Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1143 E. 2022/1906 K. 12.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/12/2019
DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 12/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-2 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı … nın sürücüsü, davalı …. A.Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu …. plaka sayılı aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu …. plaka sayılı motosiklete tam kusuru ile çarpması sonucu davacı müvekkilinin yaralandığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada 2.000,00 TL maddi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, 50.000,00 TL manevi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …. dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08/03/2019 tarihli talep artırım dilekçesiyle davalı sigorta şirketi ödemesi sonrası bakiye 70.485,55 TL maddi tazminatın davalı …. dan tahsilini istemiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı …. A.Ş. (…. Sigorta A.Ş.) vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi sorumluluğunun işletenin kusuru, poliçe limiti ve kapsamı ile sınırlı olduğu, kusurun, maluliyetin ve zararın usulünce tespiti gerektiğini beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …. vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; kusurun mahallinde yapılacak keşif sonucu belirlenmesi gerektiği, müvekkilinin kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olmadığı, talep edilen tazminat miktarının fazla olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Trafik kazası tespit tutanağı, davacının yaralanmasına ve tedavisine esas tıbbi belgeler, Adli Tıp Kurumu maluliyet raporu, kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporu, sosyal ve ekonomik araştırma tutanağı, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, kaza sonrası davacının %24 meslekte kazanma gücünü kaybedecek ve 9 aya kadar iyileşebilecek derecede yaralandığı, davalı sigorta şirketinin 225.000,00 TL tazminat ile birlikte faiz, yargılama gideri ve vekalet ücreti ödemesi karşılığı davacının sigorta şirketini ibra ettiği ve davadan da feragat ettiği, bu feragatin diğer davalıya da sirayet ettiği gerekçesiyle maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, 5.000,00 TL manevi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … dan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigorta ödemesi sonrası 70.485,55 TL bakiye zararının olduğu, bakiye zarar için davalı sürücünün ibra edilmediği ve bu alacaktan feragat edilmediği, öte yandan hükmedilen manevi tazminatın da oluşan manevi zararı karşılamadığını beyanla, davalı …. hakkındaki ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, bu davalı yönünden davalarının tam olarak kabulünü istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı …. vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının tazminat bilirkişi raporu alınmadan davalı sigorta şirketi ile anlaşarak davalı sigorta şirketini ibra ve feragat ettiği, bu ödemenin poliçe limiti ile ilgili olmadığı, bu feragatten müteselsil sorumluluğu bulunan müvekkilin de faydalanması gerektiğini beyanla istinaf talebinin reddini istemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, trafik kazasına bağlı yaralanma nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. (TBK. 49 md.) maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 46. (TBK. 54 md.) maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 47. (TBK. 56/1 md.) maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davacının sürücüsü olduğu motosiklete, davalının sürücüsü ve işleteni olduğu otomobilin çarpması sonucu davacı yaralanmıştır. Davalı sigorta şirketi davalıya ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Davacı yaralanmasından dolayı uğradığı maddi ve manevi zararının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın faiziyle birlikte davalı … dan tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava dosyası içeresinde bulunan Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 19/12/2016 gün ve …. sayılı raporuna göre davacının mesleğine göre %24 maluliyete uğrayacak ve 9 aya kadar iyileşebilecek derecede yaralanmıştır. Yine alınan kusur raporuna göre trafik kazasının meydana gelmesinde davalı sürücü tam kusurludur.
1-Tazminat bilirkişisi 03/05/2018 tarihli raporunda; davacının geçici ve sürekli göremezlik zararının 295.485,55 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından yapılan 225.000,00 TL mahsup edildiğinde davacının karşılanmayan zararının 70.485,55 TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Yargılama sırasında davacı ile davalı sigorta şirketi arasında anlaşma sağlanmış ve bu anlaşma doğrultusunda 225.000,00 TL ana para, 65.000,00 TL işlemiş faiz, 2.000,00 TL bakacı gideri, 1.500,00 TL yargılama gideri, 19.450,00 TL dava vekalet ücreti olmak üzere toplam 312.950,00 TL ödenmesi karşılığı, 14/03/2017 tarihli ibraname ve feragatname düzenlenmiş, 16/03/2017 tarihinde bahsi geçen tazminat ve fer’ileri davacıya ödenmiş, davacı 19/06/2016 tarihli dilekçe ile bakiye maddi tazminattan davalı … nın sorumluluğu devam etmek üzere davalı sigorta şirketi hakkındaki davadan feragat ettiklerini beyan etmiş, alınan bilirkişi raporu doğrultusunda talep artırım dilekçesiyle sigorta şirketi tarafından karşılanmayan 70.485,55 TL maddi zararını bu davalıdan istemiştir.
İlk derece mahkemesi, sigorta şirketi hakkındaki feragatin TBK’nın 166. maddesi gereğince müteselsil sorumlu olan davalı sürücü ve işletene de sirayet ettiği gerekçesiyle davalı …. hakkındaki maddi tazminat davasını da reddetmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından poliçenin düzenlediği 2011 yılı için ölüm ve sakatlanma halinde kişi başı sigorta poliçe limiti 200.000,00 TL olup, 2012 kaza tarihi itibariyle bu limit 225.000,00 TL.’dir. Davalı sigorta şirketi poliçe limitinin tamamını ödeyerek tazminat sorumluluğunu yerine getirmiştir. Sigorta limitini aşan zararlar için işletenin ve sürücünün tazminat sorumluluğu ise devam etmektedir.
Davalı sürücü ve işleten ile davalı sigorta şirketi arasında, üçüncü kişilerin maddi zararları bakımından müteselsil sorumluluk ilişkisi bulunsa da, davalı sigorta şirketi zarar görene poliçe limiti kadar ödeme yaptığı ve bu ödemeyle birlikte borçtan kurtulduğu için, davalı işleten zarar görene ödediği bakiye tazminatı sigorta şirketine rücu edemeyecektir. Davacının sigorta şirketi lehine yaptığı feragat, davalı işletenin durumunu ağırlaştırmadığından feragatin davalı işleten ve sürücüye sirayet etmesi mümkün değildir.
Davalı vekili, tazminat bilirkişinin raporuna kusur, davacının ileride elde edeceği farazi gelir ve davacının eğitimi sürecinde gelir elde edemeyeceğine yönelik itirazda bulunmuştur.
Davacının eğitimi aldığı okul dikkate alındığında hemşirelik kazancı üzerinden davacının bu meslek grubuna göre belirlenen maluliyetine göre tazminat hesabı yapılmasında dosya kapsamına aykırı bir yön görülmemiştir. Ancak davacının kaza tarihinde üniversite öğrencisi olduğu ve bu dönemde gelir getirici bir işte çalıştığı iddia ve ispat edilemediğinden geçici iş görmezlik süresi için tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Bilirkişi raporunda geçici geçici iş görmezlik süresi içerisinde davacının asgari ücret üzerinden toplam gelirini 6.694,89 TL olduğunu hesapladıktan sonra, bu gelirle birlikte işlemiş ve işleyecek aktif ve pasif dönem gelirlerinin toplamı üzerinden %24 maluliyet zararını hesaplamıştır. Oysa geçici iş göremezlik süresi içerisinde gelir kaybı tam olduğundan bu gelirden kusur ve hatır indirimi dışında bir indirim yapılmaması gerekir. Bilirkişinin hesaplama yöntemine göre davacının hesaplamaya dahil edilen geçici iş görmezlik dönem zararı 1.606,77 TL’dir. Bilirkişi tarafından sigorta şirketi tarafından ödenen tazminatın mahsubu sonrasında hesaplanan 70.485,55 TL tazminat toplamından 1.606,77 TL geçici iş göremezlik zararı çıkarıldığında, davacının alması gereken bakiye tazminat miktarı 68.878,78 TL olmaktadır.
Hal böyle olunca davalı sigorta şirketi tarafından karşılanmayan bakiye 68.878,78 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … dan tahsiline karar verilmesi gerekir. Kazaya neden olan araç hususi kullanıma ait olduğu ve işleteni tacir olmadığından tazminata yasal faiz uygulanmalıdır.
2-Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (TBK 56.) maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Olay tarihi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davalı sürücünün tam kusurlu olması, davacının yaralanma derecesinin ağırlığı ve yukarıda açıklanan ilkeler dikkate alındığında davacı için hükmedilen 5.000,00 TL manevi tazminat miktarı dosya kapsamına göre azdır. Belirtilen nedenler ile hak ve nesafet kuralları çerçevesinde davacı için 30.000,00 TL tazminat, davacının manevi zararlarını karşılayacak miktardadır.
Yukarıda açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, kabul edilen istinaf nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi suretiyle; davacının davalı … A.Ş (… Sigorta A.Ş.) aleyhine açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacının davalı …. aleyhine açtığı maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüyle 68.878,78 TL maddi ve 30.000,00 TL manevi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-2) bendi uyarınca KABULÜNE,
2-İlk derece mahkemesi olan Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas – …. Karar sayılı 10/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
3-Düzelterek yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle;
a)Davacının, davalı … A.Ş. (… Sigorta A.Ş.) aleyhine açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
b)Davacının, davalı …. aleyhine açtığı maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 68.878,78 TL maddi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
c)Davacının, davalı …. aleyhine açtığı manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 30.000,00 TL maddi tazminatın 25/05/2012 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
ç)Davacının peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 1.122,22‬ TL (888,30+233,92) harcın Hazineye gelir kaydına, bakiye 5.632,19 TL karar ve ilam harcının davalı … dan alınarak Hazineye verilmesine,
d)Davacı tarafından yapılan 24,30TL başvurma harcı, 888,30 TL peşin harç, 233,92 TL ıslah harcı, 2.369,15 TL müzekkere/tebligat/bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.515,67‬ TL yargılama giderinden, harçlar oran dışı tutulduğunda davanın %82 kabul oranına göre hesaplanan 3.089,22 TL kısmından davalı sigorta şirketi tarafından ödenen 1.500,00 TL yargılama gideri mahsup edildiğinde, sonuç olarak 1.589,22 TL yargılama giderinin davalı … dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e)Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 11.020,60 TL nispi vekalet ücretinin davalı … dan alınarak davacıya verilmesine,
f)Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 9.200,60 TL nispi vekalet ücretinin davalı … dan alınarak davacıya verilmesine,
g)Davalı …. maddi tazminat davasında kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden, ret edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 maddesi gereğince belirlenen 1.606,77 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
ğ)Davalı …. manevi tazminat davasında kendisini vekil aracılığı ile temsil ettirdiğinden, ret edilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 10/4 ve 13/1 maddeleri gereğince belirlenen 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
h)Davalı sigorta şirketi lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
ı)Karar kesinleştiğinde artan gider avansının ilgililerine iadesine,
4-Davacı tarafça peşin yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının mahsubuyla Hazineye gelir kaydına, 54,40 TL istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan 76,00 TL istinaf yargılama giderinin, davanın kabul oranı olan %82’ine göre hesaplanan 62,32 TL kısmının davalı … dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans ve harç tahsil/iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
7-Artan istinaf gider avanslarının yatıranlara iadesine,
İlişkin dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 12/12/2022 tarihinde, 6100 sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi.