Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/919 E. 2023/1155 K. 12.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 14/10/2020
DAVANIN KONUSU: Şirketin İhyası
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 12/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili; müvekkilinin Denizli 4. İş Mahkemesinin …. E.sayılı dosyası ile 1986-1997 yılları arasında …. San. Tic. Ltd. Şti.’nde maden işçisi olarak çalıştığı gerekçesi ile sigortalılığının tespiti davası açtığını, ancak şirketin tasfiye edildiğini ve tasfiyenin ticaret siciline tescil olduğunu, yasal süreden sonra şirketin sicil kaydının da silindiğini, bu nedenlerle …. San. Tic. Ltd. Şti.’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Sicil Müdürlüğü vekili, ihyası istenen şirketin …. Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosu altında kayıtlı iken, şirket genel kurulunda 23/08/2011 tarihinde alınan fesih ve tasfiye kararı sonucunda yasal prosedür ve işlemler tamamlandığına dair sunulan belgelere istinaden sicilden 25/08/2011 tarihinde terkin edilerek, 07/09/2011 tarihinde ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, şirket genel kurulunda alınan karar ve tasfiye işlemlerinde yasal eksiklik bulunmadığından sicil müdürlüğü tarafından gerçekleştirilen işlemlerin de usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini, Mahkemece yeniden ihya yönünde karar verilmesi halinde, silinme işleminde usule aykırı bir işlemi bulunmadığı açık ve yasal hasım konumunda bulunan sicil müdürlüğünün yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Dahili davalıya meşruhatlı davetiye tebliğine rağmen duruşmaya katılmamış, cevap dilekçesi de sunmayarak davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaları inkar etmiştir.
Mahkemece, “…6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 643.maddesi yollamasıyla aynı kanunun 547. maddesinde açıkça düzenlendiği üzere; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa davaya dayanak olan işlemlerin sonuçlandırılmasına münhasır olarak şirketin yeniden tescili talebi ile işbu davanın açılıp görülmesi mümkündür.Dava konusu olayda davacı ile ihyası talep edilen işletmenin taraf olduğu, açılıp devam eden Denizli 4. İş Mahkemesi’ ndeki dosyanın görülüp sonuçlandırılması için terkin edilmiş şirketin yeniden tescili zorunludur. Davacının açtığı dava sonucunda davanın kabulüne karar verildiği taktirde tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak tamamlandığından bahsedilemeyecektir. (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2015/1277 E.) TTK 547 maddesi kapsamında açılan davada ise zamanaşımı veya hak düşürücü süre söz konusu değildir. Davalı … Sicil Müdürlüğü yasal hasım olup, davalı Sicil Müdürlüğünün davanın açılmasına sebebiyet vermediği anlaşılmakla; yargılama harç ve giderlerinden sorumlu olmadığı, yargılama harç ve giderlerinden diğer davalı tasfiye memurunun sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır. …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, tasfiye memuru istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Tasfiye Memuru istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu şirketi 1990’lı yıllarda …. oğlu …a devrettiğini, herhangi bir ilgi ve alakasının kalmadığını, tasfiye memuru olarak atanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu işi yapmaya tecrübesi ve yeteneğinin de bulunmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Talep, tasfiye memuru değişikliği istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, talebin kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin 1. fıkrası, “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, limited şirketin ihyası davası kapsamında şirketin ihyası ile şirkete tasfiye memuru atanmasına ilişkin ilama karşı süresi içerisinde istinaf ve Yargıtay kanun yoluna başvurulmuş olup, Dairemize İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılıp yeniden hüküm kurulduğu, Dairemizce verilen kararın Yargıtay’ca onanarak kesinleştiği tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına karar verildiği, …’ın vefat etmesi üzerine yeni tasfiye memuru atanmasının talep edildiği, İlk Derece Mahkemesince 06/02/2023 tarihli ek karar ile …’ın tasfiye memuru olarak atanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
İşbu dava kapsamında atanan tasfiye memurunun vefat etmesi üzerine, tasfiye memuru olarak …’ın atanmasına ilişkin ilk derece mahkemesinin 06/02/2023 tarihli ek kararının HMK’nın 341. maddesi kapsamında düzenlenen esas hakkında nihai karar niteliğinde olmadığı gibi ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talebinin reddi, bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilen ara karar niteliğinin de bulunmadığı, ilk derece mahkemesince duruma göre her zaman tasfiye memurunun görevinin sona erdirilebileceği veya değiştirebileceği, bu tür hallerde verilen ek kararın istinafa tabi olmadığı anlaşılmış olmakla, tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun HMK’nın 352. maddesi gereğince yapılan ön inceleme neticesinde usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Sonuç olarak, tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 352. maddesi gereğince usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Tasfiye memuru …’ın İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun HMK 341 ve 352. Maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Tasfiye memuru …’ın istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.12/06/2023