Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/1926 E. 2022/1827 K. 04.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 28/06/2021
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 09/08/2021 – 03/09/2021
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 04/11/2022
KARARIN YAZIM TARİHİ : 04/11/2022

Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … karar sayılı 28/06/2021 tarihli kararı aleyhine davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine sunulan dava dilekçesinde özetle; davacı şirket tarafından yapılan kontrolde davalının kullandığı elektrik sayacının R, S ve T fazlarını sayaca girmeden direkt ticarethaneyi beslediğinin tespit edildiğini, kullanılan enerjinin sayaçtan geçmediğini, kaçak elektrik kullanımının tespit edilmesi nedeniyle 22/07/2019 tarihinde kaçak elektrik tutanağının düzenlendiğini, elektrik sayacının mühürlendiğini, kaçak/usulsüz elektrik kullanımını nedeniyle 25.709,79 TL bedelli e-fatura düzenlendiğini, e-faturanın davalıya ibraz edildiğini ancak ödeme yapılmayınca Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takibe geçildiğini, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla; itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi sunmamış ancak yargılama aşamasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas, … Karar sayılı 28/06/2021 tarihli kararı ile; “Davanın kısmen kabulü ile; Davalının Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, Takibin 25.777,19.-TL asıl alacak, 95,34.-TL yasal faiz alacağı olmak üzere toplam 25.872,53.-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacak likit olmadığından davacının icra inkar inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; yasal koşullar oluşmasına rağmen icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiğini, takip talebinde %24 faiz ve %18 KDV talep edilmiş olmasına ve davalının tacir olmasına rağmen yasal faize hükmedilmesinin doğru olmadığını beyanla hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; davalı şirketin kaçak elektrik kullandığına ilişkin dosyada somut bir kanıt bulunmadığını, ispat yükü davacıda olmasına rağmen kaçak elektrik tutanağı tarihinde iş yerinin davalı şirket tarafından kullanıldığının ispat edilemediğini, tutulan kaçak elektrik tutanağının Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 43. Maddesine aykırı olduğunu, davalı şirketin temsilcisi veya tanık imzasının bulunmadığını, yine Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-a maddesi gereğince doğru bulgu ve belgelerin bulunmaması nedeniyle kaçak elektrik tahakkukunun 90 gün üzerinden yapılması gerektiğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin olarak yapılan incelemede;
Dava, kaçak elektrik kullanılması nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura bedeli ve işlemiş faizin tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının elektrik abonesi iken ödenmeyen borçları nedeniyle davalı şirket tarafından 25/04/2018 tarihinde abonelik sözleşmesinin feshedilerek güvence bedelinin alacağa mahsup edildiği, davacı şirket elemanlarınca 22/07/2019 tarihinde davalı şirket tarafından kullanılan iş yerinde yapılan kontrolde R, S ve T fazlarının sayaca girmeden ana kolun sigortasından direk ticarethaneyi beslediği, kullanılan elektrik enerjisinin sayaçtan geçmediği ve abonesiz kaçak elektrik kullanıldığının tespit edildiği, alınan ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 45/1-a maddesi gereğince doğru bulgu ve belgelere dayandırması nedeniyle 12 ay üzerinden kaçak elektrik tahakkuku yapılması gerektiği, bilirkişi tarafından davacının 25.777,19 TL kaçak elektrik bedeli ve 95,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 25.872,53 TL alacağının bulunduğu, yerleşik Yargıtay içtihatları gereğince, abonesiz kaçak elektrik kullanımlarında gecikme zammı ve KDV talep edilemeyeceği ancak yasal faiz talep edilebileceği gerekçesiyle; “”Davanın kısmen kabulü ile; Davalının Antalya 2. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, Takibin 25.777,19.-TL asıl alacak, 95,34.-TL yasal faiz alacağı olmak üzere toplam 25.872,53.-TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, Fazlaya ilişkin talebin reddine, Alacak likit olmadığından davacının icra inkar inkar tazminatı talebinin reddine,” karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair istinaf itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının tutulduğu tarihte, tespit yapılan iş yerinin davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı, davalı şirketin fiili kullanıcı olup olmadığı hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesinde “Hakimin davayı aydınlatma ödevi” başlığı altında; “Hâkim, uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Bu madde ile Hakimin, maddi anlamda davayı sevk yetkisi düzenlenmiş, taraflara sorular sorma, işaret ve müzakere etme ödevi ile, ileri sürülen vakıalardaki eksikliklerin tamamlanması amaçlanmıştır.
Öte yandan, 6100 sayılı HMK’nın 33. maddesi hükmü uyarınca vakıaları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak Hakime aittir.
Somut olayda, mahkemece davacı tarafından ileri sürülen maddi vakıaların yeterince aydınlatılamadığı, kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının tutulduğu tarihte, tespit yapılan iş yerinin davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı, davalı şirketin fiili kullanıcı olup olmadığı tam olarak saptanmadan sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, 6100 sayılı HMK’nın 31. maddesi uyarınca yukarıda anlatılan şekilde; kaçak/usulsüz elektrik tespit tutanağının tutulduğu tarihte, tespit yapılan iş yerinin davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı, davalı şirketin fiili kullanıcı olup olmadığının tespiti için; keşifte dinlenen tutanak imzacıları yeniden dinlenilip tutanak tarihinde iş yerinin davalı şirket tarafından kullanılıp kullanılmadığı konusunda beyanları alınarak, bu hususta kolluk araştırması yaptırılarak, ilgili vergi dairesinden, ilgili Belediye Başkanlığından, Antalya Ticaret Sicil Müdürlüğünden davalı şirketin iş yerini hangi tarihte kapattığı, davalıdan sonra iş yerini kullanan kişinin hangi tarihte iş yerini açtığı sorulup araştırılarak, gerekirse ilgili Belediye Başkanlığından var ise su aboneliğini hangi tarihte sonlandırıldığı sorularak, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
3-Yerleşik Yargıtay uygulamaları gereğince kaçak elektrik kullanılması halinde gecikme zammı ve KDV talep edilemeyecek ise de; davalının tacir olması nedeniyle ticari temerrüt faizi talep edilebilir. Bu nedenle mahkemece, davacının ticari temerrüt faizi talep edebileceği kabul edilerek, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle davacının talep edebileceği işlemiş faiz tespit edilerek, hüküm altına alınan asıl alacağa da takip tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi işletilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, davacının yasal faiz talep edebileceği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup davacı vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir.
4-Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının kabulü ile HMK’nun 353/1-a.6 maddesine göre ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye geri gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurularının KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-6 maddesi uyarınca Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 28/06/2021 tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf eden taraflardan ayrı ayrı peşin alınan istinaf karar harçlarının talep halinde taraflara ilk derece mahkemesince iadesine,
5-İstinaf eden taraflardan ayrı ayrı peşin alınan istinaf kanun yoluna başvuru harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine,
6-İstinaf aşamasında taraflarca yapılan yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararla değerlendirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere,oybirliği ile karar verildi. 04/11/2022