Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/831 E. 2023/917 K. 08.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 08/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 20/01/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 08/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı tarafın Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile … taşımacılık Turizm İnş. Hafriyat Taah. Hayv. Gıda Petrol San ve Tic. Ltd Şti’ye icra takibi başlattığını, davalı tarafından ilgili icra dosyasından müvekkiline haciz ihbarnamesi gönderdiğini, müvekkil tarafından ihbarnamelerin tebliğ alınmadığını, sonrasında icra dosyasına borçlu sıfatıyla müvekkilinin eklendiğini ve haciz işlemlerine maruz kaldığını, iş bu davanın … taşımacılık Turizm İnş. Hafriyat Taah. Hayv. Gıda Petrol San ve Tic. Ltd Şti’ye ihbar edilmesini talep ettiklerini, müvekkilinin Mersin Bozyazı ilçesinde Orman İşletme Genel Müdürlüğünde çalıştığını, davalı şirketi tanımadığını ve herhangi bir hukuki veya ticari ilişkiye sahip olmadığını, dolayısıyla müvekkilinin davalıya borcunun olmasının mümkün olmadığını, ticari defterlerin ve banka kayıtlarının bilirkişi marifetiyle incelenmesiyle ortaya çıkacağını, davanın kabulü ile müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, Denizli 1. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasından davacıya gönderilen 3.haciz ihbarnamesinin davacıya e-tebligat ile 23/12/2021 tarihinde gönderildiğini ve kanunen 28/12/2021 tarihinde okundu sayıldığını, davacı tarafından süresi içerisinde ödemeyi yapmadığını, usulüne uygun olarak yapılan tebligat neticesinde davacı tarafın en geç 12/01/2022 tarihinde menfi tespit davası açması gerekirken dava açmadığını, esas hakkında yargılama yapılmaksızın davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesini, ispat edilemeyen davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, birinci haciz ihbarnamesi davacıya 14/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği, itiraz olmaması üzerine düzenlenen ikinci haciz ihbarnamesinin 13/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, yine itiraz olunmaması üzerine ise düzenlenen üçüncü haciz ihbarnamesinin davacı üçüncü kişiye 28/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, eldeki menfi tespit davasının ise 02/03/2022 tarihinde açıldığı, bu haliyle İcra ve İflas Kanunu’nun 89/3 maddesinde öngörülen 15 günlük yasal hak düşürücü sürenin dava tarihi itibariyle geçtiği anlaşılmakla, açılan davanın hak düşürücü süre yönünden dava şartı yokluğu sebebiyle 6100 Sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirketi tanımadığını, herhangi bir hukuki veya ticari ilişkiye sahip olmadığını, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, haciz ihbarnameleri sayesinde davalı tarafın alacaklı olduğunu ispat etmekten kurtulduğunu ve haciz işlemlerine devam ettiğini, müvekkilinin borçlu olmadığını ispatlamak için bu davayı açtıklarını, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, İİK 89. maddesi uyarınca açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra “Her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır.” hükmü ile nispi ticari davaya ilişkin de düzenleme yapılmış olup, buna göre tarafların her ikisinin de tacir olması ve uyuşmazlık konusu işin tarafların ticari işletmesi ile ilgili olması gerekir.
İİK’nın 89/3. maddesinin, üçüncü cümlesi, “..İkinci ihbarnameye süresi içinde itiraz etmeyen ve zimmetinde sayılan borcu icra dairesine ödemeyen veya yedinde sayılan malı icra dairesine teslim etmeyen üçüncü şahsa onbeş gün içinde parayı icra dairesine ödemesi veya yedinde sayılan malı teslim etmesi yahut bu süre içinde menfi tespit davası açması, aksi takdirde zimmetinde sayılan borcu ödemeye veya yedinde sayılan malı teslime zorlanacağı bildirilir. Bu bildirimi alan üçüncü şahıs, icra takibinin yapıldığı veya yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesinde süresi içinde menfi tespit davası açtığına dair belgeyi bildirimin yapıldığı tarihten itibaren yirmi gün içinde ilgili icra dairesine teslim ettiği takdirde, hakkında yürütülen cebri icra işlemleri menfi tespit davası sonunda verilen kararın kesinleşmesine kadar durur…” hükmünü içermektedir. Bu hükümde belirtilen mahkemenin hangi mahkeme olduğu konusunda bir açıklık bulunmamakla birlikte İİK’nın 235/1. maddesindeki gibi kayıt kabul ve 154/3. maddesindeki gibi iflas davaları için Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu yolundaki açık bir düzenleme bulunmadığından bu mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun kabulü gerekir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/3568 esas, 2016/6425 karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere “İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir.”
İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davalarında görevli mahkeme genel mahkemelerdir. (Dairemizin 2020/71 Esas 2020/680 Karar sayılı ilamı).
Somut olayda, taraflar arasında doğrudan bir ticari ilişki bulunmadığı gibi uyuşmazlık, davalı alacaklı tarafından başlatılan icra takibinde çıkarılan haciz ihbarnameleri nedeniyle borçtan davacının sorumlu olup olmadığının tespitine ilişkindir.
01.10.2011 tarihinden sonra açılan menfi tespit davaları için görevli mahkeme, HMK’nın 2. maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir.
İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı da açıktır.
Bu durumda İlk derece Mahkemesince, hukuki nitelendirme mahkemeye ait olmakla İİK’nın 89/3. maddesine dayalı olarak açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek HMK’nın 114/(1)-c ve 115/(2). maddeleri uyarınca mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun görev yönünden re’sen kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, kaldırma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına, dosyanın görev yönünden karar verilmek üzere kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 20/01/2023 tarih ve …. Esas – …. Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin görevsiz olmasına rağmen davanın esası hakkında karar verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince görev yönünden karar verilmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.08/05/2023