Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/602 E. 2023/1032 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ: 15/12/2022
DAVANIN KONUSU: İstirdat
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, davalı şirketin eski ünvanının “…. Yapı Malzemeleri” olduğunu, Antalya 7.Noterliğinin 08:01.2018 tarih ve …. yevmiye sayılı tür değişikliği sözleşmesi ile “…. ‘..Malzemeleri İnşaat Taahhüt Hırdavat Sanayi ve Tic.Ltd.Şti olduğunu, her iki şirketin de tek ortaklı olduğunu, şirketin sahibinin …. olduğunu, konut, iş yeri ve benzeri inşaat ve imalat işleri yapan müvekkil şirketin öncesi …. Yapı Malzemeleri yetkilisi, unvan değişikliği ile devamında …. Malzemeleri İnşaat Taahhüt Hardavat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi olduğu, dolayısı ile sahip ve yetkili …. aralarında yaptıkları anlaşma ile müvekkil şirketin ihtiyacı inşaat ve imalat malzemeleri karşılığı olarak gerek nakit ödeme yapmak ve gerekse yapılan inşaattan daire vermek suretiyle satıcı şirketin alacağının karşılanacağı konusunda anlaştıklarını, müvekkil şirkette alacağı inşaat müvekkil şirketin alacağı inşaat malzemelerine karşılık olmak üzere davalı şirkete Antalya ili ….ilçesi … Mahallesi … ada … parsel sayılı 5 189,00 m2 yüzölçümlü taşınmazda yapmakta olduğu inşaatlardan …blokta bulunan … nolu bağımsız bölüm ile yine … blokta bulunan …. nolu bağımsız bölümü vereceğini, inşaatlar bittiğinde yani malzeme alımı bittiğinde hesap görüleceğini, davacının davalıya ödemesi gereken meblağı, verdiği daireler de hesaba katılarak ödeyeceğini, alınan malzemeler karşılığında müvekkilinin Antalya ili … ilçesi … Mahallesi …. ada … parsel sayılı 5 189,00 m2 yüzölçümlü taşınmazda yapmakta olduğu inşaatlardan … blokta bulunan … nolu bağımsız bölümü davalı şirket yetkilisi … ‘ ün talebi üzerine davalı şirkete devrettiğini, bu satışla ilgili olarak … Blok … nolu bağımsız bölüm için 22/12/2021 tarihinde 133.320,00 TL, … Blok … nolu bağımsız bölüm için 23/12/2021 tarihinde 136.350,00 TL, bedelli fatura düzenlendiğini ve davalı şirkete gönderildiğini, davalı şirketin, müvekkil şirketin kendisinden aldığı inşaat malzemelerinin fiyatlarına yüksek ölçekte faiz yürüterek, devraldığı bağımsız bölümlerin bedellerini düşmeden 848.272,84 TL alacaklı olduğundan bahisle müvekkil şirket aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin …. E sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, müvekkil şirketin takibe kısmi itiraz ettiğini, müvekkil şirketin davalı şirkete 267.287,25 TL borcunun olduğunu kabul ettiklerini, davalı şirketin alacağından fazla miktarda alacağı olduğundan bahisle icra takibi yaparak hakkı olmayan miktarda ödemeyi almış olması nedeniyle davalı şirketin 269.670,00.-TL ile bu miktara tapuların devir tarihleri olan 24.05.2018 ve 23.10.2018 tarihlerinde gerek ….’e ve gerekse davalı şirket tapuların devir tarihlerinden itibaren reeskont avans faizi işletilmesini, ayrıca ödeme tarihi olan 21.07.2022 tarihi itibariyle bu miktar üzerinden ödenen faiz, masraf, harç ve vekalet ücretinin de tahsil ve iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın arabuluculuğa başvurmadığını beyanla davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”…6102 sayılı T.T.K.’nın 5. maddesinden sonra gelmek üzere eklenen 5/A maddesine göre arabuluculuk dava şartına tabi davalardan olmasına, arabuluculuğa başvurulmadan dava açılmasına, Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A.2.maddesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” açık düzenlemesi karşısında..” davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı ve davalı vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili katılma yoluyla sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; arabuluculuk dava şartına ilişkin eksikliğin giderilmesi için süre verilmesi gerektiğini, mahkemece süre verilmeden davanın reddedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının bu şekilde birden fazla haksız dava açtığını, bu nedenle %20’den az olmamak kaydıyla kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini belirterek kararın bu yönden kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açılan istirdat istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına ve henüz esasa girilmediğinden kötü niyet değerlendirmesi yapılamayacağına göre; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı ve davalı vekillerinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Tarafların istinaf başvuruları nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/06/2023