Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1011 E. 2022/1089 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA
DÖRDÜNCÜ HUKUK DAİRESİ İSTİNAF KARARI

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2020
DAVA : Tazminat
KARAR TARİHİ: 06/07/2022
YAZIM TARİHİ: 06/07/2022

Davacı vekili; müvekkiline ait araç ile davalı tarafa ait aracın karıştığı çift taraflı maddi hasarlı trafik kazasında müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle değer kaybı bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 200 TL’nin davalılardan tahsilini istemiş, yargılama sırasında talebini 10.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı …; davayı ve kusuru kabul etmediğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; özce davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile yeni sigorta genel şartları uyarınca belirlenen değer kaybı esas alınarak 922 TL tazminata hükmolunmuş ve davalı lehine 3.400 TL vekalet ücreti takdir edilmiştir.
Davacı vekili istinafında; yerleşik Yargıtay kararlarına aykırı olarak serbest piyasa rayicine göre belirlenen 10.000TL değer kaybına karar verilmesi gerekirken Anayasa Mahkemesince de kısmen iptaline karar verilen sigorta yeni genel şartlarına göre belirlenen ve gerçek zarar ilkesine aykırı olan usule göre davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, AAÜT’nin 13. maddesine aykırı olarak kabul edilen miktar gözetilmeksizin davalı sigorta lehine 3.400 TL vekalet ücretine hükmedildiğini ileri sürerek kararın kaldırılması ile talepleri gibi hüküm kurulmasını istemiştir.
Dava, trafik kazasından kaynakla maddi tazminat istemine ilişkindir.
Duruşma açılmasını gerektiren gerektiren sebep bulunmadığından HMK’nın 353. Ve 355. Maddeleri gereğince inceleme ve müzakereler kamu düzeni ve istinaf nedenleriyle sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür.
Buna göre;
HMahkemece bilirkişiden alınan 07/11/2019 tarihli raporda; 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren sigorta genel şartları ekinde yer alan formüle göre meydana gelen değer kaybının 922 TL, serbest piyasa şartlarına göre meydana gelen değer kaybının ise 10.000 TL olduğu belirtilmiştir.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve zorunlu mali sorumluluk sigortası teminatı kapsamı dışında bulunan hallerin düzenlendiği 92/i maddesindeki “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde …. esas, …. karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin iptal kararı ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatların zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarına göre belirleneceğine dair ve sigorta tazminatı dışında kalan hallerin poliçe şartları ile düzenleneceğine dair düzenleme iptal edilmiştir.
T.C. Anayasası’nın 153/6. maddesinde, “Anayasa Mahkemesi kararları Resmî Gazetede hemen yayımlanır ve yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar.” düzenlemesi mevcut olup, bu düzenlemenin doğal sonucu olarak Anayasa Mahkemesi’nce bir kanun veya kanun hükmünde kararnamenin tümünün ya da bunların belirli hükümlerinin Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edildiğinin bilindiği halde görülmekte olan davaların Anayasa’ya aykırılığı saptanan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesi, Anayasa’nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülmeyeceği kabul edilmektedir. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 17/07/2020 tarihinde …. esas, …. karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir.
Yargıtay uygulamalarına göre gerçek zarar ilkesi uyarınca araçtaki değer kaybı, aracın kazadan önceki ikinci el değeri ile hasar sonrası tamiri yapıldıktan sonraki ikinci el değeri arasındaki farktır.
Tüm bu açıklamalar ışığında dosyaya bakıldığında, bilirkişi raporunda seçenekli olarak belirlenen ve serbest piyasa rayicine göre usulünce yapılan değer kaybı hesabı benimsenerek davacının talebi doğrultusunda 10.000TL değer kaybı bedeline hükmolunması gerekirken 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren trafik sigortası genel şartları kapsamında belirlenen 922,00 TL değer kaybına hükmolunması doğru olmamıştır.
Yine, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/2 ve 3 maddeleri uyarınca davalı lehine hükmolunacak vekalet ücreti, kabul edilen miktar ile davacı yararına hükmolunacak vekalet ücretini geçemeyecek iken mahkemece kabul edilen miktar olan 922 TL’yi aşar şekilde red vekalet ücreti olarak 3.400 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi de hatalı olmuştur.
Bu durumda davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-b-2 madde ve fıkrası uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesi için hükmün yeniden tesisi gerekir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçeye göre;
I-İstinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve hükmün HMK’nın 353/1-b,2 madde ve bendi uyarınca aşağıda gösterilen şekilde yeniden oluşturulmasına,
II-1-Davanın kabulü ile 10.000TL değer kaybı tazminatının, davalı sigorta şirketi yönünden 25/10/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise 08/08/2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine (davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı sorumlu tutulması kaydıyla),
2-Alınması gereken 683,10 TL karar harcından davacının peşin ve ıslah yoluyla yatırdığı 202,90 TL’nin mahsubuna, bakiye 480,20 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından peşin ve ıslah yoluyla yatırılan 202,90 TL karar harcı ile 35,90 TL başvuru harcı ve 699,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 943,40 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalıların yaptıkları yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 5.100 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
III-İstinaf yargılama harç ve giderleri yönünden;
1-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde iadesine,
2-Davacının sarf ettiği 284,10TL istinaf başvuru giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Kullanılmayan avansın ilgililerine iadesine,
4-Kararın tebliği, avans iadesi, kararın kesinleştirilmesi vs. işlemlerin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
06/07/2022 gününde, oy birliğiyle ve HMK’nın 362/1-a madde ve fıkrası uyarınca kesin olarak karar verildi.