Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/116 E. 2021/1632 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/11/2020
DAVANIN KONUSU: ABONELİK SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN İTİRAZIN İPTALİ
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 30/11/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 23/11/2021

Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 10/11/2020 tarihli kararı aleyhine davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, kullanmış olduğu elektrik nedeniyle tahakkuk ettirilen fatura borcunu ödemediğini, borcun tahsili için Denizli 3. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiğini beyanla, itirazın iptaline, takibin devamına icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı şirkete dava dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmiş olmasına rağmen yasal süresi içerisinde cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 10/11/2020 Tarihli kararı ile; “Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.752,36 TL güvence bedelinin 33.992,80 TL asıl alacak , 1.526,82 TL gecikme zammı, 274,82 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 35.794,44 TL’den mahsubu ile bulunan 20.042,08 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, 20.042,08 TL’nin % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; dava dilekçesi ve yargılama aşamasındaki beyanlarını tekrarlayarak, takibe konu edilen elektrik faturasından güvence bedelinin mahsup edilmemesi gerektiğini, davalı şirketin borcunu ödedikten sonra usulüne uygun şekilde güvence bedelinin iadesini talep edebileceğini, 08/05/2014 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15/6. Maddesi gereğince ancak abone grubu mesken olan tüketicilerin borçlarından güvence bedelinin mahsup edilmesi gerektiğini, davalı şirketin abone grubunun mesken değil ticarethane olduğunu, bu nedenle güvence bedelinin alacaktan mahsubuna gerek bulunmadığını, denetime ve karar vermeye uygun bulunmayan bilirkişi raporu esas alınarak eksik inceleme ile karar verildiğini beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın tümden kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dava, elektrik aboneliğinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davalı şirketin elektrik abonesi olduğu, elektrik kullanımı nedeniyle tahakkuk ettirilen faturaları ödememesi nedeniyle toplam 35.794,44 TL alacaklı olduğu, abonelik sözleşmesi kapsamında davalıdan güvence bedeli tahsil edildiği, tahsil edilen güvence bedelinin takip tarihi itibariyle güncellenen bedeli olan 15.752,36 TL’nin mahsubu ile davacı şirketin dava tarihi itibariyle 20.042,08 TL alacağının bulunduğu, takibe yapılan itirazın bu miktar üzerinden iptalinin gerektiği, alacağın belirlenebilir olması nedeniyle icra inkar tazminatının yasal koşulları oluştuğu gerekçesiyle; “Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Denizli 3. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 15.752,36 TL güvence bedelinin 33.992,80 TL asıl alacak , 1.526,82 TL gecikme zammı, 274,82 TL gecikme zammı KDV’si olmak üzere toplam 35.794,44 TL’den mahsubu ile bulunan 20.042,08 TL üzerinden kaldığı yerden devamına, 20.042,08 TL’nin % 20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından güvence bedelinin alacaktan mahsup edilmesi gerekmediğinden bahisle istinaf edilmiştir.
Davacının alacağın miktar ve hesabına yönelik herhangi bir istinaf talebi bulunmamaktadır.
Takip tarihinde yürürlükte bulunan 08.05.2014 Tarihli ve 28994 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 15/6. Fıkrasında; “Düzenlemeye tabi tarifelerden elektrik satın alan mesken abone grubu tüketicilerin zamanında ödenmeyen borçlarına ilişkin olarak yasal yollara başvurabilmek için elektriğin fiilen kesilmesi, sözleşmenin feshi ve güvence bedelinin muaccel borçlara mahsup edilmiş olması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yasal yollara başvurulması halinde, yapılan işlemler sonlandırılır. Oluşan masraf ve giderler aboneden talep ve tahsil edilemez.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Davaya konu aboneliğin mesken aboneliği olmaması nedeniyle takip tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin 15/6. Maddesi gereğince, davacı şirket güvence bedelini mahsup etmeden alacağın tahsilini davalı aboneden talep etmekte haklıdır.
Ancak; Takip tarihinden sonra, dava tarihinden önce 30.05.2018 Tarihli ve 30436 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin 35/5-a.2 ve 35/5-b fıkrasında; “2) Güncellenmiş güvence bedeli, son ödeme tarihinden itibaren uygulanan gecikme zammını içeren toplam fatura tutarından düşük ise güncellenmiş güvence bedeli toplam fatura tutarına mahsup edilir ve tüketiciye aynı gün içerisinde yazılı ve kalıcı veri saklayıcılarından en az birini kullanarak bildirimde bulunulur. Bildirimde güncellenmiş güvence bedelinin toplam fatura tutarını karşılamadığı, fark tutarın bildirim tarihinden itibaren 15 gün içerisinde ödenmesi, borcun ödenmemesi durumunda sözleşmenin fesih edilebileceği ve muaccel hale gelmiş borcun yasal yollarla tahsiline gidileceğine ilişkin hususlar belirtilir.
b) Tüketicilerin zamanında ödenmeyen borçlarına ilişkin olarak yasal yollara başvurabilmek için elektriğin fiilen kesilmesi ve güvence bedelinin muaccel borçlara mahsup edilmiş olması zorunludur. Bu hükme aykırı olarak yasal yollara başvurulması halinde, yapılan işlemler sonlandırılır. Oluşan masraf ve giderler tüketiciden talep ve tahsil edilemez.” düzenlemesi getirilmiş olup yürürlüğe giren yönetmelikle abone grubunun mesken olması zorunluluğunun kaldırılması nedeniyle davacı şirketin dava tarihi itibariyle, davalıdan tahsil etmiş olduğu güvence bedelinin güncellenmiş halini muaccel borçlardan mahsup ederek, kısmi itirazın iptali davası açması gerekirken, güvence bedeli mahsup edilmeden itirazın iptali davası açması nedeniyle ilk derece mahkemesince güncellenmiş güvence bedelinin mahsup edilerek bakiye borç üzerinden itirazın kısmen iptaline karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davacıdan alınması gereken 59,30 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-Davacıdan peşin alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davacının üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere, oybirliği ile karar verildi. 23/11/2021