Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/904 E. 2023/894 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 08/03/2023
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkili tarafından, davalı …na muhtelif tarihlerde ürün satışı gerçekleştirildiğini, davalı tarafından borçlu olunan bedel ödenmediğini, davalının 06.01.2022 tarihi itibariyle müvekkil şirkete 12.690,92 TL borcu bulunduğunu, müvekkili tarafından alacağın tahsili için Aydın İcra Müdürlüğü … E.sayılı icra dosyası ile takip başlatıldığını, Aydın İcra Müdürlüğünde başlatılan takibe yetki itirazında bulunulmuş ve dosya yetkili Kemer İcra Müdürlüğüne gönderildiğini, davalı borçlu tarafından da işbu icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini, 10.12.2022 tarihinde arabuluculuk başvurusu yapılarak anlaşamama ile sonuçlandığını, davalı borçlu tarafından Kemer icra müdürlüğü …e. sayılı icra dosyasına yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, takibe itiraz eden davalının alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı vekili, dava şartları yönünden noksan olması ve zamanaşımı nedeniyle davanın reddini, esas yönünden yapılacak inceleme neticesinde davacının taleplerin reddini, haksız ve kötüniyetli davacının %40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
Mahkemece, “…Görev bir dava şartı olup her aşamada resen değerlendirilmesi gerekir. Bir davanın ticaret mahkemesinde görülebilmesi için de ya TTK’da düzenlenmiş hususlara ilişkin mutlak bir ticari dava olması ya da tacirler arasındaki ticari işlerinden doğan nisbi bir ticari dava olması gerekir. Davalı tacir olmadığı gibi aralarındaki uyuşmazlık taşınır satışına dayanmaktadır. Somut olayda ne mutlak ne de nisbi ticari dava mevcuttur. Bu halde mahkememizin görevsiz olduğu, davalı tüketici olmadığından genel mahkemelerin görevli olduğu…” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere ticari satımdan kaynaklanan itiraz iptali davasının asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini çünkü davalının emeğinden çok sermayesi ile faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, bu nedenle tacir sıfatına sahip olduğunu, Vergi Dairesince verilen cevapta davalının işletme hesabı tuttuğunu, bu hususun ikinci sınıf tacir olduğunu gösterdiğini, bu nedenle mahkemenin görevsizlik kararının hatalı olduğunu, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın görevsizlik sebebiyle usulden karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1.gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.02/05/2023