Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/817 E. 2023/884 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 02/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 19/01/2023
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait taşınmazın kiracısı olduğunu, müvekkilinin davalıyla kira bedelini ilk ay peşin, kalan 11 ay karşılığında 11 adet senet ile ödeyeceğine ilişkin anlaştıklarını iş bu kira sözleşmesi ve 11 adet senet örneğini dava dilekçesi ekinde sunduklarını, müvekkilinin kendi Denizbank hesabından davalıya ait olan Ziraat bankası hesabına her ay düzenli olarak “kira bedeli ödemesidir” açıklamasıyla ödemelerini yaptığını ancak her kira bedeli için ödeme yapıldıktan sonra davalıdan senedin iadesine istemesine rağmen davalının senetleri iade etmekten kaçındığını, müvekkilinin davalı ile kira ilişkisi haricinde başkaca hiçbir şekilde ticari veya hukuki hukuki ilişkisinin olmadığını, davalının oğlunu oturtacağı gerekçesiyle sürekli dava konusu taşınmazın boşaltılmasını talep ettiğini, davalının müvekkilinin taşınmazı boşaltmamasından dolayı senetleri iade etmediğini, elinde bulunan ödemesi yapılmış senetleri kötü niyetli olarak icraya koyduğunu, takibe konu senetlerden dolayı müvekkilinin davalıya hiçbir borcu olmadığını, kira karşılığı verilmiş olan senetlerin, bedellerinin ödenmiş olması karşısında bedelsiz kaldığından icra takibine konu edilmesinin kötü niyetli olduğunu bununla ilgili de savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını belirterek takip konusu senetlerden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ile kötüniyetli davalı için icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından müvekkil lehine verilmiş olan dava konusu senetlerin, davacının senetten kaynaklı borcunu, borcun muaccel olduğu tarihte ödenmemesi sebebiyle icra takibine konu edildiğini, davacının borcu olmadığı gerekçesiyle huzurdaki davayı açtığını, bahse konu senetlerin kira ilişkisinden kaynaklı olduğunu ileri sürdüğünü, ancak 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu uyarınca senet “kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini” içerir şeklindiği olduğunu, bu nedenle kira sözleşmesiyle herhangi bir ilgisi bulunmayan senetlerin, davacı tarafından kira borcuna bağlanmaya çalışılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, nitekim senedin kira borcuna ilişkin olduğu iddiasının yazılı delille ispat edilmesi gerekmediğini, tanıkla ispatının mümkün olmadığını, HMK m.200/2 uyarınca tanıkla ispata da muvafakatlarının olmadığını, ayrıca HMK m.201 uyarınca da senede karşı tanıkla ispat yasağı bulunduğunu, bu nedenle tanık dinletilmesinin hukuka ve yasaya açıkça aykırı olduğunu, davacı tarafın kira sözleşmesinden kaynaklı ödenen dekontları dosyaya delil olarak sunduğunu, kira borcuyla birlikte senetlerinde ödendiğini iddia ettiğini belirtmiş olmasına rağmen kira sözleşmesine bakıldığında ne senetler kira sözleşmesine bağlanmış nede kira sözleşmesinde kira borcundan kaynaklı kiralayana senet verildiğine ilişkin bir maddenin de bulunmadığını, davacının tamamen kötüniyetli olarak senede konu borcunu ödememek için yersiz iddialar ortaya attığını, zira davacının borcu ödediğini banka dekontuyla ve tanıkla ispat etmeye çalıştığını, dekontları kabul anlamına gelmemekle birlikte, dekontun İİK. m.169/a-I’de belirtilen belgelerden olduğunu, borcu olmadığını bu belgeyle ispatlamaya çalışan davacının icra mahkemesine itiraz etmeksizin menfi tespit davası açmasında hukuki yararı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
Mahkemece, dava kira sözleşmesi yapılırken teminat senedi olarak verildiği iddia edilen ve davalı tarafından takibe konu edilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitine yönelik olup anılan yasal düzenlemeler çerçevesinde davanın Sulh Hukuk Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, HMK’nın 115. maddesi gereğince yapılan incelemede mahkememizin görevli olmadığı, göreve ilişkin dava şartının olayda bulunmadığı ve tamamlanmasının da mümkün olmadığı saptandığı gerekçesiyle, mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ispat külfetinin davacı üzerinde olduğunu, mahkemece davacının bahse konu senetlerin kiradan kaynaklandığını iddiasına itibar edilerek verilen görevsizlik kararının yasaya aykırı olduğunu istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre, davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-c. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.02/05/2023