Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/830 E. 2023/886 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 29/12/2022
DAVANIN KONUSU: Zayi Belgesi Verilmesi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davacı şirkete ait ortaklık pay defterinin bir kısım muhasebesel işlemler için şirketin muhasebe işlemlerini yürüten muhasebecinin ofisinde kaybolduğunu, tüm aramalara rağmen bulamadıklarını, ortaklık pay defterinin zayi olduğunun tespiti ile zayi kararı belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava hasımsız olarak açılmıştır.
Mahkemece, davacı tarafından, şirkete ait pay defterine şirketin muhasebesel işlemleri nedeniyle muhasebeciye verildiği, muhasebecinin ofisinde yapılan tüm aramalara rağmen defterin bulunamadığı, zayi olduğu iddia edilerek zayi belgesinin talep edildiği, talebin dayanağı olan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesine göre, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterlerin ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğraması halinde, tacirin, zıyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebileceği; kanun maddesinden de açıkça anlaşıldığı üzere, zayi belgesi verilmesi talebinde bulunan bir tacirin, saklamakla yükümlü olduğu defterin veya belgenin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi olduğunu iddia ve ispat etmesi gerektiği, somut olayda ise pay defterinin şirket muhasebecisinin ofisinde kaybolduğunun iddia edilip yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle pay defterinin zayi olduğu yönünde bir iddianın da bulunmadığı anlaşılmakla, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesinde düzenlenen koşullar gerçekleşmediğinden (Yargıtay 11. HD 2014/14190E,2015/186K; Antalya BAM 11. HD 2020/2074E, 2021/170K) davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; münferiden yetkilisi bulunduğu …. İmalatı Sanayi ve Tic. Ltd. Şti.’ne ait pay defterinin şirketin muhasebe işlemlerini yürüten ….e ait işyerinden kaybolduğunu, şirketin yasal pay defterinin zayi olduğu öğrenildiğinde hemen hak düşürücü süresi dolmadan bir hafta içerisinde dava açtıklarını, mahkemece davanın reddine karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, şirkete ait pay defterinin zıyası nedeniyle zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
6102 sayılı TTK’ nın 82/7 maddesinde, bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin kanunda belirtilen nedenlerle zıyaa uğraması halinde, defter sahibi tacirin zıyaı öğrendiği tarihten itibaren 15 gün içerisinde yetkili mahkemeden kendisine bir zayi belgesi verilmesini talep etmesi öngörülmüş olup, maddede düzenlenen 15 günlük süre hak düşürücü süredir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, davacı şirketin, tacir olarak tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü altında olmasına, davaya konu edilen defterin özenle korunması ve saklanmasının gerekmesine, davacı şirketin bu yönde gerekli özeni ve ihtimamı göstermemesine, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-ç. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/05/2023