Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2021
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEP TARİHİ:26/10/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ:17/12/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ:17/12/2021
İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen kararı aleyhine istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla, yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalının borca konu elektrik tüketiminin gerçekleştiği dönemde … numaralı yerin abonesi olduğunu, yapılan elektrik tüketiminden sorumlu olduğu halde borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; davalının Denizli 7. İcra Müdürlüğü’ nün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı, usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemekle birlikte davalı vekili ,bilirkişi raporuna yönelik itiraz dilekçesinde arabuluculuğa ilişkin dava şartının yerine getirilmediğini belirterek, davanın reddini dilemiştir.
YEREL MAHKEME KARARI: Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 05/10/2021 tarihli kararı ile; “dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmamış olduğundan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, ” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Davacı vekili 26/10/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesi ile; zorunlu arabuluculuğu öngören yasal düzenlemenin 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girdiğini, oysa dava tarihinin 10/09/2018 olduğunu, bu sebeple eldeki davaya uygulanma imkanının bulunmadığını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:HMK’nun 355. Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda;
Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklı alacağa ilişkin itirazın iptali istemlidir.
Davacı vekili; elektrik aboneliğinden kaynaklı enerji tüketim borcunun davalı abone tarafından ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, arabuluculuk dava şartının yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununa 7155 Sayılı Yasanın 20.maddesi ile eklenen Madde 5/A ya göre “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.”
Bu yasal düzenlemeyle mutlak ticari davalar yönünden zorunlu arabuluculuk getirilmiş ve arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olduğu öngörülmüştür.
Bahsi geçen yasal düzenleme, 7155 Sayılı yasanın 26.maddesi uyarınca 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Türk Ticaret Kanununa 7155 Sayılı Yasanın 21.maddesi ile eklenen geçici madde 12 gereğince; “(1) Bu Kanunun dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu hükümlerin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.”
Eldeki davanın 12/09/2018 tarihinde açıldığı, buna göre dava tarihi itibariyle zorunlu arabuluculuğu düzenleyen yasa hükmünün yürürlükte bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Tüm bu nedenlerle; davanın esasına girilmesi yerine zorunlu arabuluculuğa başvurulmadığından bahisle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi isabetli görülmediğinden davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; HMK’nun 353/1.a-4.maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-4 maddesi uyarınca Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi … tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
6-İstinaf eden davacının istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararla değerlendirilmesine,
7-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere,oybirliği ile karar verildi. 17/12/2021
…