Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/875 E. 2023/727 K. 10.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/12/2021
DAVANIN KONUSU:İSTİRDAT
İSTİNAF TALEP TARİHİ:10/03/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ:10/04/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ:10/04/2023

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin …. grubunda olup bu tarife üzerinden tüketimleri ücretlendirilirken davalı şirket tarafından kendisine sanayi sicil belgesi sunmak üzere 30 günlük süre verildiğini, bu belgenin ibraz edilmemesi üzerine de abonelik grubunun ticarethane olarak değiştirildiğini, yapılan işlemin hatalı olduğunu,öte yandan ilgili EPDK’nun kararı uyarınca verilen sürenin bitim tarihinin içinde bulunulan fatura döneminden sonraki fatura döneminden itibaren ticarethane tarifesine göre ücretlendirme yapılması gerekirken geriye dönük olarak faturalandırma yapıldığını, bu sebeple davacı şirketin ihtirazi kayıtlı olarak haksız yere 2.999.746,12 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını iddia ederek, davacının ödemek zorunda kaldığı tutarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin otoprodüktör lisans sahibi olması sebebiyle sanayi abone grubuna dahil edilerek bu tarife üzerinden ücretlendirilmekle birlikte 5999/3 sayılı EPDK kararına göre lisans sahibi üreticilerin kendi ihtiyaçlarına ilişkin tüketimleri yönünden sanayi abone grubundan yararlanabileceğini, tüketim tesisinin tüketimlerinin ise kendi dahil oldukları abone grubu kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, bu sebeple ayrı sayaçlarla ölçüm yapılarak tüketimlerin ayrıştırılması gerektiği halde davacı şirketin tek bir sayaç kullandığını, EPDK kararına göre birden fazla abone grubu özelliği taşıyan ve farklı aboneler olarak ayrıştırılamayan kullanım yerleri yönünden tüketim içinde daha fazla paya sahip olacağı öngörülen abone grubunun esas alınması gerektiğini, buna göre davacı şirketin en başından itibaren sanayi abone grubundan faydalandırılma imkanının bulunmamasına rağmen sehven bu tarife üzerinden ücretlendirme yapıldığını, mülga Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesine göre yanlış tarife uygulanması halinde geriye dönük en fazla 12 aylık fark tüketimin yansıtılabileceğini, davacı şirkete usulüne uygun bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgesini süresi içerisinde sunmaması sebebiyle abone grubunun ticarethaneye çevrilerek belirtilen gerekçelerle geriye doğru 12 aylık tarife farkından kaynaklı faturalandırma yapıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas , …. karar sayılı 17/12/2021 tarihli kararı ile; “davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından 10/03/2022 tarihinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davalı şirketin sanayi tarifesinden ücretlendirilmesinin gerektiğini, zira davalının üretim lisansı sahibi olduğunu, tarifesinin ticarethane tarifesine dönüştürülmesi neticesini doğuracak mahiyette EPDK 5999-3 sayılı kararında herhangi bir ibarenin bulunmadığını, davalının ticarethane tarifesine döndürme hakkının bulunduğu kabul edildiğinde dahi 01/01/2018 ‘den başlayan dönem için uygulanabileceğini, geriye dönük faturalandırma yapılamayacağını, bahsi geçen kararın 23/2 maddesinde de bu yönde hükme yer verildiğini, bilirkişi raporunda değinilen Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesinde de bu duruma müsade eden hiçbir hükmün yer almadığını, hatalı ve hukuki nitelendirme gerektiren hususlarda görüş bildirmeye yönelik bilirkişi raporunun mahkemece hükme esas alındığını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
Dava;elektrik aboneliğinden kaynaklı istirdat istemlidir.
Davacı vekili;davacı şirketin sanayi abone grubunda olup tüketimlerinin bu tarife üzerinden ücretlendirilmesi gerekirken davalı şirketçe haksız yere ticarethane grubuna dahil edilmek suretiyle geriye dönük faturalandırma yapıldığını ileri sürerek davacının ihtirazi kayıtlı olarak ödediği fatura bedeli olan 2.999.746,123-tl.nin faiziyle birlikte davalıdan istirdadını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili ise;davacının …. grubu koşullarını taşımadığından tarife farkından kaynaklı geriye dönük 12 aylık yapılan faturalandırmanın mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece …. E.sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada; bir elektrik mühendisi ve bir hukukçu bilirkişiden alınan 11/10/2019 tarihli bilirkişi raporu benimsenerek davacı şirkete sanayi sicil belgesini sunmak üzere verilen sürenin bitimini takip eden fatura döneminden itibaren ticarethane tarifesine göre faturalandırma yapılabileceği, geriye dönük faturalandırma yapılamayacağı gerekçesiyle … K.sayı ve 04/12/2019 tarihli karar ile; “davanın kabulüne, 2.999.746,12 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiş, kararın süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Dairemizin … E., … K.sayı ve 19/03/2021 tarihli kararı ile;
“Davacı şirkete 26/08/2010 tarihinde EPDK tarafından otoprodüktör lisansı verildiği, enerji piyasası lisans yönetmeliğinde yapılan değişiklik gereği tüm otoprodüktör lisanslarının üretim lisansına çevrilmesi neticesinde 17/04/2014 tarihinde davacının EPDK’dan üretim lisansı aldığı, sanayi abone grubu tarifesine göre tüketimleri ücretlendirilmekte iken sanayi sicil belgesini sunmak üzere davalı şirket tarafından davacıya 30 günlük süre verildiği, bu süre içinde belgenin sunulmaması üzerine abonelik grubunun ticarethaneye çevrildiği, akabinde ticarethane tarifesine göre alınması gerekli ücretin gözetilerek geriye doğru 12 aylık tarife farkından kaynaklı 31/01/2018 tarihli faturanın düzenlenerek davacıya gönderildiği, 20/02/2019 tarihinde ihtirazi kayıtlı olarak davacının 2.999.746,12 TL’yi davalı şirkete ödediği hususları uyuşmazlık dışıdır.
Mülga 4193 Sayılı Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler ve Görevli Perakende Satış Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul ve Esasların Sanayi Abone Grubu Başlıklı 2.maddesinin 6.fıkrasına göre; otoprodüktör lisansına sahip üreticilerin kendi ihtiyaçlarına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri ile bunun dışındaki diğer üreticilerin ihtiyaçlarına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri (deneme amaçlı üretimleri için ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimleri dahil) bu abone grubu kapsamındadır. Bu üreticiler elektrik enerjisi ihtiyaçları için tüketici konumundaki üreticiler olup, tüketicilere ilişkin ilgili hükümler uygulanır.
Davacı şirketin,belirtilen EPDK kararı uyarınca üretim lisansına sahip olması sebebiyle kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden sanayi abone grubu kapsamına alındığı anlaşılmaktadır.
31/12/2015 tarihli ve 29579 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 5999-3 sayılı Dağıtım Lisansı Sahibi Tüzel Kişiler Ve Görevli Tedarik Şirketlerinin Tarife Uygulamalarına İlişkin Usul Ve Esaslara ilişkin Kurul Kararının “Sanayi abone grubu” başlıklı Madde 3’e göre ; ” (1) 6948 sayılı Sanayi Sicili Kanununda tanımı yapılan ve ilgili resmi kuruluşça onaylı sanayi sicil belgesini ibraz eden sanayi işletmeleri bu abone grubu kapsamındadır. Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler sanayi sicil belgesini görevli tedarik şirketine, başka bir tedarikçiden enerji alan müşteriler ise sanayi sicil belgesini dağıtım şirketine ibraz ederler. Sanayi abone grubu tarifesi uygulanması bakımından sanayi sicil belgelerinin, ilgili resmi kuruluş tarafından yayımlanan tebliğ çerçevesinde geçerliliği esas olup, ilgili resmi kuruluş tarafından vize edilen sanayi sicil belgelerinin onaylı bir sureti eş zamanlı olarak dilekçe ekinde ibraz edilir.
(2) Görevli tedarik şirketinden enerji alan müşteriler için görevli tedarik şirketi, görevli tedarik şirketi dışında bir tedarikçiden enerji alan dağıtım sistemi kullanıcısı müşteriler için dağıtım şirketi sanayi abone grubundaki tüketicileri vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin tüketimlerinin ticarethane abone grubundan faturalandırılacağına dair yazılı olarak bilgilendirmekle yükümlüdür. Faturalarda belirtilen vize bitim tarihine ilişkin uyarılar ilgili yükümlülüğü karşılamaz. Bildirim yapılmasına rağmen sanayi sicil belgelerinin vize bitim tarihinden itibaren 30 (otuz) gün içerisinde yenilenerek dilekçe ekinde ibraz edilmemesi halinde bu tüketicilerin verilen 30 (otuz) günlük süre sonrasındaki ilk fatura döneminden itibaren tüketimleri ticarethane abone grubu tarifesi üzerinden faturalandırılır. Görevli tedarik şirketi, dağıtım şirketini abone grubu değişikliği hakkında bilgilendirir.
(6) Lisanslı üreticilerin kendi ihtiyaçlarına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri (deneme amaçlı üretimleri için ihtiyaç duyulan elektrik enerjisi tüketimleri dahil) bu abone grubu kapsamındadır. Bu üreticiler elektrik enerjisi ihtiyaçları için tüketici konumundaki üreticiler olup, tüketicilere ilişkin ilgili hükümler uygulanır. Lisanssız üreticiler ise tüketimlerine ilişkin olarak kendi abone gruplarına dahil edilir.”
Aynı kurul kararının “Abone grubunun tespiti” başlıklı 8.maddesinde; “(3) Aynı anda birden fazla abone grubunun özelliğini taşıyan ve farklı aboneler olarak ayrıştırılamayan kullanım yerlerinin (OSB’ler ve serbest bölgeler hariç) abone grubu söz konusu abone grupları arasında tarife farklılığı olması durumunda tarifesi yüksek abone grubu, tarife farklılığı olmaması durumunda ise tüketim içerisinde daha fazla paya sahip olacağı öngörülen abone grubu olarak kaydedilir.
(5) Bir tüketicinin dahil olduğu abone grubunun herhangi bir sebeple Şirket tarafından değiştirilebilmesi için öncelikle bu durum ilgili tüketiciye yazılı olarak bildirilir ve tüketicinin gerekli bilgi ve belgeleri sunabilmesi için tebliğ tarihi itibariyle 30 (otuz) gün süre verilir. İlgili tüketicinin durumunu gösterir belgeleri bu süre içerisinde sunmaması halinde bu tüketici Şirket tarafından öngörülen abone grubuna dahil edilir.” denmektedir.
Bahsi geçen EPDK kurul kararının “Tarife uygulamaları kapsamında abonelerin bilgilendirilmesi” başlıklı 23.maddesinde; “(1) Bu Usul ve Esasların yürürlüğe girmesi ile birlikte; abone grubu veya tarife uygulamaları bakımından mevcut durumunda değişiklik oluşan, yeniden belge ibraz etmesi gereği bulunan veya dağıtım/görevli tedarik şirketlerince bilgilendirilmesi gerekli görülen aboneler, bu Usul ve Esasların yayım tarihi itibariyle 30 gün (dâhil) içerisinde yapılacak yazılı bildirim ile ilgili değişiklikler ve abone tarafından yerine getirilmesi gerekli hususlar hakkında bilgilendirilir.
(2) Bu Usul ve Esaslara göre bu maddenin birinci fıkrası kapsamında yapılan bildirim gereğince abonelerce yerine getirilmesi gereken hususlar için bildirimin tebliğ tarihi itibariyle 30 (otuz) gün (dâhil) süre verilir. Yapılan bildirime rağmen verilen süre sonuna kadar gerekli işlemleri yerine getirmeyen aboneler ilgili mevzuat çerçevesinde dağıtım şirketince yapılacak uygulamaları kabul etmiş sayılır. Yapılan bildirime rağmen verilen süre sonuna kadar gerekli işlemleri yerine getirmeyen aboneler için verilen süre bitim tarihinin içinde bulunduğu fatura döneminden sonraki fatura dönemi itibariyle gerekli uygulama yapılır.”
Yukarıda belirtilen EPDK kurul kararı kapsamında somut olay irdelendiğinde; davacı şirketin lisans sahibi üretici olması sebebiyle kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden sanayi abone grubundan yararlanabilir. Tüketim tesisinin sanayi işletmesi olması durumunda ise tüketimleri yönünden sanayi abone grubunun uygulanabilmesi için sanayi sicil belgesine sahip olmaları gerekmektedir.Davacı şirketin lisans sahibi üretici olarak kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden sanayi abone grubu dahilinde olması sebebiyle tüketim tesisinin tüketimleri yönünden ayrıştırma yapılabilmesi için ayrı sayaçlandırmaya ihtiyaç bulunmaktadır. Aksi durumda yukarıda belirtilen EPDK kararına göre tarifesi yüksek abone grubunun uygulanması gerekecektir.
Davalı şirket;davacının kendi ihtiyacına ilişkin tüketimler ile tüketim tesisinin tüketimlerini ayrıştıracak şekilde ayrı sayaç kullanmadığı iddiasıyla, EPDK kararının 23.maddesi uyarınca davacı şirkete,tüketim tesisi yönünden sanayi sicil belgesi sunmak üzere 30 günlük süre verilmiş, ancak davacı şirket tarafından verilen süre içerisinde söz konusu sicil belgesi ibraz edilmediğinden bu sürenin bitimini takiben abone grubu, ticarethane olarak değiştirilmiştir.
Yukarıda da izah edildiği üzere davacı şirket, kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden sanayi abone grubu kapsamındadır. Tüketim tesisinin tüketimleri yönünden ise; sanayi sicil belgesine haiz olmadıkları müddetçe sanayi abone grubunun uygulanma imkanı yoktur.Nitekim davalı şirketin verdiği 30 günlük süre içinde de davacı şirketçe sanayi sicil belgesi sunulmamıştır.Davalı şirket;davacının kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri ile tüketim tesisinin tüketimlerini ayrıştıracak şekilde ayrı sayaçlar kullanmadığını, tek bir sayaç kullandığını, EPDK’nun belirtilen kararı uyarınca tarifesi yüksek abone grubunun uygulanması gerektiğinden baştan itibaren ticarethane abone grubu dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini savunmaktadır. Mahkemece alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri ile tüketim tesisinin tüketimlerini ayrıştıracak farklı sayaçlar kullanıp kullanmadığı hususunda değerlendirilme yapılmadığı, mahkemece bu yönde inceleme ve araştırmanın yapılarak davalı şirketin iddiası yönünden gerekli delillerin toplanmadığı, dolayısıyla davacı şirketin kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden ayrı sayaç kullanıp kullanmadığı hususunun açıklığa kavuşturulmadığı anlaşılmıştır.
Faturalandırma tarihinde yürürlükte bulunan Mülga Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin “Faturalarda ve faturalandırmaya esas unsurlarda hata tespiti” başlıklı 13.maddesine göre; “(1) Bu madde kapsamındaki hatalar; sayacın hatalı okunması, yanlış tarife veya reaktif ve aktif enerjiye ilişkin yanlış çarpım faktörü uygulanması, tüketim miktarı ve/veya bedelinin hatalı hesaplanması gibi hususlardır. Mükerrer ödeme bildirimi de bu fıkra kapsamında değerlendirilir…
6) Bu madde çerçevesinde dağıtım şirketi veya ilgili tedarikçi tarafından hatalı tespitte bulunulduğu sonucuna varılması halinde, a) Yapılan tespitin dağıtım şirketinin ve/veya tedarikçinin lehine olması durumunda, 1) Tüketim miktarının hesabında esas alınacak süre; doğru bulgu ve belgenin bulunması halinde 12 ayı, bulunmaması halinde ise doksan günü aşamaz.”
Davalı şirketin belirtilen yönetmelik hükmünden hareketle davacının başından itibaren yanlış abone grubuna göre tüketimlerinin ücretlendirildiği gerekçesiyle 12 aylık fark faturası tahakkuk ettirdiği anlaşılmaktadır. Gerçekten de davacının hatalı abone grubuna göre ücretlendirildiğinin kabulü halinde belirtilen yönetmelik hükmüne göre yanlış tarifeden kaynaklı olarak 12 ayı geçmemek üzere tarifeden kaynaklı farka ilişkin faturalandırma yapılması imkanı bulunmaktadır.
İlk derece mahkemesince; davacı şirketin kendi ihtiyacına ilişkin elektrik enerjisi tüketimleri yönünden farklı sayaç kullanıp kullanmadığı üzerinde durularak bu yönde gerekli araştırmaların yapılması, gerektiğinde mahallinde elektrik mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti refaketinde keşif yapılarak davacı şirketin sanayi abone grubuna dahil edilmesi için gerekli şartları taşıyıp taşımadığı yönünden somut uyuşmazlığı çözümleyecek, hakim ve taraf denetimine olanak sağlayacak şekilde heyetten rapor alınması, oluşacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğinden delillerin gereği gibi toplanmaması karşısında davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile; HMK’nun 353/1.a- 6.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.”şeklinde karar verilmiştir.
Dairemizin kaldırma kararını müteakip ilk derece mahkemesince …. E.sayılı dosya üzerinden yapılan yargılamada;Dairemizin kaldırma kararı doğrultusunda mahallinde elektrik mühendislerinden oluşan bilirkişi heyeti refakatinde keşif yapılmış,bilirkişi heyetinden rapor alınmış ve neticeten … K.sayı ve 17/12/2021 tarihli karar ile; davacının kendi ihtiyacına ilişkin elektrik tüketimleri ile tüketim tesisinin elektrik tüketimlerini ayrıştıracak ayrı sayaçlar kullanmadığı,üretim tesisi ile bağlantılı tüketim tesisinin sanayi sicil belgesine sahip olmadığı,davalı şirketçe bildirilen yazı ile 30 günlük süre verilerek sanayi sicil belgesini sunmasının istenilmesine rağmen davacının belirlenen sürede sanayi sicil belgesini sunmadığı,buna göre yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri kapsamında davacının sanayi abone grubunun koşullarını taşımadığı,bu nedenle davacının başından itibaren hatalı tarife üzerinden faturalandırıldığı,işlem tarihinde yürürlükte olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 13.maddesi gereğince geriye dönük 12 ayı geçmemek üzere tarife farkından kaynaklı faturalandırma yapılabileceği ve dava konusu davalı şirketçe yapılan faturalandırmanın mevzuata uygun olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,karar süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, mahkemece kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, mahkemece Dairemizin kaldırma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurmaya elverişli mahiyette alınan bilirkişi heyeti raporundaki tespit ve görüşlerin benimsenmiş olmasına,Dairemizin kaldırma kararı gerekçesinde ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davacının kendi ihtiyacına ilişkin elekrik tüketimleri ile tüketim tesisinin elektrik tüketimleri ayrıştıracak farklı sayaçlar kullanmaması ve tüketim tesisinin sanayi abone grubu koşullarını taşımaması karşısında tarifesi yüksek gruptan faturalandırma yapılmasının gerekmesine, hatalı tarife üzerinden faturalandırma yapıldığının tespit edilmesi üzerine davalı şirketçe yönetmelik hükmünde belirtilen 12 ayı geçmemek üzere geriye dönük tarife farkından kaynaklı faturalandırmanın yapılmış olmasına göre mahkemece tesis edilen ara kararda herhangi bir hukuka aykırı yön görülmediğinden davacı vekilinin yerinde bulunmayan bütün istinaf sebeplerinin HMK’nun 353/1.b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacıdan peşin alınan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacının üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan davacıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTALIK yasal süre içinde YARGITAY ilgili hukuk dairesinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, oybirliği ile karar verildi. 10/04/2023