Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/478 E. 2023/491 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
EK KARAR TARİHİ: 25/11/2022
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ
KARARIN YAZIM TARİHİ: 14/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin dava dosyası istinaf yasa yolu incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiş olmakla, dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye Hakimin inceleme raporu okundu.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
İhtiyati hacze itiraz eden vekili özetle: müvekkili şirket aleyhindeki ihtiyati haciz kararına dayanak bononun 10/02/2017 keşide tarihli olmasına rağmen senette bir yıpranmanın olmadığını, bononun 10.02.2020 vade tarihli olmasının ve yine ihtiyati hacze vade tari- hinden itibaren 2 yıl 9 ay 15 gün sonra yani 25.11.2022 tarihinde girişilmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile alacaklı arasında herhangi bir hukuki ilişkinin bulunmadığını, ihtiyati haciz talep edeninin ekonomik durumu itibarıyla böyle bir alacağının olmasının mümkün gözükmediğini, müvekkili ve talepte bulunan tarafın bilançolarının incelenmesi halinde bile müvekkilinin ihtiyati haciz isteyenden herhangi bir suretle borç talebinde bulunmasın söz konusu olmayacağının anlaşılacağını, anonim şirket olan müvekkilinin ticari faaliyetlerini ticari defterlerine işlediğini, defterlerinde de herhangi şekilde borç kaydına rastlanmadığını, bu hususta gerekli şikayetin Başsavcılığa yapıldığını, müvekkili şirket adına keşideci sıfatıyla kambiyo senedini imzalayan kişi ile davalı arasında muzavaalı bir ilişkinin olduğunun anlaşıldığını, bu kişiye müvekkili tarafından borçlandırıcı işlem yapmak husununda bir yetki de verilmediğini, talepte bulunanın haksız menfaat sağlamak amacıyla müvekkili şirket yetkilisinin kardeşi ile birlikte hareket ettiğini, müvekkili şirket ile talepte bulunan taraf arasında herhangi bir ticari ya da hukuki ilişkinin bulunmadığını belir- terek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden vekili özetle; itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; borçlunun itirazının ihtiyati haczin dayandığı sebeplere ilişkin olduğu, mahkemece ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın varlığı hakkında kanaat edinilmiş olması”nın yeterli olduğu, ihtiyati haciz talep edilebilmesi için alacağın vadesi gelmiş bir para alacağı olması ve rehinle temin edilmemiş olmasının gerektiği, yasal unsurlarında eksiklik bulunmayan bononun alacağın varlığını yaklaşık olarak ispatladığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı itiraz eden tarafça istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İhtiyati haciz kararına itiraz eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin hakkındaki ihtiyati haciz kararına dayanak bononun keşide ve vade tarihleri itibarıyla ihtiyati haciz talep edene borcunun olduğuna ilişkin ticari defterlerinde bir kaydın olmadığını, hatta talep edenin 12.08.2022 tarihinde müvekkili şirkete gönderdiği cari hesap tablosunda da böyle bir borcunun görülmediğini;
Müvekkilinin hileli yollarla borçlandırılması durumunun sözkonusu olduğunu, talep edenin bono bedeli kadar bir borç verebilecek bir ekonomik güce sahip olmadığını, müvekki- linin yetkisiz temsil ve hile ile borçlandırıldığını, ekonomik olarak bu denli bir alacağı olamayacak olan talep edenin alacağını 3 yıla yakın süre tahsil etmeden bekletmesinin de hayatın olağan akışına uygun olmadığını, müvekkilinin bu güne kadar bono düzenlemediğini bütün ödemelirini çek vererek yaptığını, müvekkilinin alacaklı ve diğer borçlu …. tarafından muvazaalı olarak borçlandırıldığını;
Bonada müvekkili şirket adına imzası bulunan kişinin bu imzayı attığı sırada şirketi temsile yetkili olmadığını, hatta daha özel bir yetki gerektiren döviz cinsinden borçlanma konusunda da böyle bir yetkinin verilmediğini, kaldı ki anonim şirket olan müvekkilinin iki kişi tarafından birlikte temsil edilebileceğini imzanın ise tek ikişi tarafından atılmış olduğunu belirterek; ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararın ve müvekkili hakkındaki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Talep, itiraz eden tarafından hakkında mahkemece verilen ihtiyati haciz kararına itirazın reddine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İtiraz eden vekilinin hakkındaki ihtiyati haciz kararına dayanak bonoda müvekkili adına atılı imzanın yetkisiz bir temsilciye ait olduğu ve hatta müvekkili şirketin iki kişi ile birlikte temsil edilebileceğini belirttiği halde mahkemece bu hususun araştırılmadığı, itiraz edenin de bu hususuta dosyaya bir belge sunmadığı görülmektedir. Bunun dışındaki itiraz sebebeleri ise açılacak menfi tespit davasında değerlendirilebilecek hususlardır. İtiraz edenin dosyaya temsil ve şirket yetkilisi ile ilgili bir kayıt sunmamış olması karşısında istinafının reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak itiraz eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldı- ğından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İtiraz eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcı peşin alındığından yeniden alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-İtiraz edenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.14/03/2023