Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/283 E. 2023/325 K. 24.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN EK KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/01/2023
TALEP KONUSU: İHTİYATİ HACİZ
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 21/01/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 24/02/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ: 24/02/2023

Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. D.İş Esas/Karar sayılı 10/01/2023 tarihli ek kararı aleyhine karşı taraf vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :İhtiyati haciz talep eden vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan talep dilekçesinde özetle; karşı tarafın iş yerinde kaçak elektrik kullanması nedeniyle hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek 1.332.081,12 TL kaçak elektrik tahakkuku yapıldığını, kaçak elektrik kullanıldığına ilişkin fotoğraf ve video kayıtlarını dosyaya sunduklarını belirterek, alacaklarını teminen karşı tarafın mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. D.İş Esas/Karar sayılı, 15/12/2022 Tarihli kararı ile; “ihtiyati haciz talebinin kabulü ile %10 teminat karşılığında karşı tarafın taşınır, taşınmaz ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itiraz etmesi üzerine duruşma açılarak 10/01/2023 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Karşı taraf vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; alacağın varlığın ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, ihtiyati haciz talep edenin alacağını yaklaşık derecede ispatlayamadığı, ihtiyati haczin yasal koşullarının oluşmadığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararının kaldırılarak, ihtiyati hacze itirazlarının kabulü ile ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede;
Talep; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedelini teminen ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince; 15/12/2022 Tarihli kararı ile; “ihtiyati haciz talebinin kabulü ile %10 teminat karşılığında karşı tarafın taşınır, taşınmaz ve 3. Kişilerdeki hak ve alacakları üzerine borca yetecek miktarda ihtiyati haciz konulmasına karar verildiği, karşı taraf vekilinin ihtiyati hacze itiraz etmesi üzerine duruşma açılarak 10/01/2023 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Karar, karşı taraf vekilince istinaf edilmiştir.
İhtiyati hacize ilişkin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunundaki düzenlemeler incelendiğinde;
İhtiyati haciz, HMK 406/2 maddesinde geçici hukuki koruma olarak kabul edilmiş, ihtiyati haczin şartları ve etkileri ise İİK 257. maddesinde aşağıdaki şekilde düzenlenmiştir.
“Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder” şeklindedir.
Maddenin birinci fıkrasında vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz talep etme koşulları; ikinci fıkrada ise vadesi gelmemiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilecek haller düzenlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci fıkra hükümleri dikkate alındığında, ihtiyati haciz talep edebilmek için, öncelikle ortada bir para borcunun bulunması, bir diğer deyişle ihtiyati haciz talep eden kişinin talep konusu borcun alacaklısı sıfatına sahip olması gerekir.
Maddenin birinci fıkrasına göre ihtiyati haciz isteyebilmek için, alacağın kural olarak vadesinin gelmiş olması gerekir. Vadesi gelmiş borçlar için ihtiyati haciz istenebilmesinin diğer bir şartı ise alacak rehin ile temin edilmemiş olmalıdır. Rehin ile temin edilmiş olan bir alacak teminata haiz olduğu için ihtiyati hacize gerek yoktur.
Fakat rehinli malın kıymetinin rehinli alacağı karşılamayacağı tahmin ediliyorsa, karşılanamayacağı (açık kalacağı) tahmin edilen bölümü için, ihtiyat haciz istenebilir. Yine alacağın rehin ile temin edilmiş olmasına rağmen, istisna olarak, ilk önce rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapmak zorunluluğu olmayan hallerde, alacaklı (rehinle temin edilmiş olan alacağı için) ihtiyat haciz isteyebilir.
Yukarıda belirtilen şartların bulunması halinde, vadesi gelmiş bir borcun alacaklısı başka bir şart aranmaksızın ihtiyati haciz isteme hakkına sahiptir.
Vadesi gelmemiş bir borçtan dolayı ihtiyati haciz talep edilebilmesi ise; İİK.’nun 257 maddesinin ikinci fıkrasında düzenlenmiştir. Söz konusu fıkraya göre, borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa, bu hallerde ihtiyati haciz talep edilebilecektir.
İİK’nın 258/1. maddesi hükmüne göre ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin ”alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir. Mahkemenin ”alacağın varlığına kanaat edinmiş olmasından” anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin veya tam olarak ispat edilmesi değildir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip, uyuşmazlığı esastan sona erdirmek değildir. Yani ihtiyati haciz kararı verilebilmesi yaklaşık ispat yeterli olup, alacaklının ilişkisinin varlığını tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmaz.
Dosyaya sunulan fotoğraf ve video kaydının İİK’nun 258.maddesinde düzenlenen alacağın varlığı hakkında kanaat getirecek yeterlilikte olup, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilmesinde ve ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddedilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla; karşı taraf vekilinin yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen ek kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından harç alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı taraftan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden karşı taraf üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan karşı tarafa iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 24/02/2023