Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/802 E. 2023/885 K. 02.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 14/02/2023
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 02/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
DAVACININ İDDİALARININ ÖZETİ: Davacı vekili, davalı-borçlu … ile davacı banka arasında tanzim ve imza olunan kredi sözleşmesine istinaden, davacı bankadan kredi kullandığını, söz konusu kredi sözleşmesini davalı-borçlu … kefil sıfatı ile imzaladığını, kullandırılan krediden kaynaklanan borcun ödenmediğini, borcun tahsili amacıyla Denizli 1. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, borçlulara ödeme emri tebliğ edildiğini, fakat davalı-borçluların ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu belirterek davalı-borçluların Denizli 1.İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davacı lehine alacak miktarının %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DAVALININ SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, davalılardan … davacı bankadan kredi çektiğini kefil olarak diğer davalı … kefil olarak gösterdiğini, davalı …ın davacı bankaya takip konusu olan borcu çok fazla hesaplandığını, davalı …ın davacı bankaya bu kadar borcu bulunmadığını ve bu kadar kredi çekmediğini, davalının söz konusu borcun bir kısmını ödediğini, davalı gerek icra takibi başlatılmadan gerekse başlatıldıktan sonra ödemeler yaptığını ve bu ödemeler nazara alınmadan davalı hakkında icra takibi ve dava açıldığını, davalının davacı bankaya yaptığı ödemelerin hesaplanmasını ve yapılan ödemelerin borçlarından mahsup edilmesini talep ettiklerini belirterek davanın reddi ile davacının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeniyle reddedilen miktarın %20 si üzerinden kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalılar tacir değildir, davacı bankanın müşterisi konumunda olup, taraflar arasındaki sözleşme, bilirkişi raporunda tespit edildiği gibi tüketici kredisi sözleşmesidir. Bu hali ile davalıların davacı açısından tüketici konumunda olduğu, o halde, tüketici kredisinden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi tarafından görülmesi gerektiği kanaatiyle görevli mahkemenin Denizli Tüketici Mahkemesi olduğu sonuç ve kanaatine varılarak mahkememizin görevsizliğine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlu tarafından yapılan itirazın taraflarına tebliğ edilmediğini, bilirkişi tarafından hazırlanan raporda kredinin tüketici kredisi olduğu kanaatine varması hususunda bir netlik olmadığını, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, Genel Kredi Sözleşmesine dayalı krediden kaynaklı davada görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, istinaf sebepleri olarak ileri sürmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE:
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, mahkemenin görevsizliği ile davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacıya GKS kapsamında kredi kullandırılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Davalı vekili, kullandırılan kredilerin içeriğinin GKS kapsamında olan tarım segmentli kredi olduğunu beyan etmiştir. Dosyada taraflar arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesi bulunmaktadır.
Dava, Genel Kredi Sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, 6102 sayılı TTK’nın 4. ve 5. Maddeleri uyarınca mutlak nitelikte ticari dava vasfındadır. Emsal Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2015 tarih, 2015/4208 E., 2015/14681 K. sayılı ilamı da bu yöndedir.
Bu durumda mahkemenin görevli olduğu anlaşıldığından yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi yerinde değildir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren yerel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/02/2023 tarih ve …. Esas … Karar sayılı KARARININ KALDIRILMASINA,
3-İlk Derece mahkemesinin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı verilmiş olması nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının ilk derece mahkemesince talebi halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara tebliğine,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-3. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.02/05/2023