Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1133 E. 2022/1895 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/03/2018
DAVA: Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/12/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 09/12/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davalı … vekili tarafından karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacılar vekili asıl dava dosyasında dava dilekçesinde özetle; davalı …’in sürücüsü ve işleteni, davalı …Ş.’nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu …. plaka sayılı aracın, davacı …’ın sürücüsü olduğu motosiklete çarpması sonucu davacı … ile motosiklette yolcu olarak bulunan diğer davacılar … ve …’ın yaralandığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada davacı … için 10.000,00 TL işgörmezlik tazminatının her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 10.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL ve davacı … için 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den 20/08/2011 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı … vekili birleşen dava dosyasında dava dilekçesinde özetle; aynı trafik kazası nedeniyle davacı …’da işgücü kaybı oluşacak derecede yaralandığından bahisle belirsiz alacak davası şeklinde açılan davada davacı … için 10.000,00 TL işgörmezlik tazminatının olay tarihinden itbaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı … vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; motosiklet üzerinde dört kişinin binili bulunduğu, trafik kazasının meydana gelmesinde asıl davacı tarafın kusuru bulunduğu, talep edilen manevi tazminatın fazla olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Davalı …Ş. vekili asıl ve birleşen davaya cevap dilekçelerinde özetle; müvekkili sigorta şirketi sorumluğunun işletenin kusuru, poliçe limiti ve kapsamı ile sınırlı olduğu, geçici iş görmezlik zararının tedavi giderleri arasında sayıldığı için bu tazminatın sigorta şirketinden talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER :
Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas, …. karar sayılı dosyası, örneği, doktor raporları, keşif, kusur raporu, tazminat bilirkişisi raporu, tanık beyanı, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; trafik kazasının meydana gelmesinde davacı sürücü …’ın %30, davalı sürücünün ise %70 oranında kusurlu oldukları, trafik kazası sonucu davacıların yaralandıkları, bilirkişi raporuna göre davacı …’ın geçici iş görmezlik zararının 803,60 TL, davacı …’ın geçici iş görmezlik zararının 130,20 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davada davacı … yönünden 803,60 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 750,00 TL ve davacı … için 750,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline, birleşen davada davacı … yönünden 130,20 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargılama sırasında alınan raporlara göre davacı …’ın yaralarının iyileşmesi ve mevcut haliyle olağan yaşamına dönebilmesi için ihtiyaç duyulan sürenin 10 gün olduğu, sürekli iş görmezlik halinin bulunmadığı, diğer davacıların ise herhangi bir yaraları ve sürekli iş görmezlik halleri bulunmadığı, bu nedenle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğu, yine ilk derece mahkemesince davacıların sigorta şirketinden ve …. Kurumu’ndan gerek maddi ve gerek manevi tazminat alıp almadıklarının da araştırılması gerektiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davacılar vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada trafik kazasına bağlı yaralanmadan kaynaklanan haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41. (TBK. 49 md.) maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür. Bedensel zarara uğrayanların aynı kanunun 46. (TBK. 54 md.) maddesi gereğince maddi tazminat ve aynı kanunun 47. (TBK. 56/1 md.) maddesi gereğince manevi tazminat isteme hakları bulunmaktadır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. maddesi gereği motorlu araç işleteni doğan zararlardan sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91, 97 ve 99. maddeleri gereği trafik kazasına ve zarara sebebiyet veren motorlu aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı, yasa ve genel sigorta şartları kapsamına dahil maddi zararlardan işletenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Davalı …’in sürücüsü olduğu otomobil ile davacı …’ın sürücü olduğu motosiklet arasında meydana gelen trafik kazası sonucu davacı motosiklet sürücüsü ile motosiklette yolcu olarak bulunan davacılar … ve … yaralanmışlardır. Davalı … otomobilin zorunlu mali mesuliyet sigortacısıdır. Bu yaralanma nedeniyle davacı … asıl dava dosyasında, davacı … birleşen dava dosyasında maddi zararlarının, tüm davacılar asıl dava dosyasında manevi zararlarının tahsilini talep etmiş, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda asıl davada davacı … yönünden 803,60 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 1.000,00 TL, davacı … için 750,00 TL ve davacı … için 750,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı …’den tahsiline, birleşen davada davacı … yönünden 130,20 TL maddi tazminatın işleyecek yasal faizi ile birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş, bu karara karşı davalı … vekili tarafından maddi tazminatın miktarı yönünden kesin olmasından dolayı manevi tazminatlara yönelik olarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Antalya 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/02/2012 gün ve …. esas, ….sayılı kararı ile davalı …’in, davacılara karşı işlediği taksirle yaralama suçundan TCK.’nun 89/1-4, 62, 50 ve 52. maddeleri gereğince 12.100,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, karar Yargıtay 12. Ceza Dairesinin temyiz yasa yolu denetiminden geçerek 27/05/2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Kural olarak Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince ceza mahkemesince verilen kararlar hukuk hakimi bakımından bağlayıcı değildir. Ancak, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir, ceza mahkemesince fiilin hukuka aykırılığına yönelik kesinleşen maddi olgular hukuk hakimi bakımından da bağlayıcı olup, taraflar yönünden de kesin delil niteliği taşımaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 17/09/2008 tarih, 2008/4/564 esas, 2008/536 karar).
Olay tarihi itibariyle yürürlükte bulunan mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu’nun 47. (TBK 56.) maddesi hükmüne göre hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Ceza mahkemesi dava dosyası içerisinde bulunan raporlar ile hukuk davasında alınan doktor raporlarına göre her üç davacının trafik kazasına bağlı aldıkları darbe sonucu yaralandıkları dikkate alındığında, olay tarihi, davacıların yaralanma dereceleri, kusur durumları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, hak ve nesafet kaideleri birlikte yukarıda açıklanan ilkeler kapsamında değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince asıl davada davacı … yararına 1.000,00 TL, davacı … yararına 750,00 TL ve davacı … yararına 750,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi ulaşılmak istenilen manevi tatmin (doyum) için yeterli olduğu, fazla ya da az olmadığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu nedenle davalı … vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf sebepleri yerinde değildir.
Davalı vekili davacılara …. Kurumu ile davalı … tarafından bir ödeme yapıldığının araştırılması gerektiğini ileri sürmüş ise de, buna yönelik bir delil sunulmadığı gibi, …. tarafından sigortalı ve yakınlarının geçirdiği trafik kazası sonucu manevi tazminata mahsuben bir ödeme yapılmadığı bilindiği gibi, davalı … şirketince de bu yönde bir savunmada bulunulmadığından davalı vekilinin buna yönelen istinaf sebebi de reddedilmiştir.
Hal böyle olunca, açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre; ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 163,20 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, bakiye 7,58 TL istinaf karar harcının davalı …’den alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davalı … üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği, avans iade ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 09/12/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.