Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/840 E. 2023/881 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 13/03/2019
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin 01.03.2009 tanzim, 10.05.2009 vade tarihli ve 35.000,00 TL tutarındaki bonoya dayalı alacağından dolayı davalı borçlular …. ve … aleyhine Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yaptığını, davalıların bu senetten olan borçlarını inkar ettiklerini, borçlu …’in itirazında önce yetkiye daha sonra da herhangi bir borcunun olmadığını ileri sürerek borca ve takibe itiraz ettiğini, diğer borçlu …ın ise önce yetkiye sonra da senette imzasının olmadığından bahisle borca itiraz ettiğini, yapılan bu itirazlarla icra takibinin durduğunu, davalıların yetki itirazının haksız ve yersiz olduğunu, Çal Noterliğinin … yevmiyeli vekaletine dayanılarak alacağa dayanak yapılan bononun tanzim edildiğini …ın 31.12.2007 tarihli vekaletle diğer davalı …e yetki verdiğini, ….in de bu yetkiyle bonoyu imzaladığını, senet üzerinde de … vekili olarak …in imzaladığının açık ve net bir şekilde görüldüğünü, imza vekaleten de atılmış olsa asili bağlayacağından …ın bu yöndeki itirazının haksız, yersiz ve kötü niyetli olduğunu, diğer davalının da borca itirazını yazılı bir delille desteklemesi ve kanıtlaması gerektiğini, davalı borçluların senedin vadesi olan 10.05.2009 tarihi geldiğinde müvekkilini oyaladıklarını, davalının itirazlarının kötü niyetli olup haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile Denizli 2.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasındaki itirazın iptaline, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili, davacı …nin müvekkili …’dan 01.03.2009 tanzim, 10.05.2009 vade tarihli 35.000,00-TL bedelli malen kayıtlı bonoya dayalı alacağı olduğu iddiası ile alacak hakkının da bonodan kaynaklı olduğu iddiası ile Denizli 2. İcra müdürlüğü … E sayılı icra takibi ile takip başlattığını, müvekkili tarafından borca, ferilerine işlemiş ve işleyecek faize, Denizli icra dairesi ve Denizli mahkemelerinin yetkisine ve zamanaşımı itirazında haklı olarak itiraz edildiğini ve takibin durduğunu, davacı tarafın takip devam ederken daha henüz dosyadan tebligat çıkartılmadan takibe konu bonoya dayalı olarak Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine başvurarak ihtiyati haciz karar almak istediğini, ancak mahkemece haksız görüleren talebin reddedildiğini, açılan davanın haksız bir dava olup davacı alacaklının kötü niyetli olduğunu, Denizli icra daireleri ve mahkemelerinin yetkisiz olduğunu ve bu konuda yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili …ın alacaklı olduğunu iddia eden …isimli şahsı tanımadığını ve aralarında hiçbir alışveriş olmadığını, müvekkilinin takibe ve davaya konu bonoda herhangi bir imzasının olmadığını, Çal Noterliği 31.12.2007 tarih ve … nolu vekâlet ile müvekkili böyle bir borç altına sokulamayacağını, söz konusu bono da zamanaşımı gerçekleştiğinden zamanaşımı itirazında bulunduklarını, yetki itirazlarının değerlendirilerek davanın reddine, zamanaşımı itirazlarının e diğer beyanlarımız değerlendirilerek davanın reddine, borçlu olmadığımıza karar verilmesini ve takibe itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesine, kötü niyetli alacaklı aleyhine %20’den az olmayacak oranda kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak taraflarına verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, açılan davanın usul ve yasaya aykırı olduğundan reddinin gerektiğini, dava ve takibin yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkeme ve icra daireninin Çal Asliye Hukuk(Ticaret) ve Çal İcra Daireleri olduğunu, söz konusu bononun zamanaşımına uğradığını, TTK’nun 4.maddesi gereğince davanın zamanaşımı nedeniyle reddinin gerektiğini, alacaklı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesin istemiştir.
Mahkemece, işin ticari nitelikte olmadığı, davanın da mutlak ya da nispi ticari dava sayılamayacağı, uyuşmazlığın kaynağının zamanaşımına uğramış bono olması, zamanaşımına uğrayan bonoların kambiyo senedi niteliğinde olmayıp, yazılı delil başlangıcı sayılması (HGK’nın 20.02.2008 gün ve 2008/3-159 E. – 2008/158 K. sayılı ilâmı), nedeniyle uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden (Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2017/7030 E.-2017/5613 K., 20.Hukuk Dairesinin 2016/10856 E.-2016/11594 K., 20. Hukuk Dairesinin 2016/11420 E. 2016/11014 K., Antalya BAM 5. Hukuk Dairesi’nin 2018/573 E-2018/597 K. sayılı kararları da benzer mahiyettedir) mahkemenin görevsizliğine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı … vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı …. vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı muris ….ın 24/02/2017 tarihinde vefat ettiğini, davalı murisin mirasçılarının davaya dahil edildiğini, ancak mirasçılardan …ve ….e dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, taraf teşkilinin sağlanmadığını, mirasçılardan ….’ın muris ….dan kalan mirası reddettiğine dair beyanda bulunduğunu, buna ilişkin karar sunduğunu ancak mahkemece bu hususun değerlendirilmediğini, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre de taraf teşkili sağlanmadan verilen görevsizlik kararının savunma hakkını ihlali anlamına geldiği için hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, görevin kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasının gerekmesine, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 135,50 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/05/2023