Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1231 E. 2023/1465 K. 12.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2023
DAVANIN KONUSU : MENFİ TESPİT
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 19/06/2023
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/09/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 25/09/2023

Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı 10/05/2023 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi ile birlikte dava dışı … şirketini kurduğunu, şirketin resmi olarak 26.02.2022 tarihinde sonlandırıldığını, müvekkilinin … numaralı aboneliği yaptırdığını ve kullandığını, iş yerini kapattıktan yaklaşık 10 yıl sonra hakkında takip başlatıldığını öğrendiğini, o dönem kullanmış olduğu elektrik bedelinin 16.982,86 TL olduğunu, zamanaşımına uğramış borcun talep edilemeyeceğini, müvekkili tarafından 20.500,00 TL tutarındaki borcun ödendiğini, ancak bu ödemelerin faiz ve masraflardan düştüğünü, bu hususun müvekkilini zarara uğrattığını, talep edilen faizin haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek; borçlu olmadığının tespitine ve dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; menfi tespit davasının kısmi açılamayacağını, ödeme yapıldıktan sonra menfi tespit davası açılamayacağını, ödeme emrine itiraz etmeyip zaman aşımı itirazını ileri sürmeyen ve borcu kabul edip ödeme yapan kişinin menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını ileri sürerek, davanın öncelikle usulden, aksi takdirde esastan reddini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/05/2023 tarih ve … E. … K. Sayılı kararı ile; “…dava dilekçesindeki konu ile dava dilekçesinin netice-i talep kısmının çeliştiği belirtilerek bu hususta talebini açıklamasının istenilmesine rağmen davacının herhangi bir açıklama dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla dava dışı şirkete karşı menfi tespit talep edilemeyeceği…” gerekçesiyle “davanın usulden reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dava konusu ve netice talep kısmının tutarlı bir şekilde uyuştuğunu, istenilen talep apaçık belli olmakla birlikte taleplerinin anlaşılmaması gibi bir durumun da söz konusu olmadığını, dava dilekçesinin makul bir dille herkesin anlayabileceği bir dilde yazıldığını, bu nedenlerle istinaf incelemesi yapılarak mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK’nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklanan enerji bedeli nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacının dava dilekçesi incelendiğinde; konu kısmında, müvekkili adına davalı şirket tarafından elektrik tüketimine ilişkin Antalya 11. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyası ile başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibi dolayısıyla borçlu olmadığının tespiti için açılan dava dilekçesi olduğu, (menfi tespit davasıdır.) sonuç ve istem kısmında ise, müvekkilinin dava dışı takip borçlusu davalı şirkete borcu olmadığının tespit edilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/01/2023 tarih ve … E. … K. Sayılı kararı incelendiğinde; davacının açtığı menfi tespit davasının gerek davalının tacir oluşu, gerekse davaya konu takibin dayanağı olan borcun davacının ticari işletmesine ait olan fatura borcu olduğu, bu kapsamda da ticari iş niteliğinde olduğu ve 6102 Sayılı TTK’nın 4/1. maddesi gereğince “her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davaların ticari dava ” olduğu, aynı yasanın 5/1. maddesi gereğince “ticari davalara değerine bakılmaksızın Ticaret Mahkemesinde bakılacağı” gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; “…Davacı vekiline Mahkememizin 13.03.2023 tarihli ara kararı ile dava dilekçesindeki netice-i talebin dava dışı şirkete yöneltilen menfi tespit talebi olduğu, dava dilekçesindeki konu ile dava dilekçesinin netice-i talep kısmının çeliştiği belirtilerek bu hususta talebini açıklamasının istenilmesine rağmen davacının herhangi bir açıklama dilekçesi sunmadığı anlaşılmakla dava dışı şirkete karşı menfi tespit talep edilemeyeceği…” gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkemenin 13/03/2023 tarihli tensip tutanağının 2 nolu bendinde; “Davacı vekiline tebligat çıkartılarak dava dilekçesindeki konu ve dava dilekçesindeki netice-i talep kısmı çelişmekle netice-i talep kısmında ne istediği anlaşılamamakla talebin açıklanmasının istenilmesine, aksi takdirde davanın usulden reddine karar verileceği hususunun ihtarına (ihtarın iş bu tensip zaptının tebliği ile yapılmasına)” şeklinde ara karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin istinaf dilekçesi incelendiğinde; Mahkemece her ne kadar netice talep kısmında çelişki bulunduğundan bahisle açıklama dilekçesi sunmadığından dolayı usulden reddine karar verilmiş ise de, davanın Antalya 11. İcra Dairesinin … E. numarasıyla başlatılan takibe yönelik menfi tespit davası olduğu, bahse konu icra dosyasındaki takip alacaklısının davalı şirket olduğu, davacı vekilince yazılan dava dilekçesinin sonuç ve istem kısmında maddi hata yapmak suretiyle yazım hatası bulunsa da içeriğinden davalı şirkete yönelik borçlu olmadığının tespitine ilişkin istemde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden kararın bu yönden kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış olmakla, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nun 353/1.a-4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-4 maddesi uyarınca Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 10/05/2023 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
6-İstinaf eden davacının istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararla değerlendirilmesine,
7-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.12/09/2023