Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1046 E. 2022/1553 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/09/2019
DAVANIN KONUSU: Tazminat
KARAR TARİHİ: 21/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 21/10/2022

Yukarıda tarih ve sayısı yazılı kararın davacılar ve davalılar tarafından istinaf edilmesi üzerinde dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Davacılar vekili; 20.08.2013 günü saat 11.40 sularında Denizli … mahallesinde tek yönlü bölünmüş yolda sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı kamyoneti ile Afyondan-Denizli istikametine seyir halindeyken olay mahalline geldiğinde karşıdan karşıya geçmekte olan yaya …’e çarpması sonucu karşı yönden gelen araçların şeridine savrulması ile … yönetimindeki … plakalı aracın altında kalması sonucu meydana gelen kazada yaya … hayatını kaybettiğini, kazaya ilişkin Denizli 2. Asliye Ceza Mahkemesi … Esas … Karar sayılı dosyasında yargılama yapıldığı ve davalı …’in ceza aldığını, kazaya karışan aracın davalılardan … adına kayıtlı olduğunu, dosyanın halen Yargıtay incelemesinde olduğunu, kaza tespit tutanakları, bilirkişi raporları, yerel mahkeme hükmü incelendiğinde olayın gerçekleşmesinde davalı …’in kusurlu olduğunu beyan ederek … lehine 25.000,00.-TL … lehine 25.000,00.-TL maddi tazminat … lehine 20.000,00.-TL manevi, … lehine 20.000,00.-TL … lehine 20.000,00.-TL, … lehine 20.000,00.-TL … lehine 20.000,00.-TL manevi tazminatların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili; şirket poliçesinden kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getirdiklerini, bu nedenle de temerrüte düşmediklerini, müvekkil şirketin dava konusu kazaya ilişkin sorumluluğunun tespiti halinde dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, yapılan ödemenin mahsup edilerek ödeme tarihinden güncellemesinin yapılması gerektiği ile sigorta şirketinin dava açılmasına sebebiyet vermediği için yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili; ceza yargılamasındaki kusur durumlarıyla mahkemenin bağlı kalmaması gerektiğini, mahkemenin yeniden araştırma yapmasını istediklerini, müvekkile tali kusur atfedilmesinin mümkün olmadığını, ceza yargılamasında da hüküm gerekçesinde mahkemenin aynı saptamayı yaptığını, maktul ölümünden önce asgari ücretle çalışan tekstil işçisi olduğunu, istenilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının çok fahiş olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulü ile; dava konusu kazada müteveffa …’in , vefatı nedeniyle davacı anne … için bakiye 3.554,72.-TL, davacı baba … için 4.966,19.-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/08/2013 kaza tarihinden, davalı …Ş.’den ( teminat limitiyle sorumlu olmak üzere) dava tarihi 26/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine davacı anne … için 5.000,00 TL baba … için 5.000,00 TL, … için 3.000,00.-TL, … için 3.000,00.-TL, … için 3.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den kaza tarihi olan 20/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine hükmetmiştir.
Süresinde sundukları istinaf dilekçesi ile;
Davacı vekili; kazada …’in hız kuralını ihlal ettiğini, yol çalışması yapılan yolda 50 olan hız sınırını 72 ile geçtiğini, ceza yargılamasında 50 ile gitseydi kaza olmayacağı kanaatine varıldığını, kusur raporuna katılmadıklarını, raporda hangi hususların değerlendirilmesiyle bir sonuç ve kusur oranı çıkarıldığının belirsiz olduğunu, aktüerya raporunu da kabul etmediklerini, davalının sorumluluğunun kaynağı KTK’da bulunan motorlu araç işletenin kusursuz sorumluluğu esasına dayandığını, fail bu durumda kusuru bulunmasa bile zarar görenin tüm zararlarını karşılamak zorunda olduğunu, müteveffa öldüğü esnada 37 yaşında, bekar olduğunu ve 1 sene sonra evlenip 2 sene sonra çocuk sahibi olacağını, raporda müteveffanın işlemiş ve işleyecek aktif dönem kazançları toplamı anne için 259.180,77 TL baba için 283.431,57 TL olduğunu, ama sonuç itibariyle 8.000,00 TL’ye hükmedildiğini, orantısızlığın çok fazla olduğunu
Davalılar vekili; müvekkil …’in %25 kusurlu olduğu bu yüzden de maddi manevi tazminattan sorumlu olmalarının yanlış olduğu, kusur oranlarını kabul etmediklerini, kamera görüntülerinin dikkate alınmadığını, maktul sürekli seyir halinde olan karayolunda müvekkilin önüne koşarak çıktığını, tazminatların müvekkilin fakirleşmesine yol açacağını, müvekkil …’nin araç sahibi olduğunu, sorumlu olmadığını ve müvekkilinin bir geliri olmadığını,
İleri sürerek hükmün kaldırılması ile talebi gibi karar verilmesini istemişlerdir.
Dava, ölümlü trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. ve 355. maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, usule ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle kanıtların toplanması ve değerlendirilmesinde bir usulsüzlük görülmemesine, mahkemenin ilamda yazılı şekilde ortaya koyduğu taktirine, hükme esas alınan kusur raporunun kazanın oluş biçimine, müteveffa ile davalı …’in ihlal etmiş olduğu kurallara ve trafik mevzuatına uygun olmasına, davalılardan araç sahibi …’nin 2918 Sayılı KTK’nın 85.maddesi uyarınca işleten olarak aracı kullananların-yardımcı kimselerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olmasına, mahkemece takdir edilen manevi tazminat tutarlarının dosya kapsamına, hal ve şartlara göre fazla olmamasına, aktüerya raporunun kaza tarihine göre yerleşik Yargı uygulamalarına nümas biçimde müteveffanın yaşına göre evleneceği ve 2 çocuk sahibi olacağı varsayımına göre paylaştırma yapılmasının usulsüz olmamasına, mahkemenin değerlendirmesi ve vardığı neticede istinaf nedenleri yönüyle usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalıların tüm, davacıların aşağıdaki bendi kapsamı dışındaki sair istinaf itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Hakim, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun karar vereceği Medeni Yasa’nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. (4 HD’nin 08/02/2016 tarih ve 2015/2733-2016/1298 sayılı içtihadı) Bu açıklamalara göre olayın oluş şekli, biçimi, ölenin davacılara yakınlığı, paranın satınalma gücü, hakkaniyet ilkesi nazara alındığında mahkemece davacılar için belirlenen manevi tazminat tutarı az olmuştur. Bu yönüyle davacıların istinaf başvurusunun kabul edilmesi gerekir.
2-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
3-Açıklanan tüm bu sebeplerle; davalıların istinaf başvurularının reddine, davacıların istinaf başvurularının kabulüne, kararın kaldırılmasına, davanın kısmen kabulü ile; dava konusu kazada müteveffa …’in , vefatı nedeniyle davacı anne … için bakiye 3.554,72.-TL, davacı baba … için 4.966,19.-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/08/2013 kaza tarihinden, davalı …Ş.’den ( teminat limitiyle sorumlu olmak üzere) dava tarihi 26/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, taktiren davacı anne … için 20.000,00 TL baba … için 20.000,00 TL, … için 10.000,00.-TL, … için 10.000,00.-TL, … için 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 20/08/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine fazla taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,
II-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
III-Kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE
a- Davanın kısmen kabulü ile; dava konusu kazada müteveffa …’in , vefatı nedeniyle davacı anne … için bakiye 3.554,72.-TL, davacı baba … için 4.966,19.-TL destekten yoksun kalma tazminatının 20/08/2013 kaza tarihinden, davalı …Ş.’den ( teminat limitiyle sorumlu olmak üzere) dava tarihi 26/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine davacı anne … için 20.000,00 TL baba … için 20.000,00 TL, … için 10.000,00.-TL, … için 10.000,00.-TL, … için 10.000,00.-TL manevi tazminatın davalılar … ile …’den 20/08/2013 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte alınarak davacılara verilmesine fazla taleplerin reddine
b- Maddi tazminat yönünden davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c- Davalı … vekili ile davalılardan … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ret edilen kısım üzerinden hesaplanan 4.912,70 TL nispi vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalılara verilmesine,
ç- Manevi tazminat yönünden … ile … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince ayrı ayrı hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalılardan … ile …’den alınarak davacılara verilmesine,
d- Manevi tazminat yönünden davacılar …, … ve … kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT maddesi gereğince ayrı ayrı hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ile …’den alınarak …, … ve … verilmesine,
e- Manevi tazminat yönünden … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacılar …, … ve …’ın davaları yönüyle ayrı ayrı hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan …, … ve …’dan alınarak davalı …’e verilmesine,
f- Manevi tazminat yönünden … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davacılar … ile …’ın davaları yönüyle ayrı ayrı hesaplanan 5.000,00.-TL vekalet ücretinin davacılardan …, …’den alınarak davalı …’e verilmesine,
g-Alınması gerekli 5.363,76 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 512,33TL harcın mahsubu ile 4.851,43 TL harcın davalılardan müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına
h-Davacı tarafından yapılan peşin harç dahil 589,73TL ilk masraf, 3.669,20 TL bilirkişi, müzekkere ve tebligat gideri olmak üzere toplam 4.258,93 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 2.229,43 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
III-İstinaf incelemesi yönünden;
Başvuran davacılar tarafından yatırılan istinaf peşin ilam harcının talebi halinde kendisine iadesine, davacılar tarafından yapılan 41,00 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcı olmak üzere toplam 189,60 TL’den takdiren 94,80 TL’sinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, bakiye masrafın davacılar üzerinde bırakılmasına, davalılar için alınması gerekli 1.879,95 TL istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 469,99‬ TL’nin mahsubu ile bakiye 1.409,96‬ TL’nin davalılardan müteselsilen alınarak Hazineye irat kaydına, sarf ettikleri başvuru giderlerinin davalılar üzerinde bırakılmasına, avans iadesi, tebligat, kesinleştirme, harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesi ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, dair 21/10/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.