Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/973 E. 2023/900 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 22/12/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, Müvekkilinin davalı taraftan alacağına istinaden 01/05/2014 ödemeli tarihli bonoyu aldığını, müvekkilinin daha sonra davalı hakkında bono gereği Kemer İcra Dairesi’nde … dosya numaralı ilamsız icra takibi başlattığını, ödeme emrinin davalı tarafa 05/07/2021 tarihinde tebliğ edildiğini, daha sonra davalı tarafın hukuka aykırı olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, haksız bir şekilde durdurulan icra takibinin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, Davacı tarafından 01.05.2014 ödeme tarihli bonoya istinaden taraflarına karşı ilamsız icra takibi başlatıldığını, itirazları üzerine takibin durduğunu, dava ve takip konusu bononun, kambiyo senedi vasfına haiz olmadığını, dava konusu bononun, vade tarihi olan 01.05.2014 tarihine 3 yıl eklenmesiyle 02.05.2017 tarihinde zamanaşımına uğradığını, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep haklarının da 02.05.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bir bononun artık kambiyo senedi olmadığı gibi adi senede dönüşmeyeceğinin de aşikar olduğunu, ancak HMK madde 202 uyarınca delil başlangıcı olarak nitelendirilebileceğini, buna karşın davacı tarafın dava dilekçesinde, temel alacak ilişkinin olup olmadığına, temel ilişki mevcutsa da alacağının varlığına dair hiçbir açıklamada bulunmamış ve buna ilişkin herhangi bir delil göstermediğini, sadece bir bono olduğunu söylemekle yetindiğini, davacının, alacağının varlığını ispatlamaya yönelik hiçbir ifadede bulunmadığını, davacının davasının dayanağının ne olduğunun belirsiz olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine, dava konusu alacağın yüzde 20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davacı , davalı taraftan alacağına istinaden 01/05/2014 ödemeli tarihli aldığı bonoyu davalının ödememesi üzerine Kemer İcra Dairesi’nde … dosya numaralı ilamsız icra takibi başlattığı, davalı tarafın hukuka aykırı olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptali davası açtığı, davalı taraf ise, dava konusu bononun, vade tarihi olan 01.05.2014 tarihine 3 yıl eklenmesiyle 02.05.2017 tarihinde zamanaşımına uğradığı, davacının sebepsiz zenginleşmeye dayalı talep haklarının da 02.05.2018 tarihi itibariyle zamanaşımına uğradığını, zamanaşımına uğrayan bir bononun artık kambiyo senedi olmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacının 28/11/2014 ödeme tarihli icra takibine konu ettiği senetle ilgili dava dilekçesi ile temel ilişkiye ait herhangi bir delil ve belge sunmadığı, sonrasında 28/11/2013 tarihli protokol başlıklı belge sunduğu ve bu protokoldeki … sıra noda kayıtlı kambiyo senedi uyarınca davacının alacaklı olduğunun belirtildiğini beyan ettiği, protokolün incelenmesinde alacaklının dava dışı … borçlunun davalı … olduğu, davacının ise dava dışı …nün vekili olduğu,01/05/2014 vade tarihli senedin davacı tarafın iddia ettiği davacıya devam eden eden icra takibi nedeniyle vekalet ücreti olarak verildiğine ilişkin herhangi bir bilginin yer almadığı, yani vekalet ücreti için verildiğinin anlaşılamadığı, 6102 sayılı TTK’nun 749/1 maddesi(6762 sayılı TTK’nun 690. Maddesi yollaması ile … yazılı senetlerde de uygulanacak olan 661. Maddesine göre) gereğince, vadesi gelmiş fakat ödenmeyen bir bononun hamili keşideciye karşı ileri süreceği talepler yönünden zamanaşımı süresi 3 yıl olup, öte yandan sebepsiz zenginleşmeden doğan sorumluluğu düzenleyen TTK’nun 732/1.maddesi( 644. Maddesi gereğince) “Zamanaşımı sebebiyle veya poliçeden doğan hakların korunması için gerekli olan işlemlerin yapılmasının ihmal edilmiş olması dolayısıyla, düzenleyenin veya kabul edenin poliçeden doğan yükümlülükleri düşmüş bile olsa, bunlar poliçenin hamiline karşı, onun zararına zenginleşmiş olabilecekleri kadar borçlu kalırlar.” şeklinde düzenlenmiş olup, 732/4.maddesi de sebepsiz zenginleşme sorumluluğunu bononun zamanaşımına uğradığı tarihi takip eden tarihten itibaren bir yıl olarak belirlendiği, 3 yıllık zaman aşımı süresi dolduktan sonra 1 yıllık zaman aşımı süresinde sebepsiz zenginleşmeye ilişkin taleplerin ileri sürülebileceği, bu 1 yıllık sürenin de geçirilmesi durumunda yalnızca temel ilişkiye dayanılarak talepte bulunulabileceği, davacının genel hükümlere göre zaman aşımına uğramış senet nedeniyle alacak talebinde bulunduğu ve temel ilişkinin ispat edilememesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücreti alacağı veya sözleşmedeki alacağın 10 yıl zamanaşımına tabi olduğunu, dava konusu bono sözleşmede müvekkiline teslim edildiğinin açık olduğunu, kambiyo senedine bağlı takip yapılmadığını, ilamsız takip yapıldığını istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı 01/05/2014 ödeme tarihli bonoya dayalı olarak Kemer İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında ilamsız yolla takibe geçmiştir. Davalı vekili, bononun zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir. Takip tarihi 30/06/2021 tarihi itibariyle bono zamanaşımına uğramıştır. Zamanaşımına uğramış bonoya dayalı takiplerde görevli mahkemenin temel ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. Davacı vekili, bononun vekalet ücreti alacağına ilişkin düzenlendiğini beyan etmiştir. Davalı taraf ise bu iddiayı kabul etmemiştir. Zamanaşımına uğramış bono yazılı delil başlangıcı niteliğinde olup, dayanılan temel ilişkinin ticari nitelikte olmadığı, mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, tarafların ticari işletmesiyle de ilgili olmadığı, bu nedenle davada görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmıştır. Yargılama aşamasındaki delillere göre dayanılan zamanaşımına uğramış bononun vekalet ücreti için verildiğinin anlaşılması ve tüketici işlemi niteliğinde olması halinde ise davaya asliye hukuk mahkemesince tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekecektir. (Kemerde ayrı tüketici mahkemesi olmadığından) Davanın ilk açıldığı Kemer Asliye Hukuk Mahkemesince yargılamaya devamla karar verilmesi gerekirken ilk davanın görüldüğü Kemer 1. Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilerek dosyanın gönderildiği Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesince esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun re’sen gözetilmesi gereken görev yönünden kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın görev yönünden karar verilmek üzere kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 22/12/2022 tarih ve … Esas – … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin görevsiz olmasına rağmen esas hakkında karar vermesi nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın görev yönünden karar verilmek üzere dosyanın Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.02/05/2023