Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/452 E. 2023/1093 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 27/12/2022
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 06/06/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkili tarafından ZMMS poliçesi ile 19/10/2017-2018 dönemi için sigortalanan … plakalı aracın, …. sevk ve idaresinde iken 25.09.2018 tarihinde park halindeki …. plakalı araca çarpması ve kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olması sebebiyle …. plakalı araç sahibine 31/01/2019 tarihinde 7.315,69 TL ödeme yapıldığını, sigortalı araç sürücüsünün kaza anında alkollü olması ve kazanın salt bu alkolün etkisiyle gerçekleşmesi sebebiyle yapılan ödemenin sigorta poliçesinin tarafı olan dava- lıdan tahsili için Denizli 1. İcra Müdürlüğü’ nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden genel haciz yoluyla girişilen takibe davalının yaptığı itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek; itirazın iptaline ve inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; araç kiralama işi ile iştigal eden müvekkilinin sigortalı kazaya karışan aracı kazadan çok önce yapılan 20/01/2018 tarihli kira sözleşmesi ile sürücü …. e kiraladığını, aracın işleteni sıfatının KTK’nun 3. Maddesi gereğince müvekkilinde değil sürücüde ol- duğu, aracın bakımı tam olarak yapıldığı gibi kazanın da sigortalı araç kusuru ile meydana gelmediği, yine sigortacı davacı tarafından yapılan ödemenin sulh anlaşması doğrultusunda yapılmış olması karşısında yapılacak ödemenin ne şekilde belirlendiğinin dayanak alındığı belirtilen raporun gerçek zarar miktarını yansıtıp yansıtmadığının belli olmaması sebebiyle müvekkilinin temerrüdünden de söz edilemeyeceği belirterek davanın reddine ve kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davalı sigortalı ile sürücü arasındaki araç kiralama sözleşmesinin uzun süreli olduğu, kaza tarihi itibarıyla araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanmaya bağlı işleten sıfatının dava dışı sürücü …. de olduğu, davacı sigorta şirketinin ZMMS kapsamındaki bu talebini ancak adı geçen işletene karşı ileri sürebileceği, davalı … nin işleten sıfatının bulunmadığı gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili sigorta şirketinin alacağının dayana- ğının davalı ile aralarındaki ZMMS poliçesi olduğu, sözleşmeye dayalı rücu davalarında davanın işleten sıfatına sahip olup olmadığının sorumluluğuna bir etkisinin olmadığı, müvekkilinin bu sözleş- meye dayalı rücü talebini ancak kendi akidi olan sigortalıya karşı ileri sürebileceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin işleten sıfatına sahip olma- ması sebebiyle sorumluluğunun da olmayacağını belirterek istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacı sigortacı ile davalı sigortalı arasındaki, sigortalı araç sürücüsünün aldığı alko- lün tesiri ile yaptığı kaza sebebiyle üçüncü kişilere verdiği zararın sigortalıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Mahkeme, davalı sigortalının kazanın meydana geldiği tarihte sigortalı aracın işleteni olma- dığı gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu sebebiyle reddine karar vermiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davayı konu icra dosyası incelendiğinde, davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında 25/12/2019 tarihinde 7.315 TL si asıl alacak 1.281,83 TL si işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.596,83 TL alacağın asıl alacağa takip tarihinden itibaren ‘reeskont avans’ faizi uygulanmak suretiyle tahsi- linin talep edildiği görülmüştür. Dosya arasındaki ödeme belgesine göre davacı, zarar görene 7.315,69 TL ödemeyi 01/02/2019 tarihinde yapmıştır.
Mahkemece sigortalı aracın mülkiyet bilgileri istenmiş gelen müzekkere cevabından, sigor- talı aracın davalıya ait olduğu, hasar dosyası incelendiğinde, 25/09/2018 gün ve saat 2:28 itibarıyla sürücü …in 1.85 promil alkollü olduğu, kaza tutanağının da aynı gün saat 02:20 itiba- rıyla tutulduğu, incelenen ZMMS poliçesine göre sigortalı aracın 19/10/2017-2018 tarihleri arasında kiralık oto olarak sigortalandığı görülmüştür.
Mahkemece nöroloji uzmanı, trafik bilirkişisi ve sigorta ekpserinden oluşan bilirkişi heye- tinden rapor alımış, alınan bu rapora göre kazanın tek başına alkolün etkisi ile meydana geldiği, alkol dışında başka bir etkenin olayın meydana gelmesinde rolünün olmadığı, sigortalı araç sürücüsünün “sola dönüş kurallarına riayet etmemek” ve “doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma” kusur- larını işlediği, başkaca kusur izafe edilecek kişi veya unsur olmadığı bildirilmiştir. Sigorta eksperi bilirkişiden alınan 27.04.2022 tarihli raporda; dava konusu kazada … plakalı araçta 10.457,02-TL tutarında hasar meydana geldiği, “dava konusu kazada ….plakalı araçta mey- dana gelen değer kaybının tespiti hususunda Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde açılan …. E. …. esas numaralı dosyaya istinaden 7.315,69-TL tazminat ödemesi yapıldığı” belirtilmiştir.
Alınan bu raporlara davalı tarafça, kazanın salt alkol etkisi altında gerçekleşmediği, kazanın zarar gören aracın hatalı park edilmesi ve sigortalı aracın süratli kullanılmasının da etkili olduğu, değer kaybı hesabının hatalı ve fahiş olduğu belirtilerek itiraz edilmiş; davacı tarafça, dava konu alacağın karşı tarafa yapılan değer kaybı ödemesi olduğu ifade edilmiştir.
Mahkemece bilirkişiden alınan kira sözleşmesi ile ilgili rapora ise davacı tarafça bilirkişinin temmerrüt tarihini hatalı belirlediği gerekçesi ile itiraz edilmiştir.
2918 sayılı kanunun 95. Maddesine göre “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşme- sine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” Demek suretiyle rücuen tazminat taleplerinde sigortacının kendi sigortalısından yaptığı ödemeyi geri isteyebileceği; 01/06/2015 tari- hinde yürürlüğe giren karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartlarının B4. Maddesinde, “… Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir. Sigortalıya başlıca şu nedenlerle rücu edilir: … c) Aracın, uyuşturucu madde veya ilgili mevzuatta belirlenen seviyenin üzerinde alkollü içki almış kişilerce veya aynı mevzuatta alkollü içki alamayacağı belirtilen kişilerce alkollü içki alınmak suretiyle kullanılması sırasında meydana gelen zararlar,…” denilmektedir. Dolayısıyla ödemede bulunan sigortacının “si- gorta sözleşmesine … göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kaza- ya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.” Denildiğinden, sigortalının kendi sigortacısına karşı sorumlu tutulabilmesi için kaza anında ayrıca işleten sıfatına sahip olması gerekmez. Bu bakımdan mahkemenin davayı husumet yönünden red etmesi doğru olmamıştır.
Mahkemece usulünce alınan bilirkişi raporlarına göre, sigortalı araç sürücüsünün salt aldığı alkolün tesiri ile ve tam kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, dava konusu talebin zarar gören araç için yapılan değer kaybı ödemesi olduğu bu ödemenin tahkim dosyası kayıtlarına göre 7.315,69-TL olduğu, alınan raporların hüküm vermeye yeterli olduğu buna göre ödeme tarihi olan 01/02/2019 tari- hi ile takip tarihi olan 25/12/2019 tarihi itibarıyla tarafların tacir ve işin de ticari iş olması sebebiyle geçerli avans faizi oranın 11/10/2019 tarihine kadar 19,50 bu tarihten takip tarihine kadar 18.25 olma- sı karşısında davacının talep edebileceği işlemiş faiz miktarının 1.276,60 TL olması gerektiği bu durumda toplam alacağın 8.591,62 TL olacağı anlaşıldığından davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince esastan kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesinin kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN KABULÜNE,
2-6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİnin 27/12/2022 tarih ve …. Esas …. Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın kısmen KABULÜ ile davacı tarafından davalı hakkında Denizli 1. İcra müdürlüğünün …. esası üzerinden girişilen takibe davalının yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 7.315 TL asıl alacak, 1.276,60 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 8.591,62 TL üzerinden takipte belirtilen diğer şartlarla ve tahsilde tekerür olmamak kaydıyla aynen devamına fazlaya ilişkin talebin reddine,
Alacağın likit olmaması sebebiyle tarafların karşılıkla tazminat taleplerinin reddine
b-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 586,89 TL harçtan peşin olarak yatırılan 103,83 TL harcın mahsubuyla bakiye 483,06 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA,
Denizli Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/02/2023 tarih ve … Esas – …. Karar sayılı,… Harç sayılı Harç Tahsil Müzekkeresinin ilk derece mahkemesince İPTALİNE,
c-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvurma harcı ile 103,83 TL peşin harç olmak üzere toplam 158,23 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
d-Davacı tarafından yapılan davetiye ve posta gideri 116,10 TL, bilirkişi masrafı 1.500,00 TL, olmak üzere toplam 1.616,10 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.615,18 TL davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
e-Davalı tarafından yapılan 600,00 TL davetiye giderinin davanın red oranına göre hesaplanan 0,34 TL davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
f-Arabuluculuk aşamasında sarf edilen 680,00 TL’nin yargılama giderinin kabul ve red oranları gözetilerek 0,40 KR sinin davacıdan, kalanının davalıdan alınarak Hazineye İRAT KAYDINA,
g-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve kabul oranına göre hesaplanan 8.591,62 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
h-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ve red miktarına göre hesaplanan 4,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
ı-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davacıya İADESİNE,
i-Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesince davalıya İADESİNE,
3-İstinaf incelemesi yönünden;
a-Davacının istinaf başvurusu kabul edildiğinden 492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince peşin olarak yatırılan 179,90 TL maktu istinaf karar harcının talebi halinde davacıya İADESİNE,
b-Davacı tarafından istinaf incelemesi için yapılan 492,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 145,00 TL posta masrafı, 33,90 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 570,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
c-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
d-İstinaf gider avansından kullanılmayan kısmının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
4-Kararın İlk Derece Mahkemesince taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan incele- me sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.06/06/2023