Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN ARA KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/07/2022
DAVANIN KONUSU: BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ – İHTİYATİ TEDBİR
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 25/07/2022
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 30/09/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ: 30/09/2022
Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı, 18/07/2022 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin kiracı olarak işlettiği otelde, davalı şirket tarafından yapılan kontrollerde kaçak elektrik kullanıldığı tespit edildiğini ve 1.853.921,74 TL ve 5.082.085,94 TL olmak üzere toplam 6.936.007,68 TL kaçak elektrik tahakkuku yaptığını ve otelin elektriğinin kesildiğini beyanla, şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.000,00 TL borçlu olmadıklarının tespitine ve elektriğin yeniden bağlanması için ihtiyati tedbire karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin kaçak elektrik kullandığının sabit olması sebebiyle elektriklerinin kesilmesinin mevzuata uygun olduğunu beyanla, davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi …. Esas sayılı dosyası üzerinden verilen 06/07/2022 tarihli ara kararı ile; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değeri olan 75.000,00 TL’nin %15’i oranında teminat karşılığında elektriğin yeniden açılmasına karar verildiği, karara davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak 18/07/2022 tarihinde ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; cevap dilekçesi ve tedbire itiraz dilekçesindeki beyanlarını tekrarlayarak, davacı şirketin işlettiği otelde kaçak elektrik kullandığının tespit edilmesi nedeniyle toplam 6.936.007,68 TL kaçak tahakkuku yapılarak, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereğince elektriğin kesildiğini, bu nedenle elektriğin kesilmesinin mevzuata uygun olduğunu, ihtiyati tedbir kararına itirazlarının kabulü ile elektriğin yeniden bağlanması yönündeki ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini, olmadığı takdirde 6.936.007,68 TL üzerinden teminat alınmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede;
Dava, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturalar nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve kesilen elektriğin yeniden bağlanması yönünde ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile dava değeri olan 75.000,00 TL’nin %15’i oranında teminat karşılığında elektriğin yeniden açılmasına karar verildiği, karara davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde itiraz edilmesi üzerine ilk derece mahkemesince duruşma açılarak 18/07/2022 tarihinde ihtiyati tedbire itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
HMK’ nun 389. maddesinde ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır.
6100 sayılı HMK 389 ve devamı maddelerinde düzenlenen İhtiyati tedbir hukuki müsessesi ile davanın açılması ile hüküm arasında geçen zaman içinde müddeabihin çeşitli şekillerde istenmeyen değişikliklere maruz kalması veya maruz bırakılması mümkündür. Bu değişiklikler sonucu davanın sonunda elde edilecek hükmün icrası, mümkün olmayabilir veya çok güçleşebilir. İşte ortaya çıkan bu tehlikeyi bertaraf etmek amacıyla ihtiyati tedbir müessesesi kabul edilmiştir.
HMK’nun 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı ya da tamamen imkânsız hâle geleceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan hâller, genel bir ihtiyatî tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir.
Mahkemece, ihtiyatî tedbir yargılamasının gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak, yapılan incelemeden sonra, bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır.
İhtiyatî tedbirde asıl olan, ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmıştır.
Somut olayda; iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, mahkemece ihtiyati tedbir kararı verilmemesi halinde sakıncalı bir halin veyahut telafisi imkansız ciddi bir zararın doğma ihtimalinin bulunduğu, esas dava ile elde edilmek istenilen hukuki yararın tedbir talebi ile sağlanmaya çalışılması durumunun söz konusu olmadığı anlaşılmakla; davalı vekilinin ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
Ancak, davaya konu kaçak tahakkuku faturalarının toplamı olan 6.936.007,68 TL üzerinden teminat alınması gerekirken, kısmi dava olarak açılan borçlu olmadığının tespiti davasındaki dava değeri esas alınmak suretiyle teminat hesaplanarak, bu teminat karşılığında elektriğin yeniden bağlanmasına karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin teminata yönelik istinaf talebinin esastan kabulüne karar verilmiştir.
Ancak; söz konusu hukuka aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile, HMK 353/1.b-2 maddesi gereğince, ilk derece mahkemesinin 18/07/2022 tarihli ara kararının kaldırılarak, “davalı vekilinin 06/07/2022 tarihli ihtiyati tedbir kararına yönelik itirazının teminat yönünden kabulü ile; Uyuşmazlık konusu kaçak tahakkuk faturalarının toplamı olan 6.936.007,68 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 1.387.201,53 TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ibrazı halinde ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesine, bağlanmasına, HMK’nun 393/1. Maddesi gereğince teminatın, kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde temin edilmediği takdirde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının davacı tarafa ihtarına,” şeklinde yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davalı vekilinin İSTİNAF TALEBİNİN TEMİNAT YÖNÜNDEN KABULÜNE,
II-HMK’nun 353/1.b.2 maddesi uyarınca Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında verilen 18/07/2022 tarihli ARA KARARININ KALDIRILARAK , ESAS HAKKINDA AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN KARAR VERİLMESİNE,
1-DAVALI VEKİLİNİN 06/07/2022 TARİHLİ İHTİYATİ TEDBİR KARARINA YÖNELİK İTİRAZININ TEMİNAT YÖNÜNDEN KABULÜ İLE;
– Uyuşmazlık konusu kaçak tahakkuk faturalarının toplamı olan 6.936.007,68 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 1.387.201,53 TL nakdi teminatın veya kesin ve süresiz banka teminat mektubunun ibrazı halinde ihtiyati tedbir kararının yerine getirilmesine,
-HMK’nun 393/1. Maddesi gereğince teminatın, kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde temin edilmediği takdirde tedbir kararının kendiliğinden kalkacağının davacı tarafa ihtarına,
III – İstinaf yargılaması yönünden
1-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan 80,70 TL istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya ilk derece mahkemesince iadesine ,
2-İstinaf talebinde bulunan davalıdan peşin alınan 220,70 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının hazineye irad kaydedilmesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararla değerlendirilmesine,
4-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 30/09/2022