Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/48 E. 2023/178 K. 03.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/02/2022
DAVANIN KONUSU : Elatmanın Önlenmesi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 03/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, Davalı taraf ile müvekkil şirket arasında “sözleşme” başlıklı 01.02.2019 tarihli sözleşme imzalandığını, anılan sözleşmenin 2.maddesi gereğince davalı tarafın, müvekkil şirket tarafından işletilmekte olan … Mah. … Sok.No:… … /ANTALYA” adresinde bulunan … Hastanesi’nde kendisine tahsis edilen mahalde yatan hasta ve refakatçilerine, çalışanlarına, müsadeli misafirlerine ve aynı binada mukim diğer şirketlerin personeline yemek pişirilmesi, bulaşık hizmetlerinin verilmesi ile sözleşmede yazılı diğer edimleri yerine getirmeyi üstlendiğini, anılan sözleşmenin 9.1.8 maddesinde açıkça,”Taraflar uygun gördüğü takdirde sözleşme devam ederken herhangi bir sebeple karşı tarafa 2 ay önceden bildirmek kaydıyla tek taraflı olarak sözleşmeyi feshedebilir” hükmü bulunduğunu, bu hüküm doğrultusunda davalı tarafa Antalya 11.Noterliği’nin 19.10.2020 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi tebliğ edilerek, taraflar arasındaki sözleşmenin bahsi geçen 9.1.8 maddesi gereğince 31.12.2020 tarihi itibariyle müvekkil şirket tarafından feshedildiği ve fesih nedeniyle müvekkil şirkete ait sözleşmenin konusu hastane içindeki kafeterya-restaurant, yemekhane, mutfak alanı da dahil olmak üzere davalıya tahsis edilen tüm yerlerde bulunan tüm ekipman, elektronik cihaz, mal, ürün, dekor malzemesi, gıda malzemesi ve kendisine ait tüm eşya, ürün ve malları müvekkil şirket tarafından yapılan feshin hüküm ifade ettiği aynı zamanda sözleşmenin de sona erme tarihi olan en geç 31.12.2020 tarihinde müvekkil şirkete ait sözleşme konusu hastaneden çıkarması ve kafeterya-restaurant, mutfak, yemekhane dahil tüm hastaneyi aynı süre içerisinde personelleri ile birlikte tahliye etmesi kendisine ihtar edildiğini, sözleşmenin müvekkil tarafından feshedilmiş olmasına rağmen davalı taraf kendisine tebliğ edilen ihtarnamede ihtar edilen hususları yerine getirmediğini ve ihtarda tebliğ edildiği üzere 31.12.2020 tarihi itibariyle kendisine tahsis edilen hastane bölümlerinden ekipman ve eşyaları ile taşınmazdan ayrılmadığını beyan ederek; davanın kabulüne, taraflar arasındaki sözleşmenin müvekkil şirket tarafından feshedilmiş olduğu hususu ile davalı tarafın haksız müdahalesinin bulunduğu hususlarının tespitine, davalının “… Mah…. Sok.No:… … /ANTALYA” adresindeki taşınmaza, taşınmazda müvekkil şirket tarafından işletilen hastaneye ve hastane içindeki alan bölümlere ve taşınmazın tüm diğer alan ve bölümlerine vaki müdahalesinin men’ine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının işbu davayı 01.02.2019 tarihli sözleşmenin feshi ve el atmanın önlenmesi davası olarak açtığını, öncelikle taraflar arasında imzalanan 01.02.2019 tarihli sözleşme 31.12.2019 tarihinde sona erdiğini, bu sözleşmenin belirli süreli olduğu ve sözleşmenin 13. Maddesinde 31.12. 2019 tarihinde sözleşmenin kendiliğinden sonra ereceği açıkça belirtildiğini, sözleşme kapsamında süre bitiminde sözleşmenin aynı şartlarla yenilenme hükmü de düzenlenmediğinden sözleşmenin aynı şartlarla yenilenmesinin de söz konusu olmadığını, tarafların 31.12.2019 tarihinde sözleşmenin sona ermesinden sonra ticari ilişkilerine sözlü yaptıkları mutabakatlar ile devam ettiklerini, ticari ilişkilerinin sorunsuz devam etmesi ve karşılıklı güven ilişkisinin hasıl olması nedeni ile yazılı sözleşme yapma gereği duymadıklarını, genel hükümler çerçevesinde ticari ilişkilerine devam ettiklerini, aralarında yazılı sözleşme hükümleri 31.12.2019 tarihi itibarı ile kendiliğinden sona erdiğinden bu tarihten sonra çıkacak ihtilafların çözümünde TBK ve TTK genel hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiğini, dolayısıyla 01.02.2019 tarihli sözleşme 13. Madde gereği kendiliğinden sona erdiğinden feshini talep edecekleri bir sözleşmenin de bulunmadığını, dava tarihi itibarı ile yürürlükte yazılı bir sözleşme olmadığından ile davanın reddini talep ettiklerini, müvekkil firma sahibi ile davacı arasında 31.12.2019 tarihinden sonra sona eren yazılı sözleşme yerine sözlü mutabakatlara göre hizmet alımına devam edildiğini, müvekkil firmanın ise … Hastanesinde temizlik yemek ve bulaşık işleri için kiraladığı yerde faaliyet göstermeye devam ettiğini, davacı firmanın da bu kira bedelini müvekkil firmaya fatura ettiğini, şirketlerin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde aralarında hizmet ve kira ilişkisinin olduğunun açıkça görüleceğini, kira bedeli mukabilinde … Hastanesinde bulunan müvekkilinin işgalci olduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, el atmanın önlenmesi davası açılabilmesi için mülkten yararlanan kişinin işgalci olması gerektiğini, oysa davada müvekkilinin davacının kiracısı olup kira bedeli mukabilinde taşınmazda bulunduğunu, kiracıya karşı el atmanın önlenmesi davası açılamayacağından davanın reddini talep ettiklerini, görev itirazında bulunduklarını, kaldı ki davacının Antalya 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı tahliye davası ile müvekkilin taşınmazda kiracı olduğunu kabul ederek müvekkil aleyhine tahliye davası açtığını, hem bu davada işgalci olduğu iddiası ile müdahalenin meni davası açması hem de kiracı olması nedeni ile “Antalya 2.Sulh Hukuk Mahkemesinde … Esası ile tahliye davası açması davacı yanın iddia ve beyanlarındaki çelişkinin de kanıtı olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, ” davacı taraf kira ilişkisine dayanarak, Antalya 2. Sulh Hukuk mahkemesinin … esas, … karar sayılı davasını açmış, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, ilgili karar ise taraflara tebliğe çıkarılmadığından kesinleşememiştir. Mahkemenin kira ilişkisine yönelik kabulü hukuk dünyasında henüz kesinleşmemiştir. Bu aşamada davacının iş bu davayı açmasında güncel hukuki yararı yoktur. Aksinin kabulü mahkemeler önünde birbiri ile çelişen bir çok davanın açılmasına ve bir bütün olarak meydana gelecek çeşitli hukuki durumlara göre sonuçların beklenmesine bir başka tabirle şansın denenmesine neden olur ki hukuk sisteminin bunu amaçlamadığı açıktır. Hukuk dünyasında kesinleşmemiş de olsa farklı iki kararın ortada olması ihtimali hukuki güvenirliliği zedeleyecektir. Şunu da belirtmek gerekir ki, Antalya 2. Sulh Hukuk mahkemesinin … esas, … karar sayılı dosyası istinaf edilmeksizin kesinleştiğinde veya istinaf edildiğinde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiğinde, kira ilişkisinin olmadığına ilişkin mahkeme kabulünün yerinde olduğu kesinleşeceğinden, elbette ki davacının o kabul doğrultusunda el atmanın önlenmesi davası açmasında güncel hukuki yararının olduğu kesindir. Aksi durumun bölge adliye mahkemesince kabulünde ise olayda kira ilişkisinin olduğu netleşecektir. Sulh hukuk mahkemesinin kararının denetlenmesinde özetle, taraflar arasındaki sözleşmenin niteliği, sözleşmelerin birbirinin devamı olup olmadığı, tarafların davranışlarının sözleşmelerin devam iradesi olup olmadığı, birbirlerinin devamı niteliğinde olup olmadığı hususları da netleşecektir. Şu aşamada ise iş bu davanın açılmasında güncel korunmaya değer bir hukuki yararı olmadığı” gerekçesiyle davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davada hukuki yararın olduğunu, Sulh Hukuk Mahkemesinde görülen davadaki sözleşme ile dava konusu sözleşmenin birbirinden farklı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Her ne kadar mahkemece eldeki elatmanın önlenmesi davası ile Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasına konu talebin aynı sonuca yönelik olduğu ve bu nedenle eldeki dosya yönünden hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de Antalya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyasına konu sözleşmenin 30/05/2014 tarihli kira sözleşmesi olduğu ve bu sözleşmeye dayalı olarak kiralananın tahliyesinin talep edildiği, eldeki davada ise taraflar arasındaki 01/02/2019 tarihli sözleşme uyarınca elatmanın önlenmesinin talep edildiği, her iki dosyada dayanılan sözleşmelerin ve hukuki sebeplerin farklı olduğu bu nedenle davacının eldeki davayı açmada hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 23/02/2022 Tarih ve … Esas … Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırıldığından davacı vekilinin diğer istinaf nedenlerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
5-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 80,70 TL maktu istinaf karar harcının davacıya İADESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin ilk derece mahkemesinde yapılacak yargılama sonucunda dikkate ALINMASINA,
7-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
8-6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince peşin alınan ve harcanmayan istinaf gider avansının İlk Derece Mahkemesince ilgiliye İADESİNE,
9-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 Sayılı HMK’nun 353/1-a-6. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle ve HMK’nın 353/1-a. maddesince kesin olarak karar verildi.03/02/2023