Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/539 E. 2023/567 K. 22.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 04/11/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 22/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Başkanın inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalı banka arasında imzalanan kredi sözleşme- sine dayalı olarak davalı bankadan müvekkiline toplam 46.849,57 TL kredi kullandırıldığını, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine davalı banka tarafından 14.02.2018 tarihi itibariyle toplam 59.755,24 TL üzerinden kat ihtarı çekildiğini ve davalı banka tarafından bu kredi sözleşmesine dayalı olarak müvekkili hakkında Denizli 9. İcra Dairesinin …. , …. , … ve …. esas sayılı takiplerine girişildiği, müvekkilinin itirazı üzerine bu takiplerin durduğunu; bu kez bahse konu kredi sözleşmesinin yapıldığı sırada müvekkilinden kredi sözleşmesinde kararlaştırılan miktardan daha fazla bir bedel için keşi- deci sıfatıyla hile ile ve boş olarak imzalatılan bonoya dayalı olarak davalı banka tarafından müvekkili hakkında Denizli 1. İcra Müdürlüğü’nün …. esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe girişildiğini, dayanak bononun kambiyo senedi vasfında olmadığını belirterek; bu takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine ve takip ile hakkında alınan ihtiyati haciz kararının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme itiraza konu 15/09/2022 tarihli ara kararında özetle; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulmasına karar verilemeyeceği, bu yüzden takibin durdurulmasına dönük tedbir talebinin reddine, dava ve takip miktarının %15’i oranında teminat sunulduğunda icra veznesine girecek paranın alacak- lıya ödenmemesine karar vermiştir.
Davalı vekili itirazında özetle; Müvekkili bankanın davalıdan aralarındaki kredi sözleşmesi sebebiyle birden fazla kredi borcunun ve icra takibinin olduğunu, davaya konu ta- kibe dayanak bononun da davacının müvekkiline olan borcu sebebiyle düzenlenmiş bir bono olduğunu ve tüm takiplere tahsilde tekerür olmamak kaydıyla girişildiğini, ortada mükerrer bir takipten söz edilemeyeceğini, davacının girişilen bu takip dolayısıyla borca ve imzaya iti- razının da olmadığını, iş bu davanın takibin kesinleşmesinden yaklaşık 2 yıl sonra açıldığını, ortada ihtiyati tedbir akarını vermeyi gerektirecek davacının borçlu olmadığını gösteren yak- laşık ispatı sağlayıcı nitelikte delil sunulmadığını belirterek tedbirin kaldırılmasına aksi halde teminat miktarının alacağın %115 i oranına çıkarılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; mevcut delil durumu, davacının talebi- nin İİK’nun 72/3 maddesi kapsamında değerlendirilmesinin gerektiği, itiraza konu tedbir kararının teminat karşılığı verilmiş olduğu, kararda bir isabetsizlik olmadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar vermiştir.
Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacının sebepten mücerret kambiyo senedine karşı borçlu olmadığını yazılı delille ispat etmesi gerekirken böyle bir delile dayan- madığı halde davacının tedbir talebinin kabulünün doğru olmadığını, alınan bilirkişi raporuna göre müvekkilinin davacıdan olan alacağının 128.595,4 TL olarak tespit edildiği verilen ted- bir kararının yersiz olduğu gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; alınan bilirkişi raporuna göre, davacı bankanın, bu bononun düzenlendiği tarihte müvekkiline 30.000 TL ödeme yapıldığı- nın anlaşılması karşısında bononun teminat amacıyla düzenlediğinin açık olduğunu, takibe tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla girişilmesinin bu senedin teminat olarak alındığı gerçe- ğini değiştirmeyeceğini belirterek; davalının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası; talep, mahkemece verilen teminat karşılığı icra veznesine geren paranın alacaklıya ödenmemesine ilişkin tedbir kara- rına yapılan itiraz hakkındadır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, Mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının bu konuya ilişkin İİK.nun 72/3 maddesine uygun olmasına, belirtilen madde hükmü gereği tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın yaklaşık olarak ispatlanmasının şart olmamasına göre; davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtiraz eden davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi..22/03/2023