Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1191 E. 2022/2050 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 02/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalı … A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilinin sürücüsü olduğu … plaka sayılı motosikletle, davalı … nın sürücüsü, davalı … ın kayıtlı maliki ve davalı … A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu …. plaka sayılı araç arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı müvekkilinin ağır şekilde yaralandığı, davalı sürücünün tam kusurlu olduğundan bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada arttırılmış haliyle 268.000,00 TL geçici ve sürekli iş gücü kaybı, tedavi giderini kapsayan maddi tazminatın 24/11/2014 olay tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı …. A.Ş. (… A.Ş.) vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketine davadan önce 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi uyarınca yazılı başvuru yapılmadığı için dava şartının sağlanmadığı, müvekkili sigorta şirketi sorumluluğunun sigortalının kusuru, poliçe limiti ve kapsamıyla sınırlı olduğunu, tedavi ve bakım gideriyle geçici iş görmezlik zararının poliçe kapsamı dahilinde bulunmadığı, davacının kask ve koruyucu elbise giymemesinin müterafık kusur olarak değerlendirilmesi gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; trafik kazasına konu maddi olay nedeniyle ceza yargılamasının devam ettiği, davacının talepleri ve olayları çarpıttığı, talep edilen tazminatın hayali ve fahiş olduğu, müvekkilinin aracını diğer davalıya kiraladığı için işleten sıfatının bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …. davaya cevap vermemiştir.
DELİLLER:
Antalya 7. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı dosyası, davacıya ait tedavi evrakları, maluliyet raporu, kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik araştırma tutanakları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ:
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücünün %15, davalı sürücünün %85 oranında kusurlu olduğu, davacının trafik kazası sonucu %15.2 oranında maluliyete uğrayacak ve iyileşme süreci 3 aya kadar uzayabilecek şekilde yaralandığı, tazminat bilirkişisi raporuna göre davacının geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararın 8.267,25 TL, sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 268.679,68 TL ve … Kurumu tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin 1.062,50 TL olduğu, ancak davacının fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak 268.000,00 TL maddi tazminat talep ettiği gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 268.000,00 TL sürekli iş görmezlik tazminatının sigorta şirketi yönünden poliçe limitleriyle sınırlı kalmak kaydı ile ve dava tarihinden, diğer davalılar açısandan 24/11/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 24/11/2014 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve … dan müştereken ve müteselsillen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı …. A.Ş. (…. A.Ş.) vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvurmadığı için müvekkili sigorta şirketinin hükmolunan maddi tazminatın fer’ilerinden sorumlu olmamasına rağmen fer’iler yönünden aleyhe hüküm kurulduğunu beyala ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
Davacı ile davalılar …. ve … istinaf yasa yoluna başvurmamışlardır.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinin yürürlüğe girdiği tarihten üç gün sonra dava açtığı, ancak yargılama sırasında sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı, sigorta şirketince kendilerine on beş gün süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığı, bu nedenle davalı sigorta şirketinin tazminatın faizinden de sorumlu olduğunu beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 54. maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 56/1 maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının sürücüsü olduğu motosikletle, davalı … nın sürücüsü olduğu otomobil arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı yaralanmıştır. Davalı ….. otomobilin işleteni, davalı sigorta şirketi ise zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı bu yaralanmadan dolayı maddi ve manevi zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat davasının kabulüne, davacının fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmasına, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı …. A.Ş. (…. A.Ş.) vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun ‘Doğrudan Doğruya Talep ve Dava Hakkı’ başlıklı 97. maddesinde; “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Bu yasa maddelerinden de açıkça anlaşıldığı üzere, zorunlu ya da ihtiyari mali mesuliyet sigortasına karşı tazminat davası açılmadan önce ilgili sigorta şirketine yazılı olarak başvuru zorunludur. Dava açılması, dava dilekçesinin sigorta şirketine tebliğ edilmesi ya da davadan önce arabulucuya başvurulması bu zorunluluğun tamamlandığı anlamına gelmeyecektir.
Davacı taraf dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine yazılı olarak başvurmuşsa, buna ilişkin belgelerin dosyaya ibrazı ile başvuru koşulunun usulünce olup olmadığı değerlendirilmelidir.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114. maddesi ile dava şartları gösterilmiş olup, aynı yasanın 115. maddesi ise;
“(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
(2) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
(3) Dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, dava usulden reddedilemez.”
düzenlemesini içermektedir.
Eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hakim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir. HMK’nin 114. maddesinde gösterilen dava şartı olarak belirlenen bir çok hususun tarafça giderilebilecek bir noksanlık olarak görüldüğü madde gerekçesinden de anlaşılmaktadır. Aynı maddenin 2. fıkrası “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu” belirtilmiştir.
Somut olayda, davacı zararın tazmini için davalı … A.Ş.’ne yazılı olarak başvurmadan doğrudan doğruya dava açmış ise de, salt yazılı başvuru hususu belirli bir süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı niteliğinde olduğundan, dava dosyası içeriğinden davacının dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketine 08/05/2017 tarihli dilekçe ile yazılı olarak başvurduğu, ancak davalı sigorta şirketi tarafından bir tazminat ödemesi yapılmadığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesince hükmedilen maddi tazminatın fer’ileri, faizi ve yargılama giderlerinden davalı sigorta şirketinin sorumluluğuna karar verilmesinde ve faizin başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön görülmediğinden, davalı …. A.Ş. (…. A.Ş.) vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı …. A.Ş. (…. A.Ş.) vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı …. A.Ş. (…. A.Ş.) tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile (54,40 TL + 4.522,37 TL) 4.576,77‬ TL istinaf karar harcından 80,70 TL’nın Hazineye gelir kaydına, artan 4.496,07 TL istinaf karar harcının talebi halinde bu davalıya iadesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin bu davalı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının karar kesinletiğinde yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 29/12/2022 tarihinde, 6100 Sayılı HMK’nun 361/1 ve 362/1-a maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta süre içinde Yargıtay İlgili Hukuk Dairesi nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.