Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/466 E. 2023/500 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/12/2022
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT -İHTİYATİ TEDBİR
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 22/12/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/03/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 20/03/2023

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen ara kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket çalışanları tarafından davalının işletmiş olduğu … Hotel isimli işletmede yapılan denetimlerde davalının elektrik panosunda T fazına bağlı olan akım trafosunun S1 çıkışı sayaç giriş klemens içerisinde kesik olduğundan ve davalının bu şekilde kaçak elektrik kullandığından bahisle 10/08/2022 tarih ve … seri numaralı kaçak elektrik kullanım tutanağı düzenlendiğini, müvekkili şirketin mevzuata uygun şekilde hesaplama yaparak 257.020,53TL bedelli fatura düzenleyerek davalıya gönderdiğini, davalının bu faturayı ödememesi üzerine Manavgat 1. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, icra takibine yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ve 07/12/2022 tarihli ara kararı ile; “elektriğin kullanıldığı yerin işyeri olup, elektrik kesintisi halinde işletmedeki faaliyetin de kesintiye uğrayacağı, ekonomik yönden mağduriyet yaşanması ihtimalinin bulunduğu, İhtiyati tedbir kararının verilmemesi halinde tacir olan tedbir isteyen yönünden sakıncalı bir halin veyahut talefasi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu ” gerekçesiyle; ihtiyati tedbir isteminin kabulüne, 6200 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 393/1 maddesi gereğince ihtiyati tedbire ilişkin bu kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 haftalık kesin süre içerisinde dava değerinin 15’i oranında toplam 38.553,080.-TL nakti teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun mahkememize ibrazı halinde tedbir isteyenin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile; ” … Mah. … Sk. N… Manavgat Antalya adresinde bulunan … Otel adlı işletmeye (abone no: … )” enerjinin yeniden verilmesine,” karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından 12/12/2022 tarihinde itiraz edilmiş, mahkemece 15/12/2022 tarihli ara kararı ile; davalı vekilinin mahkemenin 07/12/2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili 22/12/2022 tarihli istinaf dilekçesinde; davacının yaklaşık ispat kuralı gereğince haklılığını ispat etmesi gerektiği kaçak kullanım tespit tutanağının aksi inandırıcı delillerle kanıtlanmadığı sürece tutanağa göre karar verilmesi gerektiğini, takdir edilen teminat tutarının düşük olduğunu, mahkemece verilen tedbir kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: 6100 sayılı HMK’nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kesilen elektriğin yeniden bağlanması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan gerekçelerle; 07/12/2022 tarihli ara kararı ile; ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmiş, mahkemece 15/12/2022 tarihli ara kararı ile; davalı vekilinin mahkemenin 07/12/2022 tarihli ihtiyati tedbire ilişkin itirazının reddine karar verilmiş, ara karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’ nun 389. maddesinde ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır.
6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen İhtiyati tedbir hukuki müsessesi ile davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan, ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmıştır.
Somut olayda; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde sakıncalı bir halin veyahut telafisi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu, esas dava ile elde edilmek istenilen hukuki yararın tedbir talebi ile sağlanmaya çalışılması durumunun söz konusu olmadığı, incelenen ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İncelenen ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydedilmesine, (Harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince yazılmasına)
3-İstinaf talebinde bulunan davalıdan alınan istinaf kanun yoluna başvuru harcının Hazineye irat kaydedilmesine,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerininilk derece mahkemesince verilecek nihai kararla değerlendirilmesine,
5-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 14/03/2023