Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1015 E. 2022/1573 K. 24.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/09/2019
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ: 24/10/2022
YAZIM TARİHİ: 24/10/2022

07/05/2014 günü saat 08:40 sularında, davalı …’ın maliki, davalı sigorta şirketinin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı, davalı sürücü …’ın sürücüsü olduğu … plakalı otomobilin U dönüşü yapmak için manevra yaptığı sırada, davacı yönetimindeki bisiklet ile çarpışması sonucu davacının yaralandığı kaza meydana gelmiştir.
Davacı vekili; kaza nedeniyle müvekkilinin maluliyete uğradığını belirterek artırılmış haliyle 89.766,09 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 40.000 TL manevi tazminatın davalı gerçek kişilerden kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; davacının koruyucu ekipman kullanmadığından müterafik kusurlu olduğunu, kusur, zarar ve maluliyetin tespiti gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, maddi tazminat isteminin tümden kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kısmen kabulü ile 5.000 TL’ye hükmedilmiştir.
Müddetinde verdikleri istinaf dilekçelerinde özetle,
Davacı vekili;
1-Davacıdanın maluliyet oranı (%10), kazada kusuru bulunmayışı ve yaşı karşısında hükmolunan manevi tazminatın çok düşük olduğunu, talebin tümden kabulü gerektiğini,
2-Faize ilişkin hükmün hatalı kurulduğunu, işlemiş ve işleyecek faizin sigorta teminat limiti ile sınırlı tutulmasının doğru olmadığını,
Davalı … mirasçıları ile davalı … vekilleri;
1-Kusura ilişkin raporun eksik inceleme ile hazırlandığını,
2-Davacının müterafik kusurunun dikkate alınmadığını,
3-Manevi tazminatın yüksek belirlendiğini,
ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemişlerdir.
Dava; trafik kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren bir cihet bulunmadığından inceleme ve müzakereler HMK’nın 353 ve 355.maddeleri uyarınca istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
1-Davacının istinaf itirazları incelendiğinde;
a-Faizin teminat limiti ile sınırlı tutulması bakımından; mahkemenin 1 nolu hüküm maddesinde asıl alacağa faiz işletilirken davalı sigorta şirketi yönüyle poliçe teminat limitiyle sorumlu tutulması, davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun üst sınırını belirleyen poliçedeki teminat limitinin hak sahibinin talep edebileceği tazminat asıl alacağı için geçerli olduğu ve teminat ferilerinin bu limit kapsamında olmadığı dikkate alındığında hatalı olmuştur. Asıl alacağın ferisi niteliğinde olan faizin teminat limiti ile sınırlı tutulması davacının aleyhine olmakla bu yöne ilişen itirazı yerindedir.
b-Manevi tazminatın miktarı bakımından; davacıda meydana gelen sürekli işgöremezlik hali, kazada kusurunun bulunmayışı ve davalı sürücünün tam kusurlu oluşu, davacının yaşı, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, yükselen enflasyon karşısında paranın alım gücünün düşmesi, tatmin duygusu ile HMK’nın 56. maddesinde düzenlenen manevi tazminat unsurları göz önüne alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı düşüktür. Davacı vekilinin bu yöne ilişen itirazı da yerindedir.
2-Müstenif davalıların itirazları incelendiğinde;
a-Dosyada bulunan kusur ve hesap raporları bakımından; 07/05/2014 tarihli kaza tespit tutanağı ve 12/08/2015 tarihli bilirkişi raporu ve dosya kapsamından davalı sürücünün cadde üzerinde U dönüşü yapmak isterken caddede aynı yönden sol şeritten gelen bisikletli davacıya ilk geçiş hakkını vermeyip tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde kurallara aykırı U dönüşüne geçtiği sırada sol şeritten düz gelen bisikletin ön kısmı ile aracın sol kapı kısmına çarpması ile gerçekleşen olayda davalı sürücünün tam ve asli kusurlu kabul edilmesi dosya kapsamına uygun olup, olayda davacı bisiklet sürücüsünün sol omuz ekleminde hareket kısıtlılığına bağlı olarak Çalışma Gücü v Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre çalışma gücü kayıp oranının %10 olduğu ve 3 ayda iyileşebileceği belirlenmiş, … Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan rapora göre %10 maluliyeti, tam kusur ve davacının maaş bordrosu üzerinden gelir hesabıyla PMF 1931 yaşam tablosu esas alınmak suretiyle progresif rant yöntemi uygulanarak davacının geçici ve kalıcı iş göremezlik zararının hesaplandığı (her ne kadar bakiye yaşam süresinin belirlenmesinde davacı tarafın lehine olan TRH 2010 yaşam tablosu kullanılması gerekirken PMF 1931 yaşam tablosu esas alınmış ise de davacı tarafın bu konuda istinaf bulunmayıp, bu husus davalıların lehine olmakla sadece eleştirmekle yetinmek gerekmiştir.), buna göre 7.054,10 TL geçici, 89.766,09 TL sürekli iş göremezlik zararı bulunmuştur. Mahkemece anılan rapor benimsenerek tazminatı hükmolunmasında bir usulsüzlük bulunmadığı, kazanın oluşumunda davacıya kusur izafe edilemeyeceği, maddi tazminat isteminin tam kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla davalının bu yöne ilişen itirazları yersizdir.
b-Müterafik kusur bakımından; bisiklette koruyucu ekipman kullanmadan yolculuk yapan davacının sol omzundan yaralandığı ve bu yaralanma nedeniyle sol omzunda meydana gelen hareket kısıtlılığının %10 maluliyete sebep olduğu dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Kazada kask, dizlik vs. takmayan davacının yaralanma bölgesi nazara alındığında kask, dizlik ve kolluk takması, yaralanmasını ve yaralanmasının şiddetini değiştirmeyeceğinden, davacının müterafik kusuru bulunduğuna dair davalılar vekilinin istinaf itirazının esastan reddi gerekir.
3-HMK 353/1-b/2 madde ve bendi uyarınca yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanununun olaya uygulanmasında ve delillerin taktirinde hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde istinaf mahkemesince yeniden esas hakkında karar verilebilir.
4-Açıklandığı üzere davalılar … ile … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf müracaatının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2 madde ve bendi uyarınca kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesi için hükmün yeniden tesisi gerekir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
I-Davalılar … ile … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı vekilinin istinaf müracaatının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b,2 madde ve fıkrası uyarınca kaldırılarak aşağıdaki şekilde YENİDEN TESİSİNE,
II-Davanın kabulü ile,
1-89.766,09 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalılar … ile … mirasçılarından 07/05/2014 kaza tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ise 23/09/2014 temerrüt tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulması kaydıyla),
2-40.000 TL manevi tazminatın 07/05/2014 kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ile … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Maddi tazminat davasında alınması gereken 6.131,92 TL’den, peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 442,80 TL’nin mahsubuna, bakiye 5.689,12 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Manevi tazminat davasında alınması gereken 2.732,40 TL’nin davalılar … ile … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacının harç dahil yaptığı 1.694,60 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden ilk derece mahkemesi karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.931,29 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 9.200 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacının peşin yatırdığı istinaf ilam harcının talebi halinde iadesine,
2-Davalılar … ile … mirasçılarının peşin yatırdıkları 1.618,37 TL istinaf ilam harcının mahsubuna, bakiye 4.855,10 TL istinaf ilam harcının anılan davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacının yaptığı 44 TL istinaf yargılama gideri ile 148,60 TL istinaf başvuru harcının davalılar … ile … mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların yaptıkları istinaf başvuru giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan avansların ilgililerine iadesine,
6-Avans iadesi, tebligat, kesinleştirme ve benzeri işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
24/10/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca miktar itibariyle kesin olarak karar verildi.