Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 30/11/2022
DAVANIN KONUSU: MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 08/12/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/01/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ:30/01/2023
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında kaçak elektrik kullandığından bahisle haksız yere tutanak düzenlenerek 629.542,74-tl.bedelli ceza faturası düzenlendiğini ileri sürerek sözkonusu ceza faturasının iptaline,davacının kaçak elektrik kullanmadığı ve borçlu olmadığının tespitine,dava sonuna kadar tedbiren işbu davaya konu ödeme işlemlerinin durdurulması, davaya konu ceza faturasının icra takibine konu edilmemesi ve yapılacak icra takibinin durdurulması, ayrıca tedbiren davanın devamı süresince enerji kesintisinin önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının HMK 390 maddesine göre davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek durumunda olduğunu, bu ispatın davacı tarafça yerine getirilmediği kanaatinde olduklarını, davacı taraf hakkında düzenlenen kaçak elektrik tutanağının aksi yöndeki iddiaların ispata muhtaç olduğunu beyanla davanın reddine ve ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep emiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı 30/11/2022 tarihli ara kararı ile; “davalı vekilinin 16/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir ara kararının kaldırılması talebinin reddine,” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı vekili tarafından 08/12/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile;davacının HMK 390 maddesi uyarınca haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu, ancak davacının ispat yükünü yerine getirmediğini, kaçak kullanım tespit tutanağı aksinin inandırıcı delillerle kanıtlanmadığını, aboneliğe ilişkin elektrik kullanım bedelinden kaynaklı ödemelerin de durdurulmasına yol açacak şekilde ihtiyati tedbire hükmedildiğini, oysa dava konusu yapılanın kaçak elektrik kullanıldığı iddiasıyla tahakkuk ettirilen fatura olduğunu, davacının sayaca müdahale ederek kaçak elektrik kullandığının mahallinde yapılan tespit ve sayaç üzerinde inceleme yaptırılması neticesinde tutanakla belirlendiğini, kaçak elektrik bedeli tahakkukunun mevzuata uygun şekilde gerçekleştirildiğini belirterek, ilk derece mahkeme ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
Dava, elektrik abonesi davacının kaçak elektrik kullanmadığı iddiasıyla açtığı menfi tespit istemlidir.
Davacı vekili, tahakkuk ettirilen faturanın ödenmemesi, icra takibine konmaması ve davacının elektriğinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir isteminde bulunmuş, mahkemece bu isteği kabul edilerek 16/05/2022 tarihli ara karar ile “davacının ihtiyati tedbir talebinin kabulüne, dava değerinin %15’i oranında teminatın mahkeme veznesine yatırılması halinde davaya konu … tesisat numaralı aboneliğe ilişkin ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulmasına, davaya konu ceza faturasının icra takibine konu edilmemesine, yapılacak icra takibinin durdurulmasına, davanın devamı süresince enerji kesintisinin tedbiren önlenmesine” şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilmiş, davalı vekilinin tedbir kararına itirazı üzerine 30/11/2022 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire yönelik itirazın reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’ nun 389. maddesinde ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir. Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenerek ihtiyati tedbir kurumu açıklanmıştır.
6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir hukuki müsessesi ile davanın açılması ve hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbir kararının kabulü veya reddi ,bir kısım genel ilkeler konulmak suretiyle , hakimin takdirine bırakılmıştır.
Bu genel açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde;ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre elektrik enerjisinin kesilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde sakıncalı bir halin veyahut telafisi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu, esas dava ile elde edilmek istenilen hukuki yararın tedbir talebi ile sağlanmaya çalışılması durumunun söz konusu olmadığı,elektrik enerjisinin kesilmemesi yönündeki tedbir kararının 6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalının bu tedbir kararına yönelik itirazının reddine karar verilmesinde bu bağlamda bir isabetsizlik görülmemiştir.
İİK.72.madde uyarınca; icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme ,talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden az olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir.Yasa hükmünün kaleme alınış şeklinden; icra takibinden önce açılmış menfi tespit davalarında mahkemelerin ihtiyati tedbir kararı olarak sadece icra takibinin durdurulmasına karar verebileceği anlaşılmaktadır.Davanın açılmasından sonra davacı hakkında icra takibi başlatıldığı yönünde dosya kapsamında iddia,beyan,bilgi ve belge bulunmamaktadır.Buna rağmen mahkemece davalı tarafın yasal hakkını engeller şekilde dava konusu yapılan ceza faturasının icra takibine konulmaması yönünde tedbire hükmedilmesi ,açılmış bulunmayan bir takibin de bu aşamada tedbiren durdurulmasına karar verilmesi ; dava konusunun, kaçak elektrik kullanımından kaynaklı tahakkuk ettirilen fatura yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine ilişkin olmasına rağmen dava konusu olmayan elektrik kullanımından kaynaklı abonelikle ilgili ödemeleri de kapsayacak şekilde “davaya konu … tesisat numaralı aboneliğe ilişkin ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulması” şeklinde ihtiyati tedbire hükmedilmesi ve akabinde davalı vekilinin ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının bu yönlerden reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.
Ancak; mahkemenin ara kararındaki hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin yukarıda belirtilen yönlerden kabulüne, sair yönlerden reddine, HMK’nun 353/1.b-2.maddesi uyarınca duruşma açılmaksızın ilk derece mahkemesinin 30/11/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak ” davalı vekilinin 16/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının kısmen kabul kısmen reddine, davaya konu … tesisat numaralı aboneliğe ilişkin ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulması, davaya konu ceza faturasının icra takibine konu edilmemesi, yapılacak icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir kararının kaldırılmasına, davanın devamı süresince enerji kesintisinin tedbiren önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbire yönelik davalı vekilinin itirazının ise reddine”şeklinde yeniden esas hakkında ara karar tesis etmek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜNE,
II-HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2022 tarihli ve …. Esas sayılı ARA KARARININ KALDIRILARAK , ESAS HAKKINDA AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
-Davalı vekilinin 16/05/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının kısmen kabul kısmen reddine,
-Davaya konu …. tesisat numaralı aboneliğe ilişkin ödeme işlemlerinin tedbiren durdurulması, davaya konu ceza faturasının icra takibine konu edilmemesi, yapılacak icra takibinin durdurulması yönündeki tedbir kararının kaldırılmasına,
-Davanın devamı süresince enerji kesintisinin tedbiren önlenmesi yönündeki ihtiyati tedbire yönelik davalı vekilinin itirazının ise reddine,
III-İstinaf yargılaması yönünden
1-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde davalıya İlk derece mahkemesince iadesine ,
2-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad kaydedilmesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin nihai kararla değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 30/01/2023