Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1077 E. 2022/1794 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/03/2020
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 24/11/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/11/2022

Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen kararına karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, dosyada duruşma yapılmasını gerektiren eksiklik görülmediğinden Hukuk Muhakameleri Kanunu’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf incelemesinin duruşmasız yapılmasına karar verilerek, dosya incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ
DAVACI İSTEMİNİN ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Belediyesi’nden alt yapı hizmetlerini ihale alan davalı şirketin çeşitli tarih ve mahalde alt yapı çalışmaları sırasında davacı müvekkili şirkete ait doğalgaz boru hattına zarar verdiği, bu zararın tahsili için Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davalı borçlunun haksız itirazı üzerine durduğundan bahisle itirazın iptali ile icra takibinin devamına ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI CEVABININ ÖZETİ:
Davalı vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin süregelen yol yapımı sırasında gerekli tüm tedbirleri aldığı, çalışma yapılan alandan boru geçtiğinden haberdar olmadıkları, bunu bilmelerinin mümkün olmadığı, zira çalışma yapılan alanda boru hattı geçtiğine dair hiçbir uyarıcı işaret bulunmadığı, çalışma sırasında borulara zarar vermesini engelleyecek bir tedbir almanın mümkün bulunmadığını beyanla davanın reddini istemiştir.
DELİLLER
Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosya örneği, bilirkişi raporları, tüm dosya kapsamı.
İDM KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; davalı şirket tarafından yapılan alt yapı çalışmaları sırasında davacı şirkete ait doğal gaz boru hattının zarar gördüğü, hasar bedeline ilişkin olarak düzenlenen 60 adet fatura bedelinin tahsili hususunda davacı tarafından davalı aleyhine Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla icra takibine girişildiği, davalı tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğu ve iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, söz konusu hasarların davalı şirket elemanlarınca yapılan kazı çalışmaları sırasında meydana geldiği, hasar tespit tutanaklarında belirtilen adresteki doğal gaz borularına hasar verildiği, hasarın onarımının davacı şirket tarafından yapıldığı ve herhangi bir taşeron kullanılmadığı, bilirkişi raporuna göre doğal gaz borularının projesine uygun döşendiği, doğal gaz hattının geçtiği güzergahın davacı şirket tarafından davalı tarafa gösterildiği, bu hususta tutanak düzenlendiği, doğal gaz hattının üst kısmında sarı ikaz bandının bulunduğu, bu bandın altına sarı kum döşendiği, davalı firmanın kepçe ile alt yapı çalışması yaptığı sırada daha dikkatli ve özenli olması gerektiği halde bu konuda titizlik göstermediği, davalının çalışma bölgesinde var olan davacı tesislerinin belirlenmesine ve işaretlenmesine yönelik hiçbir sondalama, detektörlü kontrol ve röperleme çalışması yapmadığı, dolayısıyla davalının hasarın meydana gelmesinde kusurlu olduğu, davacıya atfı mümkün bir kusurun varlığının sabit olmadığı, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, zarar görenin ancak haksız fiil sebebiyle uğradığı gerçek zararı haksız fiil sorumlularından isteyebileceği, haksız fiil nedeniyle uğranılan zararın tazmini amacıyla açılan davalarda, zarar görenin zararı giderebilmek için kendi çalıştırdığı işçilerini ve araç sürücülerine ödediği ücretler ile araç yakıt giderleri gibi haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olan, genel idare giderleri olarak nitelendirilebilecek giderlerin gerçek zarar olarak istenemeyeceği, zarar görenin özel olarak adam tutup çalıştırdığını ispat etmesi halinde bu giderlerin istenebilmesinin mümkün olduğu (aynı yönde Yargıtay 4. HD’sinin 17.01.2018 tarih ve 2016/3033 E-2018/114 K sayılı kararı), somut olayda davacı tarafça sunulan hasar tespit tutanakları ekindeki hasar bedeline ilişkin faturalandırılacak kalemlere bakıldığında davacının zararı gidermek için kullandığı malzeme bedeliyle birlikte kendi çalıştırdığı işçi ve araç ücretleri ile araç yakıt giderlerini de talep ettiği, hasar gören malzemenin yerinden kaldırılıp deplase edilmesinin araç işçilik ve malzeme gideri olduğu, haksız fiil meydana gelmese dahi ödenmesi gereken giderler olan ve genel idare gideri olarak nitelendirilebilecek olan araç kullanımı ve yol ücreti ile çalışan personel ücretine ilişkin giderlerin gerçek zarar kalemleri arasında değerlendirilemeyeceği, zarar görenin özel olarak adam tutup çalıştırdığını ispat etmesi halinde bu giderlerin istenebilmesinin mümkün olduğu, bu itibarla davacının malzeme bedelleri haricindeki işçilik ve araç masraflarını isteyemeyeceği, faturalandırılan toplam 23.816,51 TL tutarındaki hasar bedelinden genel idare gideri olan 14.681,00 TL ‘nin düşürülmesinin gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile Denizli 9. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 9.135,51 TL asıl alacak, 47,30 TL işlemiş faiz üzerinden asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, yasal koşulları oluşmayan icra inkar tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ :
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı şirkete gönderilen faturalara süresinde itiraz edilmediği, ilk derece mahkemesince bu hususun değerlendirilmediğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulünü istemiştir.
İSTİNAFA CEVAP :
Davalı vekili istinafa cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E
Uyuşmazlık, haksız fiilden kaynaklanan alacak için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali isteğine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 49. maddesi gereğince kasten veya taksirle başkasına zarar veren bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Davacı, alt yapı çalışması yapan davalı şirketin muhtelif tarih ve yerlerde doğalgaz boru hattına zarar verdiğini ileri sürerek davalı şirkete gönderdiği faturalara dayalı olarak icra takibine başlamış, davalı borçlunun süresinde yaptığı itiraz üzerine icra takibinin durması üzerine davalı alacaklı vekili tarafından eldeki itirazın iptali davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur.
6100 Sayılı HMK.’nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde gösterilen istinaf sebepleri ile sınırlı yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Davalı şirket tarafından yapılan alt yapı çalışmaları sırasında çeşitli tarihlerde davacı şirkete ait doğalgaz boru hattına zarar verildiği sabit olmakla birlikte, alacağın haksız fiilden kaynaklandığı, her iki şirket arasında ticari bir sözleşme ilişki bulunmadığından kendisine haksız fiilden kaynaklanan alacak için fatura gönderilen davalının bu faturalara süresinde itiraz etmemesinin aleyhe sonuç doğurmayacağı, davacı şirketin faaliyetinin devamlılığının sağlanması ve doğalgaz boru hatlarının tamiri için sürekli olarak işçi istihdam ettiği ve araç kullandığı, bunların şirketin genel idare giderleri kapsamında olduğu, davacının takibe dayanak hasarlar için özel olarak işçi tutup, araç temin ederek harcama yaptığını da iddia etmediği, ilk derece mahkemesince fatura bedellerinden bu kalem alacaklar düşüldükten sonra hüküm kurulduğu dikkate alındığında, ilk derece mahkemesince taraflarca gösterilen delillerin toplanmasında, değerlendirilmesinde esas ve usul bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı ve davacı vekilinin tüm istinaf nedenleri yerinde görülmediğinden 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkrası (b-1) bendi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nun 353/1. fıkra (b-1) bendi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan 148,60 TL istinaf yoluna başvuru harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcının Hazineye gelir kaydına, 26,30 TL istinaf karar harcının davacıdan alınarak Hazineye verilmesine,
3-Yapılan istinaf giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Artan istinaf gider avansının yatıranlara iadesine,
5-Kesin olan işbu kararın taraflara tebliği ve avans iade/harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
İlişkin dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda 6100 Sayılı HMK’nun 362. maddesi (1-a) bendi uyarınca 24/11/2022 tarihinde KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

……