Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1194 E. 2022/2056 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/11/2019
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalılar …, …, …, … ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların murisi …’un sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç ile dava dışı …’ın sürücüsü olduğu … plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu savrulan … plaka sayılı aracın yolun kenarında park halinde bulunan ve bagajdan bir şeyler alan müvekkilinin kullandığı … plaka sayılı araca çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığından bahisle ıslahla arttırılmış haliyle 1.527,47 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 105.736,07 TL sürekli iş görmezlik tazminatı, 3.000,00 TL tedavi gideri alacağının ve 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan ortaklaşa ve zincirleme tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … Sigorta Şirketi vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin … plaka sayılı aracın zorunlu mali trafik sigortacısı olduğu, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalının kusuru, poliçe limiti ve kapsamıyla sınırlı olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişler, vekilleri yargılama aşamasında davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin … esas, …. karar sayılı dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, maluliyet raporu, kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporu, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacının yaralanmasıyla sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesinde davalıların murisi …’un tam kusurlu olduğu, davacının bu yaralanma nedeniyle %9 oranında maluliyetinin oluştuğu ve iyileşme süresinin 75 gün olabileceği, tazminat bilirkişisi raporuna göre davacının geçici iş görmezlik zararının 1.525,47 TL, sürekli iş görmezlik zararının 105.736,07 TL, Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamı dışındaki tedavi giderlerinin 2.500,00 TL olduğu gerekçesiyle dava dilekçesi ile geçici iş görmezlik zararı istenilmediğinden ıslah yoluyla talep edilen bu tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 2.500,00 TL tedavi gideri ile 105.736,07 TL sürekli iş görmezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönüyle 28/04/2010 dava tarihi diğer davalılar yönüyle 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, 35.000,00 TL manevi tazminatın 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalılar …, …, …, … ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; olay mahallinde keşif yapılmadan alınan bilirkişi raporunu kabul etmedikleri, rapora itirazlarının dikkate alınmadığı, kazaya sebebiyet veren asli unsurun yolda dökülü mucur olduğu, davalıların murisinin bu iddiası ve ifadesinin hiçe sayıldığı, mucurun kazaya etkisinin araştırılmadığı, yine olay mahallinde trafik işaretinin yeterli olup olmadığının araştırılmadığı, tüm bunların dışında davacının trafik kurallarına aykırı şekilde park etmesi, tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde aracından inerek bagajından eşya almasındaki müterafik kusurunun değerlendirilmediği, reddedilen maddi tazminat yönünden vekalet ücretine hükmedilmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın reddini istemiştir.
Davacı ve davalı … Sigorta Şirketi istinaf yasa yoluna başvurmamışlardır.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davalı tarafın istinaf başvurusunun yargılamayı geciktirmeye yönelik olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. (TBK. 49 md.) maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 46. (TBK. 54 md.) maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 47. (TBK. 56/1 md.) maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni de doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davalı gerçek kişilerin murisi olan …, sürücüsü olduğu araçla sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu davacı yaralanmıştır. Davalı sigorta şirketi bu aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı yaralanmasından dolayı iş göremezlik zararı ve tedavi gideri ile manevi zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; dava dilekçesi ile geçici iş görmezlik zararı istenilmediğinden ıslah yoluyla talep edilen bu tazminat konusunda karar verilmesine yer olmadığına, 2.500,00 TL tedavi gideri ile 105.736,07 TL sürekli iş görmezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönüyle 28/04/2010 dava tarihi, diğer davalılar yönüyle 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı sigorta şirketi sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, 35.000,00 TL manevi tazminatın 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı araç sürücü …’un mirasçıları olan davalılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
1-Olay çift yönlü karayolunda meydana gelmiş olup, davalı taraf araç sürücüsü mucurlu yolda direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun sağında yeni hareket halinde bulunan … plaka sayılı araca çarpmış, bu araçta aldığı darbe sonucu ileri hareket ederek önündeki park halinde bulunan davacıya ait araca çarpmış, o sırada bağajından eşya almakta olan davacı kendi aracı ile … plaka sayılı araç arasında sıkışarak yaralanmıştır. Davalı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesinde park halindeki davacının aracının ve davacının bir etkisi bulunmamaktadır. Davalı sürücü direksiyon hakimiyetini kaybettiği için yolun sağına savrulmuş, ön sağındaki araca çarpmıştır. Davacının aracını yolun sağına park etmesi ve bagajından eşya alması ile kaza arasında nedensellik bağı bulunmadığından davacıya kusur izafe edilemez.
Kaldı ki, Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Kurulundan alınan kusur raporuna göre davacıların murisi olan sürücü tam kusurludur.
Davalı vekili yola dökülen mucurun kazaya olan etkisiyle, trafik işaretlendirmesinin yeterli olup olmadığının araştırılmadığını ileri sürmüştür. Davacının yaralanmasına davalıların murisi olan sürücü sebebiyet vermiştir. Yoldaki mucurun ve trafik işaretlendirmesinin eksik olmasının kazaya sebebiyet verdiği iddiası 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 50. (TBK. 61 ve 62 md.) maddesi gereğince birden çok kişinin bir zarara sebebiyet vermeleri halinde zarara sebebiyet verenlerin müteselsilen sorumlu olduklarına dayalı olup, müteselsilen sorumlu olanlar iç ilişkide diğerinin kusuru oranında ödediği tazminatı rücu eder. Maddi olayda da davacının bir kusuru bulunmadığı gibi, davacının yol ve eksik işaretlendirme yapan kamu idaresine karşı bir talepte bulunmadığı dikkate alındığında, davalı tarafın yol kusuru ve eksik işaretlendirme iddiasını her zaman 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 50. maddesi gereğince idareye karşı ileri sürüp rücu hakkını kullanabilir.
Bu sebeplerle davalılar vekilinin kusura ve davacının müterafik kusuruna yönelen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-İlk derece mahkemesi dava konusu edilmeyen geçici iş görmezlik tazminatının ıslahla talep edilemeyeceği gerekçesiyle geçici iş görmezlik tazminatı için karar verilmesine yer olmadığına dair vermiştir. Bu kararın niteliği dikkate alındığında bu talep için davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmemesi yerinde ise de, dava dilekçesiyle talep edilen 3.000,00 TL tedavi gideri kısmen kabul edilerek 2.500,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmesi nedeniyle, reddedilen 500,00 TL kısmı için davalılar yararına vekalet ücreti takdiri gerekirken, ret edilen maddi tazminat yönüyle vekalet ücreti konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı düşmüştür.
3-Kabule göre de, zorunlu mali mesuliyet sigortacısının ticari ünvanının … Sigorta Şirketi olmasına rağmen karar başlığında bu davalının isminin … Sigorta A.Ş. olarak gösterilmesi, ayrıca dava tarihi 28/04/2014 olmasına rağmen kısa karar ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1-a ve 1-b maddelerinde hükmolunan maddi tazminatların faiz başlangıç tarihinin 28/04/2010 dava tarihi olarak gösterilmesi de hatalı olmuştur. Hüküm fıkrasında faiz başlangıç tarihi açıkça dava tarihi olarak belirtildikten sonra gün ve ay hanesinin doğru olarak gösterilmesi, yalnız yıl hanesinin sehven 2014 yerine 2010 şeklinde yazılması HMK’nın 304/1 maddesi gereğince mahkemelerce resen düzeltilebilecek yazım hatası olduğundan yeniden verilen kararda bu hataların düzeltilmesi yoluna gidilmiştir.
Hal böyle olunca; açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davalılar …, …, …, … ve … vekilinin kusura yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine, davalılar …, …, …, … ve … vekilinin maddi tazminat davası için vekalet ücretine yönelen istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 105.736,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.500,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 108.236,07 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 28/04/2014 dava tarihinden itibaren işleyen, diğer davalılardan 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmediğinden ıslahla talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 35.000,00 TL manevi tazminatın 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar …, …, …, … ve … vekilinin kusura yönelen ve yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar …, …, …, … ve … vekilinin maddi tazminat davası için vekalet ücretine yönelen istinaf isteminin KABULÜNE,
3-İlk derece mahkemesi olan Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – … Karar sayılı 26/11/2019 tarihli kararının 6100 Sayılı HMK’nun 353/1 fıkra (b-2) bendi gereğince KALDIRILMASINA,
4-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacının açtığı maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 105.736,07 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 2.500,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 108.236,07 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden 28/04/2014 dava tarihinden itibaren işleyen, diğer davalılardan 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
b)Dava dilekçesinde geçici iş göremezlik tazminatı talep edilmediğinden ıslahla talep edilen geçici iş göremezlik tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
c)Davacının açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 35.000,00 TL manevi tazminatın 13/09/2010 olay tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine ,
ç)Maddi tazminat davası yönünden; alınması gerekli 7.222,83 TL harçtan, peşin yatan 44,42 TL harç ile ıslah harcı olmak üzere toplam 161,45 TL harcın mahsubu ile Hazineye gelir kaydına, bakiye 7.061,38‬ TL karar ve ilam harcının davalılar …, …, …, … ve ….’tan (davalı sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) alınarak Hazineye verilmesine,
d)Manevi tazminat yönünden; alınması gerekli 2.390,85 TL harçtan, peşin alınan 170,78 TL harcın harcın mahsubu ile Hazine gelir kaydına, bakiye 2.220,0‬7 TL harcın davalılar …, …, …, …ve …’tan alınarak alınarak Hazineye verilmesine,
e)Davacı tarafından maddi tazminat davası için yatırılan 44,42 TL başvurma harcı, 117,03 TL ıslah harcı, 25,20 TL başvuru harcı toplamı olmak üzere 186,85 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı tarafından manevi tazminat davası için yatırılan 170,78 TL peşin harcın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılar …, …, …, … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davacı tarafından yapılan bilirkişi, tebligat, posta gideri, ATK gideri, yurtdışı tebligat gideri olmak üzere toplam 1.769,40 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
ğ)Davalılar tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
h)Maddi tazminat talebinin kabul edilen kısmı yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 11.208,89 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
ı)Maddi tazminat talebinin ret edilen kısmı yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 500,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketi tarafından istinaf başvurusu bulunmadığından davalılar …, …, …, … ve …’ a verilmesine,
i)Davalılar …, …, …, … ve … manevi tazminat davasında kendilerini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince belirlenen 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara verilmesine,
j)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
5-Davalı … tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının Hazineye gelir kaydına, 2.403,50 TL istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve talepleri halinde iadesine,
6-Verilen kararın niteliği itibariyle yapılan istinaf yargılama giderlerinin yapan taraf üzerinde bırakılmasına,
7-Artan istinaf gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 29/12/2022 tarihinde, manevi tazminat hükümleri yönünden 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak, maddi tazminat hükümleri yönünden 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

….