Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3.HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
DAVANIN KONUSU: ABONELİK SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ-İSTİRDAT
İSTİNAF TALEP TARİHİ: 12/11/2020
İSTİNAF KARAR TARİHİ: 23/11/2021
KARARIN YAZIM TARİHİ: 2411/2021
Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 16/07/2020 tarihli kararı aleyhine davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş ve talebin süresinde olduğu anlaşılmakla; yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA :Davacı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin mermer üretimi işiyle uğraştığını, … İlçesinde mermer ocakları bulunduğunu ve davalı şirketin elektrik abonesi olduğunu, davalı şirket tarafından tahakkuk ettirilen 2013 yılı temmuz, ekim, kasım ve aralık aylarına ait 93.808,77 TL ve 2014 yılı şubat ayına ait 10.990,20 TL faturanın davalı şirketin … İşletme Müdürlüğü veznesine elden ödediğini ve ödemeye ilişkin ödeme makbuzlarını aldığını, davacı şirketin daha önce de birçok ödemeyi aynı şekilde elden … İşletme Müdürlüğü veznesine yapmış olduğunu ancak davalı şirketin bu ödemeleri kabul etmediğini, elektriği kesmekle tehdit ettiğini, daha önce Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı dosyası ile …. A.Ş’ye karşı aynı konuda dava açtıklarını, ancak davanın husumetten reddedildiği, elektriğin kesilmesi baskısı altında mevcut borçların taksitlendirilerek ilk 10.000,00 TL taksitin peşin olarak davalı şirkete ödenmiş olduğunu, davacı şirketin tüm borçlarını ödediği halde, davalı kurumun kendi içinde meydana gelen yolsuzluk nedeniyle uğramış olduğu zararı cebren müvekkilinden tahsil etmek istediğini, bu konuda Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını ve … Sayılı soruşturmanın halen derdest olduğunu beyanla, davaya konu faturalar nedeniyle davacının davalı şirkete borcu olmadığının tespiti ile ödenmek zorunda kalınan 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :Davalı vekili tarafından ilk derece mahkemesine verilen cevap dilekçesinde özetle; TMK’nun 6. Maddesi ile HMK’nın 189, 190 ve 200. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde davacı tarafından dava dilekçesine eklenen delillerin ödeme yönündeki iddiasını ispata elverişli olmadığını, dava dilekçesi ile sunulan ödeme belgelerinin bilgisayarda üretilmiş ve yazıcıdan çıkarılmış olduğunu, ayrıca altında imzanın da bulunmadığını, belgenin usulüne uygun düzenlenmediğini, davacı şirketin 8.000,00 TL’yi aşan tüm ödemelerini banka vasıtasıyla yapmak zorunda olduğunu, daha önce banka aracılığıyla yapılan ödemelerin daha sonra elden yapılmasının kuşku uyandırdığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI VE GEREKÇESİ :Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı 16/07/2020 Tarihli kararı ile;
1-Davanın kabulü ile; davacının davalıya 2013 yılı Temmuz, Ekim, Kasım, Aralık ayı ve 2014 yılı Şubat ayı faturalarına ilişkin olarak fatura bedellerinin asıl alacak tutarı olan 104.798,97 TL tutarında davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-10.000,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ :Davalı vekili tarafından yasal süresi içerisinde sunulan istinaf dilekçesi ile; faturayı ödediğini iddia eden davacının, ödemeyi gerçekten yaptığını ispatla mükellef olduğunu, imza taşımayan bilgisayar çıktılarının delil olarak kullanılamayacağına dair çok sayıda emsal Yargıtay kararı olduğunu, Türk Hukuku bağlamında bir belgenin ispat gücü taşıyabilmesinin belirli şekil kurallarına bağlı olduğunu ve ödemeyi gösterir belgede ödemeyi alanın imzasının varlığının zorunlu olduğunu, davacının dilekçesi ekinde sunduğu ödeme belgelerinin fatura dönemlerinde davalı şirketin kullandığı tahsilat makbuzları ile benzer olmadığını, davacı şirketin Vergi Usül Kanunun mükerrer 257. Maddesi gereğince çıkartılan tebliğlere göre 8.000,00 TL’yi aşan tüm ödemeleri banka aracılığıyla yapmak zorunda olduğunu, ancak yapılan ödemelerin banka aracılığıyla yapılmadığını, daha önce banka aracılığıyla yapılan ödemelerin daha sonra elden yapılmasının kuşku uyandırdığını, alınan bilirkişi raporlarının davalı lehine olmasına rağmen bilirkişi raporları değerlendirilmeden davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığını beyanla, hukuka aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan incelemede;
Dava; tahakkuk ettirilen elektrik faturalarının ödenmiş olduğundan bahisle borçlu olmadığının tespiti ile ödenmek zorunda kalınan bedelin istirdadı istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; “ödenmediği iddia olunan faturadan sonraki faturada ödenmediği iddia olunan faturaya ilişkin bir açıklama bulunmaması,ihtilaflı dönemlerdeki mahsuben ödeme işlemlerinin davalı eski çalışanı … zamanında yapılmış olması, … hakkında var olan Korkuteli Cumhuriyet Başsavcılığının … esas sayılı dosyası, dava konusu dönemlere ilişkin faturaların davalının kendi sistemlerinde mahsuben ödeme kaydı olarak girilmiş olması karşısında 27.07.2016 tarihli raporda gözetilerek davanın kabulüne, davacının davalıya 2013 yılı Temmuz, Ekim, Kasım, Aralık ayı ve 2014 yılı Şubat ayı faturalarına ilişkin olarak fatura bedellerinin asıl alacak tutarı olan 104.798,97 TL tutarında davalıya borçlu olmadığının tespitine, 10.000,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Somut olayda; davacı şirketin ticarethane abonesi olduğu, davacı şirketin zaman zaman elektrik faturalarını … İşletme Müdürlüğü veznesine yaptığı, abonelik nedeniyle 2013/07-10-12 dönemine ilişkin olarak toplam 93.808,77 TL ve yine 2014/02 dönemine ilişkin olarak 10.990,20 TL ödemeyi Korkuteli İşletme Müdürlüğüne nakit olarak yaptığı, tahsilatın davalı şirket kayıtlarına işlendiği ancak tahsilatın davalı şirket tarafından tek taraflı olarak iptal edildiği, tahsilat fişi ile kurum kayıtlarının birbiri ile uyumlu olduğu, davacının ödeme iddiasını ispatladığı, tahsilat fişi ve kurum kayıtlarının aksine ödeme yapılmadığını savunan davalı şirketin davacı tarafından ödeme yapılmadığını kesin delillerle ispatla yükümlü olduğu halde savunmasını ispatlayamadığı, uyuşmazlığa konu faturalardan önce de davacı şirket tarafından bir çok elektrik faturası bedelinin Korkuteli İşletme Müdürlüğüne elden nakit olarak yapıldığı, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı şekilde davanın kabulü ile davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varıldığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla; davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 7.158,81TL istinaf karar ve ilam harcından, davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.790,00 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 5.368,81 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
3-İstinaf eden davalıdan peşin alınan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcının hazineye irad kaydedilmesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalının üzerinde bırakılmasına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK 361/1 maddesi uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTALIK yasal süre içinde YARGITAY ilgili hukuk dairesinde TEMYİZ YASA YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE, oybirliği ile karar verildi.2311/2021
…