Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/417 E. 2023/937 K. 16.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ: 22/03/2022
DAVANIN KONUSU: Konkordatonun Feshi
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 16/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle: Müvekkili şirketin, davalı borçludan 31/07/2019 keşide tarihli 57.000,00.-TL bedelli çekten dolayı 57.970,00.-TL, 31/10/2019 keşide tarihli 25.000,00.-TL bedelli çekten dolayı 25.500,00.-TL olmak üzere geçici mühlet tarihi itibarıyla toplam 83.470,00.-TL alacağı bulunduğu, bu alacaklarının tahsili için İstanbul 33. İcra Müdürlüğü’ nün … ve İstanbul 7. İcra Müdürlüğü’nün … esas dosyaları üzerinden icra takibine başlandığı;
Davalı şirket tarafından 01/07/2019 tarihinde açılan konkordato davası üzerine mahkemece 03/07/2019 tarihinde geçici mühlet, 02/10/2019 tarihinde 1 yıl süreli kesin mühlet kararı verildiği, mahkemenin konkordato projesinin tastikine ilişkin 24/06/2021 tarihli kararı ile de davalı şirketten kayıt altına alınan adi alacakların projenin tasdikine ilişkin 24/06/2021 tarihinden itibaren 3 ay geri ödemesiz, geri ödemesiz dönemin sonunda her ayın 25. günü olmak üzere 20.000 TL ile 50.000 TL arasındaki alacakların 12; 50.000 TL ile 100.000 TL arasndaki alacakların 18 eşit taksitle ödenmesine karar verildiği, tasdik kararının üzerinden 6 ay geçtiği halde davalı şirket tarafından müvekkiline herhangi bir ödeme yapılmadığı belir- terek; konkordatonun müvekkili yönünden kısmen feshi ile tedbirlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle: müvekkili şirketin keşidecisi olduğu davacının alacağına daya- nak olan çeklerin lehtarları tarafından ciro edilmek suretiyle üçüncü kişilere geçtiği, bu se- beple dava konusu çekleri teslim etmeyen davacıdan çekleri ödemeler bitince teslim edecek- lerine dair yazılı taahhüt talep edildiği, davacının çek bedellerinin bir kısmını cirantalardan tahsil ettiği için taahhüt vermek istemediği, davacının alacağının ne kadarını tahsil ettiğini de icra dosyasına bildirmediği, bu yüzden müvekkilinin de bu çeklerle ilgili yapması gereken ödeme miktarını bilemediğini belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; Mahkemelerinin konkordato projesinin tasdikine ilişkin 24/06/2021 tarih ve … E, … K sayılı kararın kesinleşmediği, istinaf incelemesinde olduğu, konkordatonun feshinin talep edilebilmesi için her halükarda tasdik kararının kesinleşmesinin dava şartı olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar veril- miştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağına dayanak çeklerin icra takip bilgilerinin davalı şirkete ve bu şirketin kayyımına bildirildiği halde ödeme süre- sinde yapılmadığı gibi taraflarına haricen yapılmış bir ödemenin de bulunmadığı, ödemenin yapıldığının kabulü halinde ise ödemenin dava açıldıktan sonra yapılış olması sebebiyle faizi için yapılmış bir ödemeden söz edilemeyeceği; bu davanın açılabilmesi için konkordato projesinin kesinleşmesinin dava şartı olduğu yönünde bir kanun hükmü bulunmadığını belir- terek; kararın kaldırılmasına ve davanın kabulü ile konkordatonun müvekkili yönünden kısmen feshine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 308/e maddesi uyarınca konkordatonun kısmen davacı yönünden feshi istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İİK.’nun 289/2. Maddesine göre “Konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması hâlinde borçluya bir yıllık kesin mühlet verilir.” 293. Maddesine göre “Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.”
İİK.’nun 306/1 maddesine göre “Konkordatonun tasdiki kararında alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir.” 308/a maddesine göre “Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir.”
İİK.’nun 308/e maddesine göre de “Kendisine karşı konkordato projesi uyarınca ifada bulunulmayan her alacaklı konkordato uyarınca kazanmış olduğu yeni hakları muhafaza etmekle birlikte konkordatoyu tasdik eden mahkemeye başvurarak kendisi hakkında konkor- datoyu feshettirebilir.
Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.”
Mahkemece proje denetim kayyımı dinlenmiş, beyan ve sunduğu belgelere göre; davacının alacağına dayanak çek bedellerinin davadan sonraki 25/02/2022 tarihinde ödendiği, çek asılları iade edilmlediğinden ödemelerin bir kısmının mükerrer ödeme olabileceği bildi- rilmiştir.
Mahkemenin kanun yolu ve süresini (somut olayda 10 gün yerine 2 hafta olarak) hatalı belirtmesi hâlinde, usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması, mahkemenin kanun yolunu ve süresini taraflara doğru gösterme yükümlülüğü de gözönüne alındığında kararda belirtilen süreye uyularak yapılan kanun yolu başvurusunun, adil yargılanma hakkı ve mahkemeye erişim hakkı kapsamında değerlendi- rilerek süresinde yapıldığının kabul edilmesi ve istinaf incelemesinin yapılması gerektiği açıktır.
Yargıtayca da; İlk derece mahkemesi hakiminin gerekçeli kararda istinaf yoluna başvurma süresi 10 gün olmasına rağmen iki hafta olarak belirtiği, Hakimin, mahkeme kararında kanun yoluna başvurma süresi konusunda yanıltması halinde bu durumun taraflar aleyhine sonuç doğurmaması ve hak kayıplarına neden olmaması gerektiği, bu nedenle iki haftalık süre içinde istinaf başvurusunda bulunanın istinaf incelemesinin yapılması gerektiği belirtilmiştir.(Y.23.HD.2019/2069 E, 2020/1566 K sayılı ilamı)
Konkordato tastik kararının kesinleşmesinin dava şartı olması ile ilgili Yargıtay istikrarlı bir biçimde “Konkordatonun kısmen ya da tamamen feshi için kesinleşmiş bir konkordato tasdik kararının bulunması gerekir. Mahkemenin gerekçesinde bu hususun aksini savunmuş olmasında isabet bulunmamaktadır.” (6. Hukuk Dairesi 2022/4950 e 2022/5860 k) şeklinde karar vermektedir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, konkordato projesinin tastikine ilişkin kararın kesinleşmiş olmasının bu dava için dava şartı niteliğinde olması, kesinleşmediği hususunda taraflar ve mahkeme arasında bir ihtilaf bulunmaması karşısında; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görül- mediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.16/05/2023