Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1698 E. 2023/2088 K. 29.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/05/2022
DAVANIN KONUSU : İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 15/06/2022 (Davacı vekili)
01/06/2022 (Davalı vekili)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/11/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2023

Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı 17/05/2022 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin atıksu hizmet bedeli 210.454,77-TL borcunu ödememekte ısrar eden borçlu davalı … A.Ş. hakkında Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … E. (Genel İcra Müdürlüğü … E.) sayılı dosyasıyla faturalara dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, davalı şirketin ilamsız icra takibine itiraz etmesi sonucunda takibin durmasına karar verildiğini, davalının yapmış olduğu itirazın haksız ve kötüniyetli olduğunu, arabuluculuk görüşmelerinin anlaşamama ile sonuçlandığını belirterek, Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … E. (Genel İcra Müdürlüğü … E.) sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline ve %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekilinin süresinde olmayan cevap dilekçesinde özetle; davalının, davacı şirkete herhangi bir borcu olmadığını, davacı ile … Genel Müdürlüğü arasındaki hukuki ihtilaftan dolayı davalının mağdur olduğunu, davacı ile … Genel Müdürlüğü tarafından su ve atıksu kullanımı nedeni ile ayrı ayrı faturalandırma ve ayrı ayrı ödeme talep edildiği için ve o dönemde su faturalarının ödenmesi hususunda taraflarınca tevdi mahalli tayini talep edildiğini ve Serik 1.Sulh Hukuk mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tevdi mahalli tayin edildiğini ve o dönemde abonelik sözleşmesi bulunan … A.Ş. den gelen fatura bedellerinin karar gereği açılan Vakıflar Bankası … şubesine her ay düzenli olarak yatırıldığını, taraflarınca açılan muarazanın giderilmesi davasının Serik 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin … E, … Karar 13.12.2017 tarihli kararı ile karara bağlandığını, verilen karar hakkında davacı ve … Genel Müdürlüğü’nün istinaf incelemesine başvurması sonucu Antalya BAM … Esas … Karar sayılı dosyası ile karar verildiğini ve yine bu kararın temyiz incelemesi sonucunda ise Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin … Esas … Karar sayılı kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının bozulduğunu ve son olarak Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin … Esas … Karar 19.12.2019 tarihli kararı ile karar verildiğini, müvekkilince Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası ile tayin edilen tevdi mahalline düzenli olarak ödeme gerçekleştiren müvekkilinin davacı tarafından taahhuk ettirilen su ve atıksı faturalarına ilişkin herhangi bir borcunun olmadığını, davacı tarafından 31.07.2015 tarihi ile 31.12.2015 tarihleri arasındaki atık su alacağının ve yine 25.06.2016 tarihli atık su alacaklarının ödenmesi için haksız icra takibi başlatıldığını ve gecikme zammı adı altında da ödeme talep edildiğini, icra takibi ile işletilen işlemiş faiz miktarının ve oranının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin yasal olarak tevdii mahalline … A.Ş. tarafından taahhuk ettirilen ihtilaflı döneme ilişkin su ve atıksı paralarını yatırdığını, müvekkilinden para ve gecikme faizi talep edilmesinin doğru ve yasal olmadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın husumet ve esastan reddine, %20 icra inkar tazminatının yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 17/05/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile; “…davacı tarafça davalı adına kesilen 25/06/2015, 31/07/2015 ve 31/08/2015 tarihli faturaların su ve atık su bedellerini içerdiği, 30/09/2015, 31/10/2015, 30/11/2015, 31/12/2015 tarihli faturaların ise sadece atık su bedelini içerdiği görülmektedir. Davalı taraf ısrarla tevdi mahalline …’ın kestiği bu fatura tutarlarını yatırdığını, dolayısıyla atık su bedellerini de ödemiş olduğunu, yatan paranın … tarafından çekilmesinin kendilerini ilgilendirmediğini savunmaktadır. Gerçekten de tevdi mahalli olarak belirlenen banka hesabına yatırılan paraların miktarı ve tarihi dikkate alındığında davalının muarazalı döneme ait tevdi mahalline yatırdığı paraların davacının kestiği takip konusu fatura tutarlarına göre yatırıldığı görülmektedir. Ancak yukarıda belirtilen tevdi mahalline ilişkin Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 14/07/2015 tarih … D. İş sayılı kararının incelenmesinde; kararın … veya …’ın kestiği fatura tutarlarının yatırılması şeklinde bir ibare içermeyip, sadece muarazalı döneme ait su bedellerinin tevdi mahalline yatırılması şeklinde verildiği görülmüştür. Davalının tevdi mahalline para yatırırken … faturalarını baz alarak ödeme yapması … veya …’ı ilgilendirmemektedir. Yukarıda belirtilen ve mahkeme kararına yansıyan … ve … arasındaki protokol uyarınca muarazalı döneme ait su bedellerini tahsil etme yetkisi …’a , atık su bedellerini tahsil etme yetkisi …’a verildiğinden tevdi mahalli kararı uyarınca bankaya yatan paralar su bedeli borcuna mahsuben … tarafından çekilmiştir. Bilirkişinin yaptığı incelemeden de anlaşılacağı üzere …’ın muarazalı dönemde kestiği faturalar, sadece su bedelini kapsamaktadır. …’ın aynı dönemde kestiği su bedeline ilişkin fatura tutarıyla …’ın aynı döneme ilişkin kestiği örneğin … ve … dönemine ait fatura bedelleri dikkate alındığında, …’ın sadece su bedeline ilişkin tahakkuk ettiği tutarın …’ın tahakkuk ettirdiği su bedelinden çok az olduğu hatta …’ın tahakkuk ettirdiği su fatura bedelinin …’ın su ve atık su bedelleri toplamına yakın olduğu görülmektedir. Oysa ki her iki kurumun kestiği faturalarda yer alan su tüketim miktarı hemen hemen aynıdır. Bu durum …’ın su bedeli içerisinde aynı zamanda atık su bedeli tahakkuku yaptırmış olabileceğini düşündürse de aslında …’ın tahakkuk ettirdiği su bedelinin yüksek olmasının sebebi tamamen … ve …’ın farklı tarifelere göre su tahakkuku yapmalarından kaynaklanmaktadır. Davacı …’ın bu dönemde su tarifesi 1.87,-TL iken …’ın su tarifesi 3,48.-TL’dir. Dolayısıyla davalı …’ın kestiği fatura tutarlarına göre ödeme yapmasına rağmen bu tutar, …’ın kestiği su bedeli fatura tutarlarını ancak karşılamıştır. Neticeten davalının tevdi mahalline yatırdığı paralarla …’ın kestiği ve yüksek olan su bedelleri ödenmiş olup, …’ın kestiği takip konusu faturalarda yer alan atık su bedeli ödenmemiş olmaktadır. Tevdi mahalli kararında su bedelinin bankaya yatırılması şeklindeki karar da dikkate alındığında davalının seçim yaparak … fatura tutarlarını yatırmış olması, atık su bedelini ödediği anlamına gelmemektedir. Nihayetinde muarazalı döneme ait su bedellerini tahsil yetkisi …’a ait olmakla, …’ın kestiği fatura tutarlarına göre su bedeli tahsilatı yapılmış, tevdi mahalline yatan paradan …’ın atık su bedeli alacağına ödeme olmamıştır. Bu nedenle takip konusu faturalardaki atık su bedeli borçlarının ödenmediği kanaatiyle faturalarda yer alan atık su bedeli toplamı 134.229,69.-TL asıl alacak yönünden davalının itirazında haksız olduğu…” gerekçesiyle “davanın kısmen kabulü ile; Antalya 16. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile, takibin 134.229,69.-TL asıl alacak üzerinden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, asıl alacağın takdiren %20’si oranında belirlenecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … ve üçüncü kişi … arasında 28.05.2015-29.12.2015 tarihleri arasında yaşanmış olan muarazanın yalnızca “su” hizmeti konusunda olduğunu, …’ın muaraza döneminde sadece “su” hizmetine ilişkin fatura düzenlediğini ve sadece su bedeli talep ettiğini, atık su bedeli talep etmediğini … faturalarında atık su bölümünün 00,00 TL olduğunu, … ve … arasında 18.12.2018 tarihinde yapılan protokolle de bu hususun tekrar hüküm altına alındığını, yine BAM 3. HD tarafından verilen emsal kararlarda da “atık su” bedellerini talep ve tahsil yetkisinin …’a ait olduğunun hüküm altına alındığını, davalının herhangi bir yere atık su alacağına yönelik hiçbir ödemede bulunmadığını, dolayısıyla gecikme zammı taleplerinin reddine karar verilmesinin davacının telafisi imkansız zararlara uğramasına neden olacağını, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; … A.Ş.’den taahhuk ettirilen fatura bedellerinin karar gereği açılan Vakıflar Bankası … şubesine her ay düzenli olarak yatırıldığını, ek rapor taleplerinin reddedildiğini, … tarafından düzenlenen faturaların değil, … A.Ş. tarafından taraflarına düzenlenen faturaların incelenmesi gerektiğini, gecikme zammının reddine ilişkin verilen karara bir itirazları olmamakla birlikte işlemiş faiz taleplerinin devamına karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacının ancak yasal faiz isteyebileceğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın tümden reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK’nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, atık su hizmet bedeline ilişkin düzenlenen fatura alacaklarının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Antalya 16. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklısının … Turizm ve Tic. A.Ş. olduğu, borçlusunun … Holding A.Ş. olduğu, 21/01/2019 tarihinde toplam 210.454,77 TL alacak üzerinden ilamsız takip yapıldığı görülmüştür.
Dosya kapsamında bulunan 18/12/2018 tarihli Protokol incelendiğinde; 6360 sayılı yasa gereğince yapılan devir işlemleri neticesinde; Aksu TİGEM bölgesinde 28.05.2015 tarihinden itibaren içme ve kullanma suyu hizmetleri filen … tarafından devralındığı ve … Genel Müdürlüğü tarafından su hizmetleri verildiği, ancak bir kısım pompa ve su deposunun Atıksu Arıtma Tesisi içerisinde kaldığı, Arıtma tesisinin 29.12.2015 tarihine kadar … A.Ş. tarafından işletildiği hususunda tarafların mutabık kaldığı, …’ın 28.05.2015 tarihi ile 29.12.2015 tarihleri arasındaki atıksu faturalarının talep, takip ve tahsilinden vazgeçeği, bu döneme ilişkin tahsil ettiği atıksu bedelleri var ise bu bedelleri tek tek tespit ederek … hesaplarına aktaracağı, 28.05.2015-29.12.2015 tarihleri arasında tevdi mahalline ödenmesi kararları ile tevdi mahalline ödenen atıksu faturalarının …’a aktarılmasına … tarafından muvafakat edileceği ve …’a aktarılması sağlanacağının belirtildiği görülmüştür.
Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 09/07/2015 tarihli ve … D. İş Esas … D. İş Karar sayılı kararı incelendiğinde; … Holding A.Ş. Tarafından … Tur. Ve Tic. A.Ş. İle … Genel Müdürlüğü aleyhine ödeme yerinin belirlenmesi davası açıldığı, yapılan inceleme sonucunda; talep eden vekilinin 14/07/2015 tarihli dilekçesinde özetle; verilecek olan kararın … Genel Müdürlüğü’nü de etkileyeceğinden … Genel Müdürlüğü’nün de davaya dahil edilmesini talep etmiş ayrıca yapılacak olan ödemelerin devam eden aylarla ilgili olarakta karar verilmesini talep ettiği, talepte bulunana, … Genel Müdürlüğü ile … Turizm Ticaret A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından aynı döneme ait su faturası gönderilmiş olup; B.K.187 md.’ne göre çekişmeli olan alacak bulunduğu anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ödeme yerinin belirlenmesini isteyenin ödemekle yükümlü bulunduğu 6. ay dönemi ve bundan sonraki dönemlere ait su faturası borcunun su faturası alacağı için Vakıfbank … şubesinde açılacak hesaba yatırmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece aldırılan 07/07/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı aboneye ait, su kullanma miktarları, endeks, okuma ve ödeme bilgilerini gösteren abone borç dökümü belgesinde yapılan hesaplamanın … Tarifeler Yönetmeliği ile … Yönetim Kurulu kararına göre uygun olduğu, davalı tarafından tevdi mahalline yatırılan tutarlar başka bir değişle, davalının bankaya yaptığı ödemeler ile davacının davaya dayanak olarak sunduğu faturaların irdelenmesinden, ihbar olunan … Genel Müdürlüğüne ödenen bedellerin atık su bedelini kapsamadığı, su bedellerinin mahsup edildiği, ihbar olunan … Genel Müdürlüğü sistemine … abone nosu ile kayıt altına alınan ve davalı … Holding A.Ş. adına düzenlenen abone kart döküm evrakına göre, kurumun (… Genel Müdürlüğü) davalı … Holdin A.Ş.’den sadece su bedeli ve KDV ücreti tahakkuk ettiği, dolayısıyla davalı … Holding A.Ş tarafından kullanılan atıksu bedelinin ihbar olunan … Genel Müdürlüğü’ne ödenmediği, yani davalının dava konusu atık su bedeli fatura borçlarına ilişkin ödeme yapmadığı belirtilmiştir.
Mahkemece aldırılan 25/11/2021 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; ihbar olunan … Genel Müdürlüğü sistemine … abone nosu ile kayıt altına alınan ve davalı … Holding A.Ş. adına düzenlenen abone kart döküm evrakına göre, kurumun (… Genel Müdürlüğü) davalı … Holdin A.Ş.’den sadece su bedeli ve KDV ücreti tahakkuk ettiği, dolayısıyla davalı … Holding A.Ş. tarafından kullanılan atıksu bedelinin ihbar olunan … Genel Müdürlüğüne ödenmediği, yani davalı tarafın dava konusu atık su bedeli fatura borçlarına ilişkin ödeme yapmadığı, davacı … Turizm ve Tic.A.Ş.’nin davalı … Holding A.Ş’den 134.229,69 TL asıl alacak + 76.225,08 TL gecikme zammı olmak üzere toplam 210.454,77 TL alacağı olduğu, davacının talep ettiği gecikme zammı bedelinin, taraflar arasında 06/06/2011 tarihinde imzalanan sözleşmenin E/3 maddesi hükmüne göre doğru hesaplandığı ve uygun olduğu, bedelinin ise 76.225,08 TL olduğu belirtilmiştir.
Dairemizin … E. … K. Sayılı ilamıyla; o davada davacı olan … Holding A.Ş. tarafından o davada davalı olan … Tur. ve Tic. A.Ş. İle … Genel Müdürlüğünün Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş kararı ile tevdi mahallinde depo edilen su ve atıksu bedelleri için muarazanın giderilmesi için dava açtığı, ilk derece mahkemesince verilen karar davalılar tarafından istinaf edilmekle Dairemizce; “…30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimleri ile birlikte Antalya ili sınırları içerisinde davalı …’ın su ve atık su hizmetine vermeye ve bedellerini tahsil etmeye münhasıran yetkili olması karşısında sonuca etkili olmadığı anlaşıldığından, davalı … vekilinin istinaf taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır. Davalı … Genel Müdürlüğü istinaf talebinin incelenmesinde; 30 Mart 2014 tarihinde yapılan mahalli idareler seçimleri ile birlikte Antalya ili sınırları içerisinde davalı …’ın su ve atık su hizmetine vermeye ve bedellerini tahsil etmeye münhasıran yetkili olduğu, kaldı ki 29/12/2015 tarihinden sonra davalı … tarafından düzenlenen fatura bulunmadığı, dikkate alınarak tevdii mahalline depo edilen su ve atıksu bedellerinin davalı … Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmesi…” şeklinde karar verilerek tevdi mahallindeki depo edilen su ve atıksu bedellerinin davalı …’a ödenmesine karar verildiği, kararın 27/02/2021 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
Taraf vekillerinin istinaf itirazları incelendiğinde; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve denetime elverişli bilirkişi raporu, davalının bankaya yaptığı ödemeler ile davacının davaya dayanak olarak sunduğu faturaların irdelenmesinden, ihbar olunan … Genel Müdürlüğüne ödenen bedellerin atık su bedelini kapsamadığı, su bedellerinin mahsup edildiği, davalı tarafın dava konusu atık su bedeli fatura borçlarına ilişkin ödeme yapmadığı, bu nedenle atıksu bedellerini ödemeyen davalı yönünden mahkemece yapılan tespit yerinde olduğu, davacı yönünden ise her ne kadar gecikme zammı talebinde bulunulmuş ise de, davalının hangi kuruma ne para ödeyeceğine dair fatura tarihlerinde net bir bilginin bulunmadığı, bu konuda bu bedellere yönelik tevdi mahalli tayini talebinde bulunulduğu ve yine davacı tarafça muarazanın giderilmesi davası açıldığı, kaldı ki bu bedeli tahsile yetkili kurumların dahi bu konuda ihtilafa düştükleri ve bu ihtilafın 18/12/2018 tarihli protokolle sona erdiği ve tarafların anlaştığı ancak bu konuda davalı şirketin bilgilendirildiğine yönelik bir belge vs. evrak olmadığı gibi davalının geciktirme kastının da bulunmadığı dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; taraf vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davacı tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Alınması gereken 9.169,23 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davalı tarafından peşin olarak yatırılan 2.292,30 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 6.876,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Taraflardan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden tarafların üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan taraflara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.29/11/2023