilmesi gözetilerek sigorta poliçe teminat limiti 310.000 TL uyarınca feragat edilmiş olduğu kabul edilerek teminat limitini aşan tazminata hükmedilmiştir. Davalılar vekilinin kusura ve teminat limitinin hükümde gözetilmediğine ilişkin itirazları yerinde değildir. Yine yargılama sırasında ödeme yapılması nedeniyle kısmi feragat bulunmakla buradaki feragat hakkın özünden feragat olmadığından ret vekalet ücretine hükmedilmemesinde bir isabetsizlik yoktur. Kazanın oluş şekli yeterince aydınlanmış olmakla, ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gereksizdir. Manevi tazminat bakımından davalının tam kusurlu oluşu, davacıların eş ve babalarını kaybetmiş olması gözetildiğinde hükmolunan tazminatların yüksek olduğundan bahsedilemeyeceğinden tüm itirazlar yersiz olup davalılar … ve … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi gerekir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davalılar … ve … vekilinin istinaf istemi yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 11.302,10 TL karar ve ilam harcından davalılar … ve … tarafından yatırılan 2.825,52 TL’nin mahsubu ile bakiye 8.476,58‬ TL istinaf karar harcının bu davalılardan tahsili ile Hazineye verilmesine,
3-Müstenif davalıların yaptığı istinaf yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Artan avansın ilgilerine iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 08/11/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 353. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.