Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/1269 E. 2023/2102 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/12/2021
DAVANIN KONUSU : ALACAK
İSTİNAF TALEP TARİHİ : 16/02/2022 (Davalı … A.Ş. vekili)
14/03/2022 (Davalı … A.Ş. vekili)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30/11/2023
KARARIN YAZIM TARİHİ : 06/12/2023

Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı 14/12/2021 tarihli kararı aleyhine davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Yasasının 7/r maddesinde belirtilen su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek görev ve yetkisinin 2560 sayılı İSKİ kanununa göre Büyükşehir Belediyesi sınırları içerisindeki su ve kanalizasyon hizmetlerini davacı tarafından yapıldığını, bu doğrultuda davacı tarafından verilen hizmetlerin bedeli olarak faturalar düzenlendiğini, dava konusu edilen Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyasında mahkemece verilen kararda davacı tarafın dilekçesinde müvekkilinin 26/06/2015 tarihli yazı ile 01/05/2015 tarihinden itibaren tesislerin kendisine devredildiğini, Kültür ve Turizm Bakanlığının su hizmetlerinin davacıya geçtiğini, sözleşme yapılması gerektiğini, su bedellerinin bu tarihten itibaren davacıya ödenmesi gerektiğini belirterek davalıya konuyla ilgili bilgi verildiğini, davalı tarafından su hizmetlerinin davacıya geçtiğinin bilinmesine rağmen tacir olan davalının bu bildirimi dikkate almayarak kendisince ihtilaf oluşturarak Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş dosyası ile tevdi mahalli kararı verilmesini talep ettiğini, mahkemece BK 187’ye göre çekişmeli olan alacak bulunduğu gerekçesiyle talebin kabulüne karar verildiğini, 6360 sayılı yasa gereğince yapılması gereken devir işlemleri Valilik Devir Paylaştırma Komisyon Kararlarına rağmen … tarafından yapılması gerekip de yapılmayan devir işlemlerinin yapılabilmesi ve tahliyenin sağlanması için ilgili kaymakamlıklarca tahliye kararlarının alınarak tahliye ve devir işlemleri gerçekleştirildiğini, tahliye kararları ile su hizmetlerinin 28/05/2015 tarihinden itibaren fiilen davacı tarafından verilmeye başlandığını ve yine kaymakamlık tahliye kararları ile atıksu ve kanalizasyon hizmetlerinin 29/12/2015 tarihinden itibaren fiilen davacıya verilmeye başlandığını, kaymakamlık tahliye kararları ve işlemlerine karşı … tarafından Antalya 2. İdare Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan davada davanın reddine karar verildiğini beyan ederek, 6360 sayılı kanun ve bu kanun gereğince Antalya Valiliği devir ve paylaştırma komisyonu kararları gereğince Antalya 2. İdare Mahkemesinin … E. ve … K., … E. ve … K. sayılı dosyalarında verilen kararlar doğrultusunda davalı … ile 18/12/2018 tarihli protokol gereğince Serik 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş dosyası ile verilen kararın kaldırılarak tevdi mahalline yatırılan paranın nemalarıyla birlikte kuruma aktarılmasına ve ilgili banka şubesine müzekkere yazılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı … Turizm ve Ticaret A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin ne olduğunu tam olarak belirtmediğini, davacının dava değeri ve davaya ilişkin talebini somutlaştırmasını ve … ile … arasında 18.12.2018 tarihli protokolle su hizmetinin tahsil ve talep yetkisi …’ta, atıksu bedelinin tahsil ve talep yetkisinin davalı …’da olduğu konusunda anlaşmış bulunduklarını, dosya ya sunulan faturalarda atıksu bedeli bulunmadığını, bunun tevdii mahalli mahkemesince de farkına varılamadığını, incelenmesi halinde …’ın sadece su faturası düzenlenmesine rağmen hem su hem de atıksu bedelinin depo edilmesine karar verildiğini, kaldı ki hem su hem atıksu bedelinin davacı …’a ödenmesine dair verilen Antalya BAM 3. Hukuk Dairesi tarafından onanan kararlara karşı Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin … E, … K sayılı 03.07.2019 tarihli ilamı ile bozma kararı verdiğini, sonuç olarak 28.05.2015-29.12.2015 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen ve tevdi mahalline yatırılan ve … Genel Müdürlüğüne ödenen atık su bedellerinin, … Genel Müdürlüğü tarafından davalı … A.Ş.’ye ödenmesine karar verilmesi gerektiğini, su bedellerinin ise davacı … Genel Müdürlüğüne ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … OTEL vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıya ait olan otel işletmesinin temiz su ve atık su hizmetini 07.03.2011 tarihli sözleşme ile … A.Ş.’den almakta ve fatura ödemelerini yapmakta iken Kültür ve Turizm Bakanlığının oluru ile 2015 Haziran dönemi için … tarafından da fatura geldiğini, … ile … arasında devam eden dava süreci bulunduğundan, BK 111 ve 187. maddeleri gereği tevdi mahalli tayini istenerek borçtan kurtulunduğunu, … ile … arasında protokol imzalanmış olsa da … tarafından icra takibi yapıldığını ve borcun hangi kuruma ödeneceği yönünde ki muarazayı ortadan kaldıramadığını, dava konusu ile birebir emsal olan 3. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından verilen … E, … K. sayılı kesinleşmiş karar uyarınca, öncelikle husumet sıfatının bulunmaması sebebi ile davanın reddine, tevdi mahalline faturada belirtilen temiz su ve atık su dahil borcu tevdi etmiş olmakla sorumluluktan kurtulduğunu, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/12/2021 tarih ve … Esas – … Karar sayılı kararı ile; “…6360 sayılı yasa gereğince yapılan devir işlemleri ile 29/12/2015 tarihinden itibaren atık su hizmetleri ve tesisleri … Genel Müdürlüğü’ne devredilmiş olup, 28/05/2015 tarihi ile 29/12/2015 tarihleri arasındaki atık su faturalarını tahsil yetkisi davalı …’a aittir. Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … d.iş sayılı dosyasında “Ödeme yerinin belirlenmesini isteyenin ödemekle yükümlü olduğu 7. Ay ve devam eden faturalara ait su faturası borcunun su faturası alacağı için Vakıfbank … şubesinde açılacak hesaba yatırılmasına ” şeklinde karar verildiği, davalı … Otel İşletmeleri tarafından Vakıfbank … şubesinde açılan hesaba toplam 520.973,98-TL su bedeli ödendiği, davalı … tarafından düzenlenen 7-12. Dönem faturalarının 261.568,50-TL’lik kısmının su bedeli, 163.035,23-TL’lik kısmının atık su bedeli olarak düzenlendiği, davacı tarafından düzenlenen faturaların atık su bedellerinin 0 olduğu, söz konusu fatura içerisinde davalı …’ın tahsil yetkisi bulunan atık su bedeli bulunmadığı ve davalı … ‘ın tahsil yetkisi bulunmayan bir bedeli tahsil etmesinin söz konusu olmadığı, protokol gereği davacının su bedelleri tahsil yetkisinin bulunduğu anlaşılmakla; tevdi mahalline yatırılan 2015 yılı 7. Ay ve devam eden su bedellerinin tüm ferileri ile birlikte davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekmiştir.
Sübjektif hak kendisinden istenebilecek olan kişi de o hakka uymakla yükümlü olan kimse olup, bu da pasif husumet (davalı sıfatı) olarak adlandırılmaktadır. Sübjektif hak sahibi ile o hakka uymakla yükümlü bulunan kişinin kimler olduğunun belirlenmesi, bunun neticesinde, dava açan veya aleyhine dava açılan kişiler, o davada davacı veya davalı olarak taraf sıfatına sahip değillerse, mahkemece dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapılmaksızın, davanın sıfat yokluğundan reddedilmesi gerekmektedir. Taraf sıfatı (husumet) ve sıfat yokluğu, davada taraf olarak görünen kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itiraz niteliğinde olup, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığından davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi, taraflarca ileri sürülmese dahi, gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmalarının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden nazara alınır.
Eldeki davada ihtilafa konu uyuşmazlık davacı ile davalı … arasında imzalanan protokol hükümlerinden kaynaklı olup, davalı … Otel İşletmeciliği tarafından ödenen fatura bedellerinin tahsilinde davalının sorumluğunun bulunmadığı ve işbu davalının dava açılmasına sebebiyet vermediği…” gerekçesiyle “davanın kabulü ile, Serik 1. Sulh Hukuk MAhkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile tevdi mahalline yatırılan 2015 yılı 7. Ay ve devam eden su bedellerinin tüm ferileri ile birlikte davacı tarafa ödenmesine, Davalı … Otel İşletmeleri A.Ş. Yönünden pasif husumet yokluğundan davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davalı … Turizm ve Ticaret A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; … Genel Müdürlüğü ve … Turizm ve Ticaret A.Ş ‘nin arasındaki protokolde su bedelinin tahsil yetkisinin …’ta olduğu ifade edilmiş olup, dava konusunun da su bedeline ilişkin ödemenin tahsili olduğundan … açısından davaya taraf olarak gösterilecek sebeplerin ortadan kalktığını, davanın … yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılama giderlerinin … A.Ş. Üzerinde bırakılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın … Turizm ve Ticaret A.Ş yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı … Otel İşl. A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava bedeli ile sınırlı olarak hüküm kurulması gerekirken bedelin tamamının ödenmesine ilişkin kararın hukuka aykırı olduğunu, davacı … ve davalı … ’ın 18.12.2018 tarihinde kendi aralarında yapmış oldukları protokolde 28.05.2015-29.12.2015 tarihleri arasında tevdii mahalline ödenen atıksu faturalarının … ’a aktarılmasına … tarafından muvafakat edileceği belirtilmiş olup, davacı ve diğer davalı arasında nisbi nitelik arz eden bu protokol ile atıksu hizmeti bedeli talep etme yetkisinin …’ta temiz su hizmeti bedelini talep etme yetkisinin … ’ta olduğu hususunda anlaşmaya varıldığını, bu nedenle taraflarınca tevdii mahalline ödenen bedellerin “su” ve “atıksu” birim fiyatları dikkate alınarak ayrıştırılmadan, yalnızca protokoldeki isimlendirmeye istinaden …’a ödenmesinin doğru olmadığını, 2015/7-8-9-10-11-12. aylarda hem … hem de … tarafından fatura düzenlendiğini ve müvekkili şirket tarafından yüksek olan fatura bedelinin tevdi mahalline yatırıldığını, müvekkili şirket tarafından … ve … faturalarına istinaden tevdi mahalline; … D.İş dosyasında 520.973,98 TL ödendiğini, … tarafından düzenlenen fatura bedellerinin toplamı ise 483.371,28 TL olup, mahkeme tarafından itirazları değerlendirilmeksizin tevdii mahallindeki bedelin aynen davacıya ödenmesine karar verilmesi nedeniyle … ’a 37.602,70 TL fazla ödeme yapılması söz konusu olacağını, birim fiyatlarının fahiş olduğuna dair itirazlarının incelenmediğini, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının usulden ve esastan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 Sayılı HMK’nun 355/1 maddesi uyarınca, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, muarazanın giderilmesi davasıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalılar vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Serik 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasında; “Ödeme yerinin belirlenmesini isteyenin ödemekle yükümlü olduğu 7. Ay ve devam eden faturalara ait su faturası borcunun su faturası alacağı için Vakıfbank … şubesinde açılacak hesaba yatırılmasına” şeklinde karar verildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında bulunan 28/05/2015 tarihli Protokol incelendiğinde; … A.Ş. ile … Genel Müdürlüğü arasında 6360 Sayılı yasa gereğince yapılan devir işlemleri sonrasında uygulamaya ilişkin sorunların giderilmesi için protokol yapıldığı, protokolün 3.maddesinde; …’ın 28/05/2015 tarihi ile 29/12/2015 tarihleri arasındaki atıksu faturalarının talep, takip ve tahsilinden vazgeçeceği, bu döneme ilişkin tahsil ettiği bedeller var ise bu bedellerin tek tek tespit edilerek … hesaplarına aktarılacağı, 5.maddesinde ise; mahkemelere açılan davalarda 28/05/2015-29/12/2015 tarihleri arasında tevdi mahalline ödenmesi kararları ile tevdi mahalline ödenen içme ve kullanma suyu faturalarının …’a aktarılmasına muvafakat edileceği ve …’a aktarılmasının sağlanacağının belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece aldırılan 11/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı …’a ait 28.05.2015 ile 29.12.2015 tarihleri arasında tahakkuk ettirilen su bedellerinin tahsil yetkisi verildiği ancak 7. Ay ve devam eden faturalar dönemine ait su faturası borcu / alacağı için Vakıfbank … Şubesinde açılacak hesaba yatırılmasına şeklinde 07.08.2015 tarihli Serik 1. Sulh Mahkemesinin … D.İş kararı bulunduğu, davalının 28.05.2015 tarihli protokol ile 28.05.2015 tarihi ile 29.12.2015 tarihleri arasındaki içme ve kullanma suyu faturalarının takip ve tahsilinden vazgeçerek … hesaplarına aktarmayı kabul ettiği, davalı tarafından tevdi mahalline yatırılan su bedelleri makbuzları / dekontları dosya kapsamında bulunmadığı ve ödeme miktar tespitinin yapılamadığı, davacının dosya kapsamına sunduğu su bedeli dökümü toplamının 564.494,24 TL olduğu ancak 27.06.2015 ile 21.12.2015 arası döneminde tahakkuk ettirilen ve 28.05.2015 ile 29.12.2015 arası tahsil yetkisi bulunan …’ın su bedelleri toplamının 547.125,77 TL olduğu, davacının Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E, … K sayılı dosyası ile tevdi mahalline davalı tarafından yatırılan … dönemi su ve atıksu faturasının 65.105,81 TL olduğu tespit edildiği, … D.İş dosyası ile tevdi mahalline ödenen paranın tüm ferileri ile davacı …’a aktarılmasına karar verildiği belirtilmiştir.
Mahkemece aldırılan 31/05/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … tarafından 11.01.2021 tarihli yazı ekinde sunulan fotokopide, Otel, Motel ve Pansiyonlar için 1 m3 kullanım bedelinin 3,49 TL/m3 olduğunun belirtildiği, zaten … ’ın hesaplarına göre de 1 m3 3,49 TL/m3 e göre; 564.949,24 TL hesaplandığı, atık su bedeli hesaplanmadığı,1/2 oranında su birim fiyatının atıksu bedeli olarak %50 oranında eklenmesi ile 564.949,25*1,5 = 848.923,88 TL tutarının bulunduğu belirtilmiştir.
HMK’nun 312/2. maddesinde; “davalı davanın açılmasına kendi hal ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise, yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilmez” şeklinde düzenleme bulunmakta olup, davalı tarafın davayı kabule yönelik bir beyanı bulunmadığı gibi yargılama safahatı boyunca davanın reddini talep etmiştir. Bu durumda davada HMK’nun 312/2.maddesinin uygulama yeri bulunmadığından, mahkemece davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Davanın kabulü halinde karar olarak yargılama giderleri davalı tarafa yükletilir, ancak bu kuralın istisnası HMK’nun 312/2 maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre davalı kendi hal ve davranışı ile davanın açılmasına sebebiyet vermemiş ve ilk duruşmada davayı kabul etmiş olması ve belirtilen bu iki koşulun bir arada bulunması gerekir.
Davalılar vekillerinin istinaf itirazları incelendiğinde; dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara ve aldırılan denetime elverişli bilirkişi raporu ve dosyadaki belgeler dikkate alındığında davanın … tarafından açılan tevdi mahalline yatırılan paraların tahsiline ilişkin alacak davası olduğu, davalı … Otel İşl. A.Ş.’nin iddialarının bu davanın konusunu oluşturmadığı, davanın muarazanın önlemesi mahiyetinde maktu harca tabi bir dava olduğu, her iki davalının da bu muarazanın tarafı olduğundan taraf gösterilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, HMK 312 maddesi kapsamında …’ın kabule yönelik açık bir beyanın bulunmadığı, bu nedenle yargılama giderlerinden sorumluluğunun bulunduğu dikkate alındığında ilk derece mahkemesi kararında, tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru olarak tanımlandığı, incelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla HMK’nun 353/1.b-1 maddesi uyarınca davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davalı … Otel İşletmeleri A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL harcın davalı … Otel İşletmeleri A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Alınması gereken 269,85 TL istinaf karar ve ilam harcından, istinaf eden davalı … Tur A.Ş. tarafından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 189,15 TL harcın … Tur A.Ş.’den tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davalılardan peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının hazineye irad kaydedilmesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalıların üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunan davalılara iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTALIK yasal süre içinde YARGITAY ilgili hukuk dairesinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, oybirliği ile karar verildi.30/11/2023