Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/768 E. 2022/808 K. 25.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/10/2021
DAVANIN KONUSU: TAZMİNAT
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 30/11/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/04/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 29/04/2022

Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı 27/10/2021 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 15.09.2020 tarihli Konya 3.’ncü Noterliğinin … Yevmiye numaralı işlemi ile … Plakalı 2010 model “ BMW ” marka, yakıt türü benzinli 230.000 Km’de olan … şasi numaralı aracı, 162.000,00.TL bedelle davalı … den satın aldığını, aynı tarihte aracı devir almadan önce aracın herhangi bir hasarının olup olmadığını öğrenmek üzere diğer davalı şirket yetkilisi …’a ait … Ekspertiz’e götürerek ( Motor Dahil ) detaylı ekspertiz yaptırdığını, ekspertiz raporunda davalı … ekspertizn hileli rapor düzenleyerek araçta bir hasarın olmadığını beyan eder rapor düzenlediğini, ilgili aracın “bir kaç parça küçük boya haricinde hiçbir sorunu olmadığı, değişen parçaları olmadığı, tertemiz bir araç olduğu ve memnun kalınacağı” şeklindeki davalıların övgülerine ve alınan ekspertiz raporuna itibar edilerek satın aldığını, ancak müvekkil aracı aldıktan sonra araçta meydana gelen değişik metal seslerinden dolayı ve motor uyarı işiğinin yanmasından sonra aracını servise götürdüğünü, acı gerçekle karşı karşıya kaldığını, araç hasar tespit formunda açıkça görüleceği üzere araçta büyük hasarların olduğu, gizli ayıplarının bulunduğu tespit edildiğini, iş bu aracın hasar tespit formunda Motorun 5000-6000 devre geldiğinde ve soğukken çalıştırıldığında metal sürtünme sesi geldiği, anormal şekilde vibrasyon yaptığı, radyatör borularında kaçak Olduğu, diferansiyel takozun kırık olduğu motor alt muhafazaları ve ön davlumbazlarının kürek bakalitlerinin olmadığını tespit etmiş ve bu arızaların hemen olmasının mümkün olmadığını söylediklerini, akabinde 08.10.2020 Antalya 9. Noterliğince gönderilen … yevmiye numaralı ihtarname ile satıcıya durum bildirilmiş ancak davalı satıcıya ulaşılamamış olup ve iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, ilgili araç bu haliyle müvekkili tarafından mevcut durumu bilinse idi kesinlikle anlaşılan bu fiyata satın alınmayacağını, zira müvekkilinin ilgili aracı hususi kullanımı için almış olup ailesi ile birlikte güvenle kullanabilmek maksadını taşıdığını, bu sebeple de ilgili aracı satın alırken müvekkilimin tek amacı güvenli bir araç satın almak olmasına rağmen,davalının satış sırasındaki gizlediği ayıplar ve aldatması suretiyle ilgili aracın satın alındığını, davalı olan ekspertiz firmasının, araçla ilgili raporu hazırlarken gerçeği yansıtmamış ve aracin ayıplı olduğunu gizleyerek rapor hazırladıklarını, müvekkilinin aracı servise götürdüğünde değiştirilecek parçalar için 111.200,00 TL tutarında fatura çıktığını ve arızalı olan bütün parçaların tek tek belirtilerek eke servisin kaşeli evrağı ile teslim edildiğini beyan ederek; 60.000,00 TL’nin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların hukuki mesnetten uzak olduğunu, mahkemenin görevsiz olduğunu, yetki itirazında bulunduklarını, davacının iddia ettiği ayıplardan gerçekte var olanlarını bilerek aracı aldığını, davacı tarafça dosyaya sunulan araç hasar tespit formunun gerçeğe aykırı olup kabulünün mümkün olmadığını, yasal sürede ayıp bildirimi yapılmadığını, davaya konu araçta onarım veya aracın onarım bedelini talep etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı gösterilen … vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkilinin müşterisi olmadığını, dava dilekçesinde geçen davalıların iki farklı iş yeri olduklarını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 27/10/2021 tarih … Esas – … Karar sayılı ilamında “Tüm bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davacı ile davalı … arasında araç alım-satım sözleşmesi kurulduğu, tarafların tacir olduğuna ve ticari işletmeleri ile ilgili bu alış verişi yaptıklarına dair bir bilgi ve belgenin dosyada mevcut olmayışı, kabule göre davacının tüketici sıfatının bulunduğu, aracın hususi olarak kayıtlı olduğu (Yargıtay 17. HD., 2016/18802 E, 2019/7437 K; 2016/11709 E, 2019/4510 K sayılı ilamında da yolcu nakli/hususi olan araç için yasal faize hükmedilesi kararı verilmiştir) anlaşılmaktadır. Davalı … sağlayıcı sıfatına sahiptir. Bu davalı yönünde davacı tüketicidir. Davacı ile davalı … arasında ise adı geçen davalının araç alım satım işi ile iştigal ettiğine dair bilgi ve belge olmadığından, tüketici ilişkisi yoktur. Ancak, her ne kadar davacı ile davalı … arasında tüketici ilişkisi bulunmasa da diğer taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunduğundan uyuşmazlığın bölünemeyeceği de gözetilerek tüm taraflar yönünden özel yetkili tüketici mahkemeleri nezdinde görülüp karara bağlanması gereklidir . (İstanbul BAM., 46. HD, 2021/924 E, 2021/625 K)
Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ışığında, mahkememiz görevsiz olması, tüketici mahkemesinin görevli olması nedeni ile davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir. “gerekçesi ile” Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE, Davaya bakmaya Antalya Tüketici Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA, HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE, Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen şirketin husumeti ve taraf sıfatı bulunmamasına rağmen verilen görevsizlik kararı ile devam edecek yargılamanın sonucunu bekleyecek olmasının hakkaniyete ve hukuka aykırı olduğundan bahisle haklarında usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK’nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, gerçeği yansıtmayan ekspertiz raporuna dayanarak alınan ayıplı araç nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Davacı vekilince dava dilekçesinde; davalı olarak … ve … Şti. hakkında dava açılmışsa da, sonradan verdiği beyan dilekçesinde davalı … isimli şahıs firması olduğunu beyan ettiği ve husumeti bu şahsa yönelttiği görülmüştür.
Mahkemece, 19/10/2021 tarihli celsede 1 nolu ara karar ile … Şti. Şirketine karşı açılan davanın tefriki ile başka bir esasa kaydedilmesi kararı vermişse de, 27/10/2021 tarihli celsede yine bir ara karar ile yargılama sonunda değerlendirileceği kanaatiyle 1 nolu ara karardan dönülmesine karar verilmiştir.
İstinafa başvuran taraf sıfatından çıkartılan davalı … Şti. istinaf dilekçesinde hakkında husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi talep etmiş ise de, 6100 sayılı HMK’nın tarafta iradi değişiklik başlıklı 124. maddesinin 4. fıkrasında ”Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” hükmü amir olup ilgili madde hükmü gereğince … Şti.’nin taraf olmaktan çıkarılması ve yalnızca hüküm kısmında ilgili maddeye atıf yapılarak lehine vekalet ücreti tesis edilmesi gerekmektedir. İlgili şirketin taraf sıfatı kalmadığından artık bu şirket yönünden yasa maddesi gereği vekalet ücreti dışında hüküm kurulması mümkün değildir. Görevsizlik kararlarında vekalet ücreti ve yargılama giderleri de esas hükümle birlikte değerlendirileceğinden mahkemece verilen görevsizlik kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca taraf sıfatından çıkartılan davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; taraf sıfatından çıkartılan davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden taraf sıfatından çıkartılan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 21,40 TL harcın taraf sıfatından çıkartılan davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Taraf sıfatından çıkartılan davalıdan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden taraf sıfatından çıkartılan davalının üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan taraf sıfatından çıkartılan davalıya iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-c maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.25/04/2022