Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1927 E. 2023/2111 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/09/2023
DAVANIN KONUSU : BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ, İHTİYATİ TEDBİR
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 10/10/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/11/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 30/11/2023

Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı 19/09/2023 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının 2006 yılından 2019 yılı Ocak ayına kadar eşi adına ruhsatlı olan 03/01/2019 tarihinden itibaren de kendi adına ruhsatlı bulunan … Mah. …Cad.No:… Bodrum/Muğla adresinde yer alan marketi işlettiğini, marketteki elektrik aboneliğinin kendi adına olduğunu, davalı kurum çalışanları 14/06/2022 tarihinde davacının işlettiği markete gelerek kaçak elektrik kullandığından bahisle tutanak tuttuklarını, daha sonra 9.500,00 TL elektrik kullanım bedeli olduğunu bildirdiklerinden bu bedeli ödediğini ancak davalı şirket tarafından kaçak elektrik kullanımından dolayı 206.712,09 TL enerji kullanım bedeli faturası tahakkuk ettirilerek fatura bedelinin tahsili için Denizli 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz edilerek takibin durdurulmasına karar verildiğini, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura nedeniyle borcu bulunmadığını beyanla, Denizli 5.İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti ile %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 13/09/2023 tarihli dilekçe ile; kaçak elektrik kullanımdan kaynaklanan fatura bedelinin iki gün içerisinde ödenmemesi halinde elektriğin kesileceğinin bildirildiğini beyanla, enerjisinin kesilmemesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Denizli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 01/09/2023 Tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değerinin % 20’si oranında teminat yatırıldığında elektrik hizmetinin salt davaya konu kaçak elektrik ve kaçak elektriğe ilişkin ek tahakkuktan kaynaklı olarak kesilmemesine, karar verildiği, karara davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine 19/09/2023 tarihli duruşmada; ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; ihtiyati tedbirin yasal koşullarının oluşmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, teminat miktarının da az olduğunu beyanla hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi ara kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede;
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedeli için başlatılan ilamsız takip nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ihtiyati tedbir talebine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan delillere göre; davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile teminat karşılığında elektriğin kesilmemesine karar verildiği, ihtiyati tedbir kararına davalı vekili tarafından itiraz edilmesi üzerine 19/09/2023 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile davalı vekilinin ihtiyati tedbire itirazının reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’ nun 389. maddesinde ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır.
6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen İhtiyati tedbir hukuki müsessesi ile davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan, ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmıştır.
HMK’nun 390/1 maddesi gereğince; dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir davanın görüldüğü mahkemeden talep edilir, bu nedenle davaya bakan mahkeme tedbir konusunda görev ve yetkilidir.
Davaya konu kaçak elektrik tutanağının, bir özel hukuk tüzel kişisi olduğu tartışmasız olan davacı şirkette hizmet akdiyle çalışan görevliler tarafından düzenlenmiş olduğu gözetildiğinde, HMK’nın 204 üncü maddesinin ikinci fıkrasında hüküm altına alınan ve aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı tartışmasızdır. Eş söyleyişle, kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden değildir. (Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2021/4894 Esas 2021/10580 Karar sayılı 21/10/2021 tarihli emsal içtihadı)
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı şirket çalışanlarınca tutulan kaçak elektrik tutanağı, aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olmadığı, ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde sakıncalı bir halin veyahut telafisi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu, 6100 sayılı HMK’nun 389 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati tedbirin yasal koşullarının oluştuğu, teminat miktarının yeterli olduğu, davalının istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından; HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalıdan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalının üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 30/11/2023