Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1248 E. 2023/50 K. 20.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA: Maddi Tazminat
KARAR TARİHİ: 20/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ: 23/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi … nin sürücü olduğu …. plaka sayılı motosikletle, davalı … ın sürücüsü olduğu …. plaka sayılı kamyon arasında meydana gelen trafik kazası sonucu motosiklet sürücüsü … nin yaşamını yitirdiğinden bahisle belirsiz alacak şeklinde açılan davada 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 11/01/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle faiz talep etmiş, ayrıca harç yatırmak suretiyle 110.856,78 TL destekten yoksun kalma tazminatını talep ettiklerini beyan etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; davadan sonra davacı tarafa 97.416,69 TL tazminat ödemesi yapıldığı, müvekkili sigorta şirketi sorumluğunun işletenin kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacının desteği motosiklet sürücünün kusurlu olduğu, ayrıca tazminatın trafik sigortası ile teminat altına alındığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER :
Antalya 14. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosya örneği, tazminat bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin 01/03/2018 gün ve …. esas, …. sayılı kararıyla; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü … ın tam kusurlu olduğu, yargılama sırasında davalı sigorta şirketi tarafından 97.416,69 TL ödeme yapıldığı, tazminat bilirkişi raporuna göre davacının destek zararının 110.856,78 TL olduğu, sigorta şirketinin ödemesi güncellendiğinde davacının bakiye destek zararının 9.600,27 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüyle 110.856,78 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin dava tarihinden sonra yapmış olduğu 06/12/2016 tarihli 97.416,99 TL bedelli ödemenin infaz aşamasında nazara alınmasına karar verilmiş, bu karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurması üzerine Dairemizin 19/11/2018 gün ve … esas, … sayılı kararı ile; 01/06/2015 tarihi itibariyle meri yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının Kapsama Giren Teminat Türleri başlıklı A-5 maddesinin destekten yoksun kalma teminatını düzenleyen ç fıkrası gereğince TRH 2010 yaşam tablosunun, 1.8 teknik faizin, vergilendirilmiş belgeli gelirin (olmadığı takdirde asgari ücretin) kazanç olarak nazara alınmak suretiyle yeni bir aktüer raporu alınması, kabule göre de, dava ikamesinden sonra kısmen yahut tamamen ödeme yapıldığı takdirde tediye edilen kısmın yönünden davanın konusuz kaldığı ve bu yönden davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmetmek gerektiği, HMK’nın 331/1 maddesi uyarınca da bu halde davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık haksızlık durumlarına göre yargılama giderlerinin tayin edilmesi gerektiği, yine bu ahvalde maktu harç alınacağı ve AAÜT’nin 6. maddesi hükmü gereğince davacı yararına vekalet ücreti belirleneceği, bu açıklamaların hilafına ödenen kısım yönünden tahsil kararı verilmesi ve buna göre de hükmün ferilerinin belirlenmesinin doğru olmadığı, dava ikamesiyle talep edilmeyip ıslah ile istenen faizin davanın fer’isi olmaktan çıkarak müstakil bir alacağa (faiz alacağına) dönüştüğü, bu sebeple davacı tarafa istemde bulunduğu faiz başlangıç tarihinden ıslah tarihine kadar ki faiz alacak miktarını belirtip, denk gelen peşin harcı yatırması için 492 sayılı Harçlar Yasası 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesi hükümleri uyarıca süre verilmesi ve bu talep kalemi yönüyle harç ikmali yapılırsa işin esası hakkında hüküm kurulması aksi halde ise açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerine, salt ıslah dilekçesi üzerine faiz işletilmesi de doğru görülmediği gerekçesiyle davacının usuli kazanılmış hakları gözetilerek davalı sigorta şirketinin istinaf isteminin kabulü ile 6100 Sayılı HMK.’nun 353/1 inci fıkrasının (a-6) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının esası incelenmeden kaldırılmasına karar verilmiş, ilk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama sonrasında 19/12/2019 gün ve …. esas, … sayılı kararıyla, bölge adliye mahkemesi kararı doğrultusunda yeniden alınan bilirkişi raporuna göre davalı sigorta şirketinin ödemesi sonrasında ödeme tarihindeki verilere göre davacının destek zararının 85.620,77 TL olduğu, bakiye destek zararının bulunmadığı gerekçesiyle konusuz kalan tazminat davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığı, bilirkişi raporuna itiraz ettikleri, kendi yaptıkları hesabı göre de bakiye alacaklarının bulunduğu, istinaf eden dışındaki davalılar yönünden kazanılmış usuli kazanılmış haklarının korunmadığını beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından ön inceleme duruşmasından önce yapılan ödeme nedeniyle AAÜT’nin 6. maddesi gereğince vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı ölüm nedeni ile maddi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların aynı kanunun 53/3 maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının eşi … nin sürücüsü olduğu motosikletle, davalı … ın sürücüsü olduğu kamyon arasında meydana gelen trafik kazası sonucu motosiklet sürücüsü …. yaşımını yitirmiştir. Davalı …. kamyonun kayıtlı maliki, davalı …. Sigorta A.Ş. ise bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı eşinin ölümünden dolayı destekten yoksun kalma zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda yargılama sırasında davalı sigorta şirketinin yaptığı ödeme nedeniyle davacının karşılanmayan zararı kalmadığından konusuz kalan davada esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili ile davalı …. Sigorta A.Ş. vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-Dairemizin 19/11/2018 gün ve …. esas, …. sayılı kararı üzerine tazminat bilirkişisinden alınan 20/03/2019 tarihli raporda; davalı sigorta şirketi tarafından 06/12/2016 tarihinde davacıya 97.416,69 TL tazminat ödemesi yapıldığı, davacının 06/12/2016 ödeme tarihindeki veri ve koşullara göre destek zararının 85.620,77 TL olduğu mütalaa edilmiştir. Dolayısıyla davadan sonra davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin davacının tüm zararlarını karşıladığı ve bakiye bir alacağı bulunmadığından davacının açtığı davanın konusu kalmamıştır.
Her ne kadar davacı vekili istinaf dilekçesinde kendi yaptıkları hesaplamalara göre davacının destek zararının 126.518,11 TL olduğunu ileri sürmüşse de yapılan hesabın 2019 yılına kadar bilinen dönem asgari ücrete göre yapıldığı, oysa ödeme 2016 tarihinde olduğu için hesabın da 2016 yılındaki asgari ücrete göre ve sonraki bilinmeyen pasif dönem yılları için bu gelirin %1,8 teknik faiz iskonto oranı uygulanmak suretiyle hesaplaması gerektiği, davacı hesaplamasının bu tekniğe uygun olmadığı, tazminat bilirkişi raporunun Dairemiz kararına uygun olarak düzenlendiği anlaşıldığından davacı vekilinin tazminat bilirkişisi raporuna yönelik istinaf itirazı yerinde görülmemiştir.
2-02/12/2016 tarihinde açılan belirsiz alacak davasında sonradan artırılmak üzere 10.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, davalı sigorta şirketi tarafından 06/12/2016 tarihinde 97.416,69 TL ödeme yapmıştır. Yapılan bu ödeme nedeniyle davacının bakiye alacağı da kalmadığından dava konusuz kalmıştır.
İlk derece mahkemesinin Dairemizce kaldırılan ilk 01/03/2018 tarihli kararında 110.856,78 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, davadan sonra davalı sigorta şirketi tarafından yapılan 97.416,99 TL ödemenin infaz aşamasında dikkate alınmasına karar verilmiştir. İlk derece mahkemesince hükme esas alınan 10/11/2017 tarihli tazminat bilirkişi raporunda desteğin geliri emekli olduğu için asgari geçim indirimsiz asgari ücrete ve aldığı emekli aylığının miktarına göre hesaplamıştır. Bu rapora göre desteğin emekli aylığı asgari ücretin 1,25 katıdır. Davacının hesaplanan destek zararı, desteğin asgari geçim indirimsiz asgari ücret gelirine göre 92.031,86 TL, asgari ücretin 1,25 katı gelirine göre 115.039,82 TL’dir. Yine aynı rapora göre sigorta şirketi tarafından ödenen 97.416,69 TL ödemenin güncellenmiş değeri 105.439,55 TL’dir. Asgari ücret geliri üzerinden yapılan hesaplamaya göre sigorta şirketinin ödemesi davacının destek zararını karşılamış haldedir. Rapora göre desteğin asgari ücretin 1,25 katı üzerinden yapılan hesaplamaya göre davacının karşılanmamış bakiye destek zararı (115.039,82 TL – 105.439,55 TL) 9.600,27 TL’dir. Yargıtay uygulamalarına göre davadan önce yapılan ödemelerin güncellenmiş değeri, davadan sonra yapılan ödemelerin ise güncellenmemiş haliyle hesaplanan tazminattan mahsubu gerekir. Bununla birlikte anılan raporun sonuç kısmında nedeni anlaşılamayan bir biçimde davacının destek zararının 110.856,78 TL olduğu mütalaa edilmiş, davacı da 110.856,78 TL destek zararı üzerinden davasını belirli hale getirmiş ve bu miktar üzerinden harç ikmali yapmıştır. Gerekçeli karara bilirkişi raporundaki veriler yazılmakla birlikte davacının bakiye karşılanmayan zararının 9.600,27 TL olduğunun kabul edildiği yolunda herhangi bir bağlayıcı açıklama yapılmamıştır.
Bu karara karşı sadece davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğundan, yeni verilecek kararda davacının usuli kazanılmış haklarının ihlaline yol açacak şekilde karar verilmesi mümkün değildir. Bahsi geçen ilk kararda davacının destek zararının 110.856,78 TL olduğu kabul edildiği ve bu karara karşı davalılar …. ve …. istinaf yasa yoluna başvurmadığı için davacının bu davalılar yönüyle bu miktar tazminat alacağı artık kesinleşmiştir. Öte yandan davalı sigorta şirketi tarafından 97.416,69 TL ödendiği ve bu ödeme miktarı kadar diğer davalıların borçlarının da sona erdiği gözetildiğinde, davalılar …. ve …. hakkında açılan maddi tazminat davasında sigorta şirketi tarafından yapılan 97.416,99 TL ödeme miktarı kadar konusu kalmayan tazminat hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bakiye karşılanmayan (110.856,78 TL – güncellenmemiş haliyle 97.416,69 TL) 13.440,09 TL destekten yoksun kalma tazminatın bu davalılar …. ve .. dan tahsiline karar verilmesi gerekirken, bu davalıları da kapsar şekilde davanın tümden konusu kalmadığı şeklinde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Dairemizin 19/11/2018 tarihli kararıyla davacının dava dilekçesiyle talep etmediği faizi ıslah yoluyla talep edebilmesi için, ıslah ile istenen faizin davanın fer’isi olmaktan çıkarak müstakil bir faiz alacağına dönüştüğü, bu sebeple davacının istemde bulunduğu faiz başlagıcından ıslah tarihine kadar olan faiz miktarını belirlemesi ve bu kısmın harcını yatırması için süre verilmesi istenildiği, ilk derece mahkemesince yapılan yeniden yargılamada davacı vekili 31/01/2019 tarihli dilekçesiyle kaza tarihi ile sigorta şirketinin ödeme tarihi arasında ödeme yapılan 97.416,69 TL’na 1.626,40 TL faiz işlediği, ayrıca kendi yaptıkları hesaba göre de 2.860,00 TL bakiye tazminat alacağı kaldığı, bu miktar bakiye alacağına da kaza tarihi ile 11/01/2018 ıslah tarihi arasında 321,35 TL faiz işlediğini beyanla harcını yatırmak suretiyle toplam 1.947,75 TL faiz alacağı talep edilmiştir.
Davalılar …. ve …. , hükmedilen tazminatın yasal faiziyle birlikte tahsiline şeklinde verilen karara karşı istinaf yasa yoluna da başvurmadığından faiz alacağı davacı bakımından usuli kazanılmış hak haline gelmiştir.
İlk derece mahkemesinin 01/03/2018 tarihli ilk kararında davacının tazminat alacağı 110.856,78 TL olarak belirlenmiştir. Bu miktar tazminat alacağına 28/09/2016 olay tarihi ile 06/12/2016 ödeme tarihi arasındaki 2 ay 8 günlük sürede yıllık %9 yasal faiz üzerinden 1.884,56 TL faiz işlemiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme sonrasında bakiye 13.440,09 TL tazminat kalmıştır. 13.440,09 TL bakiye tazminat alacağına 06/12/2016 ödeme tarihi ile 11/01/2018 faiz ıslah tarihi arasındaki 1 yıl 1 ay 5 günlük sürede 1.327,21 TL faiz işlemiştir. Davacının 11/01/2018 tarihine kadar toplam faiz alacağı 3.211,77 TL’dir. Taleple bağlı kalındığında davacı ödeme öncesi 1.626,40 TL, ödeme sonrası 321,35 TL faiz istemiş olmakla toplam 1.947,75 TL faiz alacağının davalılar …. ve .. dan tahsili gerekir.
4-Dairemiz kararıyla ilk derece mahkemesinin 01/03/2018 tarihli kararı davalı …. Sigorta A.Ş. lehine kaldırılmıştır ve ilk derece mahkemesince Dairemiz kaldırma kararından sonra kurulan 19/12/2019 tarihli hükümle 9.687,36 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline şeklinde karar verilmiştir. Oysa ilk kurulan hükümde dava değeri 110.856,78 TL kabul edilerek 11.618,54 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmiş olup, ilk karara karşı istinaf yasa yoluna başvurmayan davalılar …. ve … dan aynı miktarda nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken daha az bir vekalet ücretine karar verilmesi davacının usuli kazanılmış haklarını ihlal etmiştir.
Bununla birlikte davalı …. Sigorta A.Ş., davadan hemen sonra ön inceleme duruşması yapılmadan ve davacı daha ıslahla faiz talep etmemişken tazminat borcunu tamamen ödemiştir. Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6. maddesi hükmüne göre; anlaşmazlık, davanın konusuz kalması nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısı kadar haklı olan taraf lehine vekalet ücreti takdir edilir.
Davacı belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada dava dilekçesiyle 10.000,00 TL maddi tazminat talep etmiş olup, davalı sigorta şirketi ön inceleme duruşması öncesi davacının tüm zararını karşılamıştır. Davacı her ne kadar daha sonra talebini 110.856,78 TL’ye çıkarmışsa da, daha önce ödenen 97.416,69 TL miktarı mahsup etmek suretiyle talep artırması gerekirken bunu yapmamış, 110.856,78 TL üzerinden harç yatırmıştır. Davacının talep artırma dilekçesinden önce dava konusuz kaldığından dava değeri 110.856,78 TL değil, dava dilekçesinde yazılı 10.000,00 TL’dır. İlk derece mahkemesi karar tarihi itibariyle yürürlükte bulanan 2019 yılı AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince 10.000,00 TL üzerinden alınması gereken nispi vekalet ücreti 2.725,50 TL olup, aynı tarifenin 6. maddesi gereğince bu miktarın yarısı 1.362,50 TL nispi vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesi gerekmesine rağmen 85.620,77 TL destek zararı ile kaza tarihinden sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığı tarihe kadar işleyen 1.456,73 TL faizi toplamı 86.717,50 TL üzerinden 9.687,36 TL vekalet ücretine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin bakiye destek zararlarının bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davacı vekilinin usuli kazanılmış haklarının korunmadığına, davalı …. Sigorta A.Ş. vekilinin vekalet ücretine yönelen istinaf istemlerinin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının açtığı maddi tazminat davası sırasında davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 97.416,69 TL ödeme miktarı kadar dava konusuz kaldığından bu miktar kadar esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının karşılanmayan bakiye 13.440,09 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.947,75 TL faiz alacağının davalılar …. ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 15.387,84 TL üzerinden 1.051,14 TL karar ve ilam harcının aynı davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine, davacının usuli kazanılmış hakkına göre yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ilk karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT gereğince 110.856,78 TL tazminat ve 1.947,75 TL faiz toplamı 112.804,53 TL üzerinden hesaplanan 11.774,36 TL nispi vekalet ücretinin 1.362,50 TL kısmının davalılar …. Sigorta A.Ş., …. ve … dan müştereken ve müteselsilen, kalan 10.411,86 TL kısmının ise davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin bakiye destek zararlarının bulunduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı vekilinin usuli kazanılmış haklarının korunmadığına, davalı …. Sigorta A.Ş. vekilinin vekalet ücretine yönelen istinaf istemlerinin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas – …. Karar sayılı 19/12/2019 tarihli kararının 6100 sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacının açtığı maddi tazminat davasının yargılaması sırasında davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından yapılan 97.416,69 TL ödeme miktarı kadar dava konusuz kaldığı ve davalı …. Sigorta A.Ş. yönünden karşılanmayan bir bakiye zarar bulunmadığından bu miktar kadar esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
b)Davacının, diğer davalılar …. ve …. bakımından usuli kazanılmış hakları gözetildiğinde bu davalılar yönünden karşılanmayan bakiye 13.440,09 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 1.947,75 TL faiz alacağının davalılar …. ve …dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c)Hükmedilen dava değeri olan 15.387,84 TL üzerinden alınması gereken 1.051,14 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından yatırılan 34,16 TL peşin harç, 344,47 TL tamamlama harcı ve 6, 66 TL ıslah harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, bakiye 665,85 TL karar ve ilam harcının davalılar …. … dan müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine, mahsubuna karar verilen toplam 385,29 TL harcın yargılama gideri olarak davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
ç)Davacının usuli kazanılmış hakkına göre 29,20 TL başvuru harcı ile 848,10 TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
d)Davacı kendisini vekil aracılığıyla temsil ettirdiğinden, davacının usuli kazanılmış hakları gözetilerek ilk karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 2018 yılı AAÜT gereğince hesaplanan 11.774,36 TL nispi vekalet ücretinin 1.362,50 TL kısmının davalılar …. Sigorta A.Ş., …. ve … dan müştereken ve müteselsilen, kalan 10.411,86 TL kısmının ise davalılar … ve .. dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
e)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
5-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
6-Davalı …. Sigorta A.Ş. tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
7-Davacı ve davalı … Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin verilen kararın niteliği itibariyle üzerlerinde bırakılmasına,
8-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
9-Artan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 20/01/2023 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.