Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/861 E. 2023/1029 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 01/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 16/12/2022
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 01/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası içerisinde bulunan protokoller gereğince davacıya verilmek üzere 3 adet 38.100,00 TL’lik bono alındığını, ancak davacının lehdar olduğu bonoların davacıya teslim edilmediği gibi bedelinin de kendisine ödenmediğini, teslim edilmeyen ve bedeli ödenmeyen bonolar hakkında muhtelif davalar açıldığını, bonoların bedelinin müvekkile değil porotokolde adı geçen şahıslara ödendiğinden bahisle, davacı hakkında dava açıldığını, davacının sorunun çözülmemesi üzerine icra takibi başlattığını, borçlular tarafından yapılan itiraz üzerine takibin durduğunu, alacaklı olduğu protokolle sabit olduğundan davalıların itirazın iptali ile takibin devamına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, dava dilekçesinin ekinde bulunan protokolde imzası bulunan … ve …’a husumetin yöneltilmediğini, davacının alacaklı olduğu senetlere ödeme yapılıp yapılmadığının protokol içeriğinden anlaşılamadığını, senetlerin 28/05/2011 tarihli tutanakla … Başkanı … tarafından … Başkanı …’a teslim edildiğini, senetlerin teslim edilmediği yönündeki iddiaların …’a yöneltilmesi gerektiğini, Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin …E. Sayılı dava dosyasının 15/01/2014 tarihli celsesi ile Asayiş Şube Müdürlüğü Gasp Büro Amirliği’nin … soruşturma dosyasında 02/11/2012 tarihinde verilen ifadede yine Antalya 24. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. … K. Sayılı dosyasında Sayıştay Denetçisi tarafından düzenlenmiş 07/05/2015 tarihli bilirkişi heyet raporunun bulunduğunu, davalının da protokol gereğince 38.100,00TL ödediğini geri almak için de kendisinin de Antalya 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında davasının bulunduğunu, davanın haksız açıldığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Davalı …, davacının … ve …’a dava açmayarak kendisine dava açtığını, davacının protokolde imzasının bulunmadığını, kendisine yapılan bir ödeme bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …, kendine herhangi bir bedel, çek, senet vb verilmediğini, protokolün para alışverişini sağlamadığını, protokolün sadece üyeler arasındaki ortalama sayıyı belirlemek için yapıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, … ve … vekili, davacının davalı olarak yer aldığı Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyasında dava dilekçesinin 4. Maddesinde …’a 38.100,00TL ödeme yapıldığının belirtildiğini, protokolün ödeme belgesi veya ibraname olmadığını, esnaf ile yapılan, ortalama sayının belirlenmesi için yapıldığını, … ve …’a davanın yöneltilmediğini, davacının ödem yaptığını yazılı delille ispatlaması gerektiğini, Antalya 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dava dosyasının reddolunduğunu ve Yargıtay 3. Hukuk Dairesince onanmasına karar verilerek kararın kesinleştiğini, belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, … ile … sahiplerinin bir araya geldikleri ve … Odasını kurdukları, odanın faaliyete geçtiği, oda yönetiminde minibüsçüler odasından da kişilerin bulunduğu, sonuçta birleşmenin sağlandığı, taraflar arasında düzenlenen 01/03/2011 tarihli uzlaşma protokolünün icra sefahatinde …, … görmüş olduğu zarara karşılık olmak üzere oda tarafından bedeli karşılanarak 72 adet otobüsün verilmesinin kararlaştırıldığı, 72 adet otobüs verilemediğinden, bunların değeri belirlenerek, belirlenen değerin üye sayısına bölünmesiyle, bulunan miktar olan araç başına 38.100,00TL’lik senetlerin minibüs odası tarafından … üyelerine verilmek üzere düzenlendiği, … üyeleri tarafından senetler imzalanarak yapılan protokoller kapsamında … üyelerine dağıtılmak üzere verildiği, bir kısım senet bedellerinin ödenmediği, Antalya Mahkemelerinde menfi tespit davalarına konu edildiği, bir kısım senet bedellerinin de ödenip istirdat davalarına konu edildiği anlaşılmaktadır. Davacı ödediğini iddia ettiği bonoları ve ödediği kişileri ispat edemediği, davacı taraf açıkça “yemin” deliline dayandığını belirtmediğinden yemin teklifinde bulunma hakkı hatırlatılmadığı, bunun gibi benzer iddialarla açılan bir başka davada ödemelerin 2007 yılından itibaren minibüslerin fazla kapasitede çalışmaları nedeniyle, … doğmuş zararlarına istinaden ödendiği gerekçesiyle sübuta ermeyen davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Dairemizin 16/03/2022 Tarih … Esas … Karar sayılı ilamı ile,”…Mahkemece taraf delilleri toplanarak davacının alacaklı olup olmadığı konusunda araştırıma yapılıp oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine” karar verilmiştir.
Dairemizin kaldırma kararı sonrasında yapılan yargılama neticesinde mahkemece,”…davacının 29/09/2012 tarihli protokole dayanarak ilamsız icra takibi başlattığı, davacının bonodan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiği anlaşılmaktadır. …’nin aldığı karar doğrultusunda … plakalı … taşıma kapasitesinin artırılarak … sınıfına geçirilip, … ile aynı statüde çalışmaya başladıkları, alınan kararlar doğrultusunda … plakalı minibüslerin fazla kapasitede yolcu taşıması yaptıkları, kooperatif üyeleri tarafından UKOME kararlarının iptali için dava açıldığı ve bunun sonucunda İdare Mahkemesi tarafından alınan kararın iptal edildiği, … iptal kararının uygulamaya geçildiği takdirde bu kapasitede çalışamayacakları ve protokoller kapsamında kooperatif üyelerinin davadan da feragat etmedikleri, aşamalarda Antalya … Esnaf Odasını kurdukları, oda yönetiminde minibüsçüler odasından da kişilerin bulunduğu, sonuçta birleşmenin sağlandığı, taraflar arasında düzenlenen 01/03/2011 tarihli uzlaşma protokolünün icra safahatinde …, … görmüş olduğu zarara karşılık olmak üzere oda tarafından bedeli karşılanarak 72 adet otobüsün verilmesinin kararlaştırıldığı, 72 adet otobüs verilemediğinden, bunların değeri belirlenerek, belirlenen değerin üye sayısına bölünmesiyle, bulunan miktar olan araç başına 38.100,00TL’lik senetlerin minibüs odası tarafından … kooperatifi üyelerine verilmek üzere düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ise … sahibi olarak senet bedelinin tarafına ödenmediğinden bahisle icra takibi yapılmış ise de; takibe dayanak protokol yönünden alacaklı olduğunun ispatlanamadığı, bono borçlularının … ve … olduğu, bu kişilerin yahut davalıların davacıya ödeme yapmasını gerektirir bir çizelge, alınmış bir karar, protokol hükmü bulunmadığı, davalıların sorumlu olduklarının ispatlanamadığı, davacı tarafın açıkça “yemin” deliline de dayanmadığı” gerekçeleriyle davanın reddine, davalı …’nin kötüniyet tazminatı taleplerinin de şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece dava konusu senetlerin birleşme adı altında … Kooperatifi üyelerine verilmek üzere düzenlendiğinin açıkça belirli olduğu kabul edilmesine rağmen takibe dayanak protokol yönünden alacaklı olduğunun ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, birleşme nedeniyle müvekkiline verilmesi gereken senetlerin teslim edilmeyip, birleşme nedeniyle uğradığı zararın tazmin edilmediğini, kooperatif üyelerine ödenmesi kararlaştırılan 38.100,00-TL’lik bonoların imzalanarak kooperatif yetkilisi …’a teslim edildiğini, tanıkların da senet borçluları …, … ve …’dan alınıp, aslında davacıya verilmesi gereken senetlerin …’a verilip bedellerinin ödenip geri alınmasına rağmen davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacı lehine düzenlenip bedeli kooperatif yöneticileri tarafından teslim alınan ve senet asılları keşidecilerine iade edilen senet bedellerinin davacıya ödenmediğini, davacının bu zararından davalıların sorumlu olduğunu, protokol içeriğine göre bu paraların davacı adına tahsil edildiğini, davalı …’un da senetleri aldığını kabul ettiğini, bu nedenlerle davanın kabulü gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosyada mübrez Antalya 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde, alacaklının; …, borçlularının; …, …, …, …, … ve … olduğu, borçlu; … vekilinin 04/08/2015 tarihli, borçlular; …, …, …, vekilinin 10/08/2015 tarihli ve …’in 17/08/2015 tarihli, borçlu; …’nün 17/08/2015 tarihli itiraz dilekçeleri üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
19/09/2018 tarihli duruşmada dinlenen tanık …,”Ben … esnafı olarak 2012 yılından önce çalışıyordum. … ile … arasında yapılan protokol’den bilgi sahibiyim. 29/09/2012 tarihli protokolde belirtildiği şekilde bende 38.100,00 TL’lik senet tanzim edip … Kooperatifinin yetkililerine teslim ettim, sonrasında da senet bedelini bu yetkililere ödedikten sonra senedi geri aldım, Ben dava konusu senette alacaklı olan …’u görmedim, Senet tamamen protokol gereği yönetim tarafından tanzim edildi,” şeklinde beyanda bulundu,
19/09/2018 tarihli duruşmada dinlenen tanık …, “Ben … esnafı olarak 2012 yılından önce çalışıyordum. … ile … arasında yapılan protokol’den bilgi sahibiyim. 29/09/2012 tarihli protokolde belirtildiği şekilde bende 38.100,00 TL’lik senet tanzim edip … Kooperatifinin yetkililerine teslim ettim, sonrasında da senet bedelini bu yetkililere ödedikten sonra senedi geri aldım, Benim ödeme yaptığım kişiler … yönetiminde …, …, … ve …’tu. Ben dava konusu senette alacaklı olan …’u görmedim, Senet tamamen protokol gereği yönetim tarafından tanzim edildi ve ödemede yönetime yapıldı,29/09/2012 tarihli protokoldeki imza bana aittir ” şeklinde beyanda bulundu,
19/09/2018 tarihli duruşmada dinlenen tanık …,”Ben 2012 yılında yani protokolün tanzim edildiği 29/09/2012 tarihinde Antalya … (…) odasının Genel Sekreterliğini yapıyordum, … odası ile … kooperetefi arasında protokol tanzim edildi, bu protokol gereği 4 minisbüscü esnafı bir … esnafına 38.100,00 TL’lik senet vermesi kararlaştırıldı, bu senetlerde … Kooperatifi yönetimi tarafından tanzim edildi ancak ben senetlerin Kooperatif yönetimi tarafından üyelerine dağıtılıp dağıtılmadığını ve tahsilatının yapılıp yapılmadığı hususunda bilgi sahibi değilim. 29/09/2012 tarihli tutanaktaki imza bana aittir, Senetler … Kooperatifine teslim edilirken bir teslim ve tesellim belgesi düzenlenmiştir,”şeklinde beyanda bulunduğu,
14/12/2018 tarihli duruşmada dinlenen tanık …, “Ben adımın … olmasına rağmen bu dosya ile ilgili değilim, tanık olarak dedem … gösterilmesine rağmen kolluk yanlışlıkla beni mahkemeye getirdi. Kendilerine de durumu beyan ettim. Dava konusu ile ilgili benim herhangi bir bilgim yoktur” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davalı … 14/12/2018 tarihli duruşmada ” Ben 29/09/2012 tarihli tutanağı hatırlıyorum. Tutanak içeğiri doğrudur altındaki imza bana aittir, ben tutunağın düzenlendiği tarihte … Kooperatifi başkanıydım. Söz konusu protokol … Odası ile … kooperatifi arasında anlaşma yapılmıştı, … kapasitesi 14 kişilikten 18+9 kişileye çıkmıştı. Bizde buna itiraz ettik, bu nedenle zarar göreceğimizi beyan ettik, dava açtık ve bu davalar kazanıldı. Dava bittikten sonra … ile görüştük ve onlarda … aynı kalması karşılığında yani aynı yolcu kapasitesi çalışması karşılığında bizim zararımızı gidermek için her bir münübüsçü 38.000,00 TL tutarında senet tanzim ederek bize teslim ettiler. Bizde bunu her … karşılığında her bir üyeye verdik. Bu protorokolün düzenlenme sebebi budur. Ayrıca yönetimdeki ben, …, … ve … için de 381.000,00 TL nakit alındı ve biz 4 kişi bunu kendi aramızda paylaştık, bu bedeli kendi senetlerimiz karşılığında almıştık. Sanırım 100 kişi civarında hiç senet vermeyen … oldu, bu sayıyı tahminen söylüyorum, bunun karşılığında bir işlem yapılmadı, çünkü bu kişilerin … büyümemişti. Biz bu senetleri kendi üyelerimize teslim ederken hiçbir belge düzenlemedik” şeklinde beyanda bulunduğu,
13/03/2019 tarihli duruşmada dinlenen tanık …, “Ben halen … odasına (eski … Odasına) kayıtlıyım ve minübüs sahibiyim. Tarihini tam olarak hatırlamamakla birlikte … odası ile … Kooperatifi arasında birleşmeye yönelik bir anlaşma yapılmıştı, her … sahibinden bu anlaşma kapsamında 38.200 TL bedelli senetler alındı, bu senetlerin ne amaçla verildiğini tam olarak bilmiyorum, daha sonra anlaşma gerçekleşmedi, ayrıca birleşme için bizden para istediler bizde Minibüsçüler odası yönetimine 38.200,00 TL para vererek senedimi geri aldım, parayı …, … ve …’ın aldığı ortamda verdim, benim konu ile ilgili bilgim bunlardan ibarettir,
Bir kısım davalılar vekilinin talebi üzerine soruldu; bize birleşme olacağını ve para vermemiz gerektiğini Minübüsçüler odası başkanı söyledi, şu anda … Odasına … Odasının ve … Kooperatifinin üyeleri de bulunmaktadır, ancak bu birleşme bahsettiğim protokol ile değil Belediyenin girişimi ile yapıldı, dedi.
Davacı vekilinin talebi üzerine soruldu: Ben senedi hazır olarak gördüm, senetteki alacaklı olan …’u görmedim, sadece senete imza attım, bende daha sonra …’a dava açtım, beyamlarımda geçen parayı ödediğimde bahsettiğim 3 kişinin yanında bulunan kişinin … olup olmadığını bilmiyorum,” şeklinde beyanda bulunduğu, anlaşılmıştır.
Dava hukukî niteliği itibariyle, kooperatif temsilcilerinin sorumluluğuna ilişkin tazminat davasıdır.
1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 59/3. maddesinde; “Yönetime veya temsile yetkili şahısların kooperatife ait görevlerini yürütmeleri esnasında meydana getirdikleri haksız fiillerden doğan zararlardan kooperatif sorumludur” hükmüne yer verilmiş, 62/1. maddesinde ise yönetim kurulu üyelerinin görevleri belirtilmiş, yönetim kurulunun, kooperatif amaçlarının gerçekleşmesi ve ortakların çıkarlarının korunması ile ilgili olarak yasalara, anasözleşme hükümlerine ve genel kurul kararlarına göre işleri titizlikle yürütecekleri ve … başarısı ve gelişmesi yolunda gereken çabayı göstermekle görevli oldukları açıklanmıştır. 62/3. maddesinde ise; “Yönetim Kurulu üyeleri ve kooperatif memurları, kendi kusurlarından ileri gelen zararlardan sorumludurlar” hükmüne yer verilmiştir.
Doğrudan doğruya zarar, yönetim kurulu üyelerinin fiilleri sonucunda ortakların veya alacaklıların, ortaklığın zararından bağımsız gördüğü zararlardır. Bu fiillerin ayrıca ortaklığı da zarara sokmuş olup olmadığı önem taşımaz. Ortakların veya alacaklıların doğrudan doğruya zararının herhangi bir üçüncü kişiye verilen zarardan farkı şu noktada görülür; doğrudan zararlar ortak veya alacaklı sıfatının sonucu olarak görülmüş zararlardır.
Doğrudan doğruya uğranılan zararlar nedeniyle açılan davalarda ortaklar veya alacaklılar, tazminatın kendilerine verilmesini isteyebilirler. Dava, genel şartlar açısından TTK 553 vd. Maddelerinde yer alan kurallara tabidir. Doğrudan doğruya zararlara dayanan davaların hukuki dayanağı da sözleşmeye aykırılıktır. Aynen dolayısıyla zararlar nedeniyle açılan davalarda olduğu gibi, doğrudan zararlara dayanan davalarda da davacı yönetim kurulu üyeleri ile ortaklık arasındaki sözleşmenin ihlali sebebine dayanabilir. Yönetim kurulu üyelerinin kanun veya esas sözleşmenin yüklediği görevleri gereği gibi yerine getirmemeleri, ortaklık ile aralarındaki sözleşmenin bir ihlalini teşkil eder. Yönetim kurulu üyeleri şirkete, ortaklara ve alacaklılara doğrudan doğruya verdikleri zararlarda olduğu gibi dolayısıyla zarardan da sorumlu tutulmuşlardır. Davacı gördüğü doğrudan zararın kendisine ödenerek tazmin edilmesini talep edebilir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 98.maddesi uyarınca somut olayda tatbiki gereken TTKnun 553. maddesi uyarınca, kooperatif temsilcilerinin eylemleri doğrudan zarara yol açmışsa, yani bu eylemler sonunda yöneticiler, ortakların veya alacaklıların mal varlığında doğrudan azalmaya yol açmışsa, bu zararı veren yöneticilere karşı, zarar gören adına tazmin istemiyle dava açılması mümkündür.
Davaya konu olayda da 29/09/2012 tarihli protokol içeriğine göre, davalılar …, … ve …’ın, SS 21 Nolu Halk Otobüsleri Kooperatifi üyelerini temsilen protokole imza attıkları, protokol içeriğine göre Minibüsçüler Kooperatifi üyelerinden birleşme nedeniyle yapılan anlaşmalar gereğince, Otobüsçüler Kooperatifi üyelerinin gördükleri zararları karşılamak amacıyla düzenlenen her biri 38.100,00-TL olan senetlerin bedellerini kooperatif üyeleri adına teslim alarak senet asıllarını iade ettikleri, bu protokol içeriğine göre 28/09/2012 tarihinde ödemesi yapılıp teslim edilen senetler arasında davacı adına düzenlenen ve keşidecilerinin …, … ve … olan senetlerin de bulunduğu, davalı …’un da protokol içeriğini ve 28/09/2012 tarihinde 10 adet senet karşılığı toplam 381.000,00-TL’nin tahsil edildiğini kabul etmekle birlikte, 14/12/2018 tarihli celsede nakit olarak alınan 381.000,00-TL’yi kendi senetleri karşılığında kooperatif yönetimindeki …, … , … ve kendisi arasında paylaşıldığını, hiç senet vermeyen minibüsçülerin de bulunduğunu, bunun karşılığında bir işlem yapılmadığını beyan ettiği, bu haliyle yönetici ve temsilcilerin sorumluluğu kapsamında davacıya verilmek üzere tahsil edilen 3 adet senet bedelinin davacıya verilmemesinden davalı kooperatif yöneticileri davalılar …, … ve …’ın müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, buna rağmen ilk derece mahkemesince davacının protokol uyarınca alacağını ispat edemediğinden bahisle davanın reddine karar vermesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin buna ilişen istinaf talebinin kabulü gerekmiştir.
Diğer taraftan her ne kadar davacı, davalı Minibüsçüler Odası adına hareketle senet bedellerini teslim edilmesine dair 29/09/2012 tarihli tutanakta imzaları bulunan …, … ve … aleyhine de zararının karşılanması talebiyle dava ikame etmiş ise de adı geçen bu davalıların dava dışı senet bedellerini ödeyen minibüsçüler adına hareket ettikleri, senet bedellerini Halk Otobüsü Kooperatifi yetkililerine teslim ettikleri bu nedenlerle bu kişiler aleyhine davacının yöneltebileceği husumet bulunmadığı anlaşılmakla bu davalılar açısından pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verilmesinde usul ve yasaya uygunluk bulunmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ancak yukarıda açıklanan hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve dosya kapsamı itibariyle karar verilebileceğinden ve takibe konu alacak likit olduğundan aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/12/2022 Tarih ve … Esas, … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
a-Davanın davalılar …, …, … yönünden KABULÜ İLE, davalılar …, …, …’ın Antalya Kapatılan 14. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazlarının iptali ile, takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
114.300,00TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 22.860,00 TL icra inkar tazminatının davalılar …, …, …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
b-Davalılar …, …, … yönünden açılan davanın pasif husumete ilişkin dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
c-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 10.620,68 TL harçtan peşin olarak yatırılan 1,877,79 TL harcın mahsubuyla bakiye 8.742,89 TL harcın davalılar …, …, …’tan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
d-Davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvurma harcı ile 1.877,79 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.905,49 TL harcın davalılar …, …, …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
e-Davacı tarafından yapılan davetiye gideri 943,50 TL, posta masrafı 61,50 TL, tanık reddiyatı 25,00 TL olmak üzere toplam 1.030,00 TL yargılama giderinin davalılar …, …, …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
f-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 24.321,66 TL vekalet ücretinin davalılar …, …, …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
g-Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ye VERİLMESİNE,
h-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 149,00 TL posta masrafı, 242,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 883,00 TL yargılama giderinin davalılar …, …, …’tan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.01/06/2023