Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/154 E. 2021/1648 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/12/2019
DAVANIN KONUSU: İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TARİHİ: 14/12/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 25/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 26/11/2021

Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar Sayılı 11/12/2019 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının … nolu elektirik abonesi olduğunu, 2011 yılının 6. ayından itibaren davacı şirkete borcu olduğunu, davalının borcunu ödemediğini, 22.354,27TL borç bakiyesi için Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini takibin durduğunu, davalının davacı şirket ile 16/05/2011 tarihinde yapılan taksitlendirme protokolü ile bocun tamamını ferileri ile birlikte kabul ettiğini belirterek; itirazın iptaline , takibin devamına ve % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi meşruhatlı davetiye ile tebliğ edildiği, ancak davaya cevap vermediği anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : İlk derece mahkemesince “…Takibin 24.09.2010 tarihli … nolu protokolün ödenmeyen 6,7,8 ve 9 no aylara ilişkin taksitlere yönelik olduğu, ilaveten 10. Aya ilişkin normal dönem tahakkukun da takibe konu edildiği, davacının dava dilekçesinde davalının borcunun 2011 yılının 6. Ayından bugüne bulunduğunu beyan ettiği, 16.05.2011 tarihli protokolü delil olarak gösterdiği anlaşılmıştır. Kural olarak eldeki dava basit yargılamaya tabi olup taraflar delillerini dilekçelerinde bildirmek ile yükümlüdürler. Hakimin davayı aydınlatma yükü bulunmakta ise de davacı vekili 10. celsede artık açıklama yapılmayacağını beyan ettiğinden … nolu protokole ilişkin bilgilerin denetiminin yapılamayacağı, dava dilekçesinde bu protokole değil 16.05.2011 tarihli protokole dayanıldığı, bu aşamadan sonra dava dilekçesinde delil olarak ve maddi vakıa olarak dayanılmayan protokolün savunma hakkının kısıtlayacağı anlaşılmıştır. Açıklanan gerekçeler ile 16.05.2011 tarihli protokolden dolayı alacaklı olduğu ispatlanamayan davanın reddine karar …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ: Kararı davacı yan istinaf etmiş ve dilekçesinde özetle; “…davaya konu alacağa dayanak teşkil eden … numaralı protokolde açıkça dava dilekçesinde bildirilmemiş olsa da dava dilekçemizde ve ayrıca delil dilekçemizde müvekkil kurum kayıtlarının delil olarak gösterildiği, ilgili … protokolünün müvekkil kurum kaydı olduğu değerlendirilmeksizin savunma hakkının kısıtlanacağından bahisle ilgili protokol dikkate alınmaksızın kurulan hüküm açıkça usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekmektedir. Tarafımızca 10 nolu celsede verilen beyan ilgili belgelerin dosyaya temin edilmiş olduğu gözetilerek verilmiştir. Zaten dosyada bulunan dosyaların tekrar istenilmesine ilişkin beyanlar yargılamayı sürünceme de bırakmaktan başka bir durum getirmeyecektir. Yine mahkemece tarafımıza icra dosyasına konu borcun hangi dönemleri kapsadığı ve tüm tahakkuk belgelerinin dosyaya sunulması için tarafımıza 2 haftalık kesin süre verilmiş ise de tarafımızca ilgili belge ve dökümanların müvekkil kurum tarafından dosyaya ibraz edildiği görüldüğünden beyanda bulunulmamıştır. Huzurda görülen davada davalı davaya herhangi bir cevap vermemiş ise de verdiği beyan dilekçesi dikkate alınarak davalıya imza incelemesi yaptırılmıştır. Bu husus açıkça HMK’ya aykırıdır…” denilerek kararın kaldırılması talep edilmiştir.
Daha sonra davalı yanca borç ödendiği için davaının konusuz kaldığı ancak yargılama gideri ve tazminat taleplerinin bulunduğu yönünde dilekçe sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE :
Dava ; abonelik sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali isteminden ibarettir.
İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Öncelikle davalı yanca borcun ödendiği ve konusuz kaldığı beyan edilmiş olmakla, dosyaya eklenen Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında; haricen tahsil nedeni ile tahsil harçlarının yatırılarak dosyanın kapatıldığı görülmekle; dosyada iki ayrı takip borçlusu bulunduğundan hangi borçludan tahsil yapıldığı belli değildir.
Davalı vekilince tahsilatın yapıldığı borçlu bilgileri sunularak ; eğer ödeme davalı/ borçlu tarafından yapılmış ise, mahkemece bu hukuki sonuca göre yeniden bir karar vermelidir.
Eğer ödeme diğer borçlu tarafından yapılmış ise ; tarafların haklılık durumlarının tespiti için dava açılırken davacının haklı olup olmadığı hususu önemlidir. Mahkemece 16.05.2011 tarihli imzası davalı yanca kabul edilmeyen protokolün aslının sunulmaması nedeni ile davanın kanıtlanamadığı yönünde hüküm kurulmuş ise de, imzası inkar edilen protokolün takibe konu edilen fatura dönemleri ile ilgisinin bulunmadığı ; davacı yanın 5.1.2018 tarihli açıklama yazısı ve eklerine dayandığı devirden önceki dönemi kapsayan bu dönemler için özelliştirme öncesi TEDAŞ tarafından taksitlendirme yapıldığı beyanı bulunduğu , bilirkişilerin tarifeler yönetmeliklerine ve abone dosya detayı incelemesinde uzmanlıkları bulunmadığı , mahkemece uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişi/ bilirkişi heyeti seçilmediği ve eksik inceleme ile sonuca ulaşmayan raporlara göre karar verildiği görülmektedir. Abonelik dosyası ve eki evraklar ile tahakkuk ve tarifelerden anlayan bilirkişilere dosya verilerek TEDAŞ ve davacı kayıtları yerinde incelenerek devir tarihinden önceki borçların ne miktara ulaştığı ve nasıl takside bağlandığı, taksitlerin ne miktarının kim tarafından ödendiği, devirden sonra davacının ödediği bir taksit veya fatura olup olmadığı hususları da irdelenerek davacının dava açılırken haklı olup olmadığı hususu incelenmeli sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesince eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmış olmakla davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulüne ve kararın kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE,
2-HMK’nun 353/1.a-6 maddesi uyarınca Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas ve … Esas sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Peşin alınan istinaf karar harcının talep halinde ilk derece mahkemesince davacıya iadesine,
5-İstinaf başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
6-İstinaf eden davacının istinaf aşamasında yaptığı yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince nihai kararla değerlendirilmesine,
7-Artan gider avansının ilk derece mahkemesince istinaf talebinde bulunana iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi.25/11/2021