Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1177 E. 2022/2048 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ : 29/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 02/01/2023

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalılar … ve … vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sürücüsü, davalı …’in kayıtlı maliki, davalı … Sigorta A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu … plaka sayılı karıştığı trafik kazası sonucu aynı araç içerisinde ön koltukta yolcu olarak bulunan …’ın yaşamını yitirdiği, davacılardan …’ın ölenin babası, diğer davacıların ise ölenin kardeşleri olduğunu beyanla, belirsiz alacak şeklinde açılan davada 10.000,00 TL maddi tazminatın tüm davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, davacı baba için 60.000,00 TL, davacı ikiz kardeş … için 45.000,00 TL ve diğer davacıların her biri için 25.000,00’er TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketinin sorumluğunun işletenin kusuru, poliçe limiti ve kapsamı ile sınırlı olduğu, ölenin kardeşlerinin destek zararı talep edemeyecekleri, kaza anındaki hatır taşımasının tazminatın belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve … davaya cevap vermemişler, yargılama aşamasında vekilleri davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosya örneği, hasar dosyası, tazminat bilirkişisi raporu, nüfus kayıtları, …’a ait veraset ilamı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davacıların yakınının ölümüyle sonuçlanan trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, ancak ölenin emniyet kemeri takmadığı ve alkollü olduğunu bildiği sürücünün aracına bindiği için müterafik kusurunun bulunduğu, ayrıca ölenin hatır için taşındığı, hatır taşıması def’inin sigorta şirketi tarafından ileri sürülmesi nedeniyle sadece bu davalının hatır taşıması indirimden faydalanabileceği, alınan bilirkişi raporuna göre davacı …’ın destekten yoksun kalma zararının 56.226,45 TL olduğu, bu miktardan hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi yapıldığında davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 35.984,92 TL, diğer davalıların sorumluluğunun 44.981,16 TL olduğu gerekçesiyle; davacılar …, …, …., …, …, …, … ve …’un açmış olduğu maddi tazminat davasının reddine, davacı …’ın açmış olduğu maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile 44.981,16 TL maddi tazminatın 21/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 35.984,92 TL ve poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü ile davacı … için 30.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 10.000,00 TL ve davacı … için 10.000,00 TL manevi tazminatın 21/12/2018 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalılar …. ve … vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili …’in tam kusurlu olduğuna yönelik kabulün doğru olmadığı, kusurun ceza mahkemesi kararına göre belirlendiği, ceza mahkemesince yüzeysel olarak kusur durumu tespiti yapıldığı, ayrıca aktüer raporun da olayın aydınlatılması bakımından yetersiz olduğu, ölen desteğin emniyet kemeri takmamak suretiyle müterafik kusurlu olup, bu kişiye tali kusur izafe edilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının toplamda fahiş olduğunu beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddini istemiştir.
Davacılar vekili ile davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf yasa yoluna başvurmamışlardır.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacılar vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı ölüm nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalanların aynı kanunun 53/3 maddesi gereğince maddi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. Yine aynı kanunun 56/2 maddesi gereğince ölüm halinde ölenin yakınları manevi tazminat isteyebilirler. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacı …’ın oğlu, diğer davacıların kardeşi olan …, davalı …’in sürücüsü olduğu araçta yolcu iken aracın karıştığı trafik kazası sonucu vefat etmiştir. Davalı … bu aracın işleteni, davalı sigorta şirketi aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacılar bu ölümünden dolayı destekten yoksun kalma ve manevi zararlarının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı …’ın açtığı maddi tazminat davasının kısmen kabulüne, diğer davacıların açtığı maddi tazminat davalarının reddine, manevi tazminat davalarının ise kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalılar … ve … vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Manavgat 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 21/06/2019 gün ve … esas, … sayılı kararı ile davalının, … ile davacıların yakını …’ın bilinçli taksirle ölümlerine sebebiyet vermesi suçundan TCK.’nun 85/2 ve 22/3 maddeleri gereğince 8 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kararın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesinin istinaf yasa yolu denetimi sonrasında Yargıtay’da temyiz incelemesinde bulunduğu için henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
1-Davalı sürücünün görüş açısının açık ve aydınlatmanın bulunduğu yolda, yol kenarında bankette ilerleyen bisiklet sürücüsüne çarpması sonucunda sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu tam olarak kusurludur. Kaza nedeniyle ölen bisiklet sürücüsü nizami şekilde ilerlediği için bir kusuru bulunmadığı gibi, araç içerisinde yolcu olarak bulunan davacıların yakını …’ın da trafik kazasının meydana gelmesinde bir kusuru bulunmamaktadır. Yalnız … davalı sürücünün alkollü olduğunu bildiği halde araca binmesi ve emniyet kemeri takmaması nedeniyle neticenin ağırlaşmasına sebebiyet verdiğinden trafik kazasının meydana gelmesinde değil, ölümün meydana gelmesinde müterafik kusurludur. Bu nedenle davalılar vekilinin kusura yönelen istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir.
2-Tazminat bilirkişisi 23/08/2019 tarihli raporunda, ölenin gelirini asgari ücret geliri üzerinde hesaplamış, annesinin desteğin ölümünden önce vefat etmesi nedeniyle davacı babaya desteğin gelirinin 1/3’ünü vermiş ve davacı babanın destek zararını 56.226,45 TL olarak hesaplamıştır. Bu rapor her iki davalıya 07/09/2019 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen, davalılar HMK’nın 281. maddesi gereğince yasal iki haftalık süre içerisinde rapora itiraz etmemişler, vekilleri yasal süreden sonra itiraz dilekçesi sunmuştur. Tazminat bilirkişisi raporunda kamu düzenine aykırılık oluşturacak bir hatanın bulunmadığı, ilk derece mahkemesince müterafik kusur indirimi yapılması suretiyle davalılar hakkında maddi tazminata karar verildiği, davalıların hatır taşıması itirazında bulunmadıkları için hatır taşıması indiriminden yararlanmaları mümkün olmadığı gözetildiğinde davalılar vekilinin maddi tazminata yönelen istinaf itirazı reddedilmiştir.
3-Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı sürücünün tam kusurlu olması, ölenin müterafik kusuru ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı baba yararına hükmedilen 30.000,00 TL ile davacı kardeşler yararlarına hükmedilen 10.000,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesi hak ve nesafete uygun düşmüştür. Davalılar vekilinin manevi tazminat yönelen istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar … ve … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılar … ve … tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile (1.878,55 TL +768,16 TL) 2.646,71‬ TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 7.940,05‬ TL istinaf karar harcının davalılar … ve …’den müteselsilen alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davalılar … ve … üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 29/12/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

….