Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/471 E. 2023/588 K. 24.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/12/2021
BİRLEŞEN DOSYANIN
MAHKEMESİ:ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:23/06/2021
DAVANIN KONUSU:İSTİRDAT
İSTİNAF TALEP TARİHİ:14/01/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ:24/03/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ:24/03/2023

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine asıl dava sebebiyle verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin, abonesi bulunduğu işyeri sebebiyle tahakkuk ettirilen borçların ödenmediğinden bahisle davacıya herhangi bir bildirim yapılmadan gıyabında elektrik aboneliğinin sonlandırıldığını, davacının yeniden elektrik aboneliği tesisi için başvuru yaptığı dönemde ise mahallinde tespit yapılarak abonesiz enerji kullandığından bahisle davacı hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edilerek fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının ihtirazı kayıtlı kısmi ödemelerine rağmen davacı aleyhine Antalya 12.İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin tebliğinden önce takip konusu borcun davalıya ödendiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine de takibe itiraz edildiğini, davalının haksız yere davacıdan elektriğinin kesileceğinin tehdidi altında 28.297,01 TL tutarında para tahsil ettiğini ileri sürerek, belirtilen tutardaki ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini; birleşen davada ise; yukarıda belirtilen icra takibi sebebiyle davacıdan haksız yere icra vekalet ücreti ve masrafı adı altında 8.462,00 TL’nin tahsil edildiğini ileri sürerek, bu tutardaki ödemenin, ödeme günü olan 25.06.2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; davacının abonesiz elektrik enerjisi kullanması sebebiyle kaçak elektrik tutanağı tanzim edilerek usulüne uygun fatura tahahukuk ettirildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI: Antalya 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı 14/12/2021 tarihli kararı ile; “asıl dava yönünden; davanın kabulü ile; 28.297,02-TL’nin ödeme tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası yönünden; davanın kabulü ile; 8.462,00-TL’nin ödeme tarihi olan 25/06/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davalı vekili 14/01/2022 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; davacının dönem borçlarını ödememesi üzerine 09/11/2017 tarihi itibariyle ilgili yönetmeliğin hükmüne istinaden tedarik şirketi tarafından perakende satış sözleşmesinin sonlandırıldığını, davacının abonesiz elektrik enerjisi tüketmesi sebebiyle hakkında kaçak elektrik tutanağı düzenlenerek kaçak elektrik bedeli tahahuk ettirildiğini, dosyaya sunulan sayaç kontrol föyünün mahkemece değerlendirmeye alınmadığını, oysa cevap dilekçesinde söz konusu delile atıfta bulunulduğunu, davalı şirketin zorunlu lisansör olduğunun gözetilmediğini, sözlü yargılama için gün tayin edilmediğini, delillerin gereği gibi toplanmadığını, davanın esasının aydınlatılmadığını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
Dava, kaçak/usulsüz elektrik kullanıldığından bahisle davacıdan haksız yere tahsil edilen bedelin istirdadı istemlidir.
Asıl davada davacı vekili;davacı şirketin, abonesi bulunduğu işyeri sebebiyle tahakkuk ettirilen borçların ödenmediğinden bahisle davacıya herhangi bir bildirim yapılmadan gıyabında elektrik aboneliğinin sonlandırıldığını, davacının yeniden elektrik aboneliği tesisi için başvuru yaptığı dönemde ise mahallinde tespit yapılarak abonesiz enerji kullandığından bahisle davacı hakkında kaçak elektrik tutanağı tanzim edilerek fatura tahakkuk ettirildiğini, davacının ihtirazı kayıtlı kısmi ödemelerine rağmen davacı aleyhine Antalya 12.İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ödeme emrinin tebliğinden önce takip konusu borcun davalıya ödendiğini, ödeme emrinin tebliği üzerine de takibe itiraz edildiğini, davalının haksız yere davacıdan elektriğinin kesileceğinin tehdidi altında 28.297,01 TL tutarında para tahsil ettiğini ileri sürerek belirtilen tutardaki ödemenin, ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada ise; yukarıda belirtilen icra takibi sebebiyle davacıdan haksız yere icra vekalet ücreti ve masrafı adı altında 8.462,00 TL’nin tahsil edildiğini ileri sürerek bu tutardaki ödemenin, ödeme günü olan 25.06.2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili; davacının abonesiz elektrik enerjisi kullanması sebebiyle kaçak elektrik tutanağı tanzim edilerek usulüne uygun fatura tahahukuk ettirildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; ilgili abonelik dosyası getirtilerek dosya arasına konulmuş, dosya üzerinden elektrik mühendisi bilirkişiye inceleme yaptırılarak bilirkişiden rapor alınmış, neticeten bilirkişi raporundaki görüş benimsenerek davacının usulüne uygun elektrik aboneliğinin sonlandırılmamış olması sebebiyle düzenlenen kaçak elektrik tespit tutanağının hukuka aykırı olduğu, davacıdan bilirkişi raporunda hesaplanan enerji kullanım bedelinin istenebileceği, bunun da 53.847,50 TL tutarında olduğu, buna göre davacıdan haksız yere 28.297,02 TL.nin tahsil edildiği, icra takibine ilişkin icra masraf ve vekalet ücreti adı altında yapılan tahsilatların da haksız olduğu gerekçesiyle “asıl dava yönünden; davanın kabulü ile; 28.297,02-TL’nin ödeme tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, birleşen Antalya 1. Asliye ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası yönünden; davanın kabulü ile; 8.462,00-TL’nin ödeme tarihi olan 25/06/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde karar verilmiş, karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davacının abonesi bulunduğu işletmesindeki enerji kullanımı nedeniyle tahakkuk eden borçlarının ödenmediğinden bahisle abonelik sözleşmesinin sonlandırıldığı, akabinde görevlilerce davacının işyerinde yapılan kontrolde abonesiz olarak elektrik kullanıldığından bahisle kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlendiği, davalı tarafından kaçak elektrik kullanımına istinaden 82.144,52 TL’lik faturanın tahakkuk ettirildiği, söz konusu fatura bedelinin davacı tarafından davalıya ödendiği, ayrıca davacı hakkında başlatılan icra takibi nedeniyle icra masraf ve vekalet ücreti adı altında davacının davalı tarafa 8.462,00 TL ödeme yaptığı hususları uyuşmazlık dışıdır.
Mahkemece hükme esas alınan, hüküm kurmaya elverişli yeterlilikteki bilirkişi raporunda ayrıntılı olarak izah edildiği üzere davacının elektrik borcunu ödemediğinden bahisle aboneliğin sonlandırılabilmesi için Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 35.maddesinde öngörülen sürece göre hareket edilerek davacıya gerekli ihbarların yapılması gerekmesine rağmen bu yönde işlem yapılmadan elektrik aboneliği sonlandırıldığından davacının abonesiz elektrik kullandığından bahisle hakkında kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlenmesi hukuka uygun düşmemektedir.Bu sebeple davalı sadece davacının kullanımından kaynaklı enerji bedelini talep edebilir,kaçak elektrik bedeli tahakkuk ettirmesi doğru değildir.
17/03/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda davacının kullandığı enerji bedeli usulünce belirlenmiş olup,53.847,50-tl.tutarındadır. Davacının takipten evvel yaptığı ödemeleri de gözetildiğinde icra takibinin başlatıldığı tarih itibariyle davacının ödenmemiş borcu bulunmaktadır.Ancak bilirkişi raporunda;yapılan alacak hesabı esnasında davacının ödemelerinin öncelikle işlemiş faiz, masraf ve diğer kalemlerden düşülmesi,akabinde kalan tutarın asıl alacaktan mahsup edilmesi gerekmesine rağmen bu yönde işlem yapılmamıştır.Birleşen dava yönünden de takip tarihi itibariyle davacının ödemeyerek temerrüde düştüğü miktar üzerinden hesaplama yapılarak davacının sorumlu tutulamayacağı icra masraf ve vekalet ücreti miktarı belirlenmemiştir.Ancak davalının belirtilen yönlerden açık istinafı bulunmadığından, eleştiri yapılmakla yetinilmiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; dosyadaki yazılara, toplanan delillere , kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ,davalının bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile birlikte sunduğu kontrol föyünün değerlendirilmediği yönündeki istinaf itirazlarının savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalmasına , kaçak elektrik bedelinin tahakkuk ettirilmesine sebep kaçak elektrik tutanağının abonesiz enerji kullanımından bahisle düzenlenmiş olmasına ve tutanakta kurumca kesilen enerjinin davacı tarafından bağlanıp kullanıldığı yönünde bir tespitin bulunmamasına göre sair istinaf itirazları yerinde değildir.
Ancak kamu düzeni adına yapılan inceleme neticesinde; alınması gerekli karar ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan harcın mahsubuna karar verilirken nispi peşin karar harcı yerine mahkemece yanılgıya düşülerek başvuru harcının mahsubu yoluna gidilmesi isabetli görülmemiştir.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında; mahkemenin kararındaki hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin belirtilen yönden kabulüne, sair yönlerden reddine, HMK’nun 353/1.b-2.maddesi uyarınca duruşma açılmaksızın ilk derece mahkemesi kararının asıl dava yönünden harca ilişkin kurulan kısmının “alınması gerekli 1.932,96 TL harçtan peşin yatan 483,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.449,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 483,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ; birleşen dava yönünden kurulan hükmün 2 nolu bendinin “alınması gerekli 578,03 TL harçtan peşin yatan 144,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 433,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 144,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde düzeltilmesi suretiyle yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN KABULÜNE,
II-HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2021 tarihli ve …. Esas, ….Karar sayılı KARARININ DÜZELTİLEREK, ESAS HAKKINDA AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN HÜKÜM KURULMASINA,
A- Asıl dava yönünden;
1-Davanın kabulü ile; 28.297,02-TL’nin ödeme tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.932,96 TL harçtan peşin yatan 483,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.449,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 483,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B- Birleşen Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyası yönünden;
1-Davanın kabulü ile; 8.462,00-TL’nin ödeme tarihi olan 25/06/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli 578,03 TL harçtan peşin yatan 144,51 TL harcın mahsubu ile bakiye 433,52 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin yatırılan 144,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
3-Arabuluculuğa ilişkin dava şartı nedeniyle her iki dava yönünden Adalet Bakanlığı Bütçesinden ayrı ayrı ödenen 2.640,00.-TL yargılama giderinin 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/a-13 maddesi gereğince davalıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan her iki dava yönünden 113,70- TL ilk masraf, 149,00- TL tebligat gideri, 234,00-TL müzekkere gideri, 500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 996,70- TL yargılama gideri ile her iki dava yönünden peşin alınan 113,70-TL toplamı 1.110,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 5.100,00-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından her iki dava yönünden yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
III-İstinaf yargılaması yönünden
1-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan istinaf karar harcının istek halinde davalıya İlk derece mahkemesince iadesine ,
2-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad kaydedilmesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan 99,60 TL yargılama giderinin ve 441,40 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 541,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 24/03/2023