Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/402 E. 2023/282 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 23/12/2022
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 20/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili, Müvekkili 29/09/2022 tarihinde davalı sirket ile hisse payının devri ve işletme ortaklığı sözleşmesi taraflarca akdedildiğini, iş bu sözleşme ile …. Har.Nak.Pet.Tic Ltd Sti’nin %50 hissesinin müvekkiline devri hususunda tarafların anlaştığını, iş bu devire karşılık müvekkiline ait kıymetli evrakların müvekkil davacı tarafından davalı şirket yetkilisi …. teslim edildiğini, iş bu sözleşme ilgili adresinde bulunan faaliyet halinde bulunan …. Har.Nak.Pet.Tic Ltd Şti’nin %50 hisse devri karşılığında kar ve zarar paylaşımını ortaklar arasında hak ve sorumlukları düzenleyen hisse pay ve devrini işletme ortaklığına ilişkin sözleşme olduğunu, müvekkil davacı-davacı şirket vekili ile davalı şirket arasında sözleşme devrine yönelik 7 adet 1.595.000,00 TL miktarlı tüm çekler müvekkili tarafından davalı şirketin %50 hisse devri karşılığında 26/09/2022 tarihinde davalı şirket yetkilisi ….a teslim edildiğini, ayrıca %50 bedelin toplam anlaşılan miktarı 5.500.000,00 TL olup işbu çeklerin toplam rakamdan mahsup edileceği yönünde tarafların anlaştıklarını, ancak davalı şirketin aynı taş ocağı ve söz konusu işletmenin devamı için ilgili iş makinelerinin kullanımı, işleyişini sağlayan maden ocağındaki araç ve makineleri usulsüz bir şekilde 3.kişilere sattığını ve taş ocağındaki çalışma ortamını tamamıyla durma noktasına getirdiğini, müvekkilinin taş ocağındaki araç ve gereçlerin usulsüz satışı sebebiyle ilgili kolluk kuvvetine şikayette bulunduğunu, ayrıca davalı şirket …. Ltd. Şirketini taş ocağı ve maden ocağındaki tüm araç ve gereçleri, ağır iş makinelerini mal kaçırmak ve usulsüz şekilde ticari faaliyetini devam etmek amacıyla 07/12/2022 tarihinde alt firma olarak kullandığı …. Tic. A.Ş.’de faaliyetine devam ettiğini, müvekkilinin hisse devri sözleşmesi nedeniyle zarara uğratıldığını, davalı şirket hem yasal olarak hem de usulsüz bir şekilde davacı müvekkili ile yapılan sözleşmenin getirdiği hak ve yükümlülükleri yerine getirmediğini, işbu sebeple sözleşmenin iptali ve çeklerin iadesini isteme zorunluluğu ortaya çıktığını, müvekkilinin zararına oluşacak şekilde tarafların sözleşmeden doğan hak ve borçlarında önemli bir dengesizliğe sebep olduğunu, sözleşmedeki çıkar dengesinin müvekkili aleyhine bozulduğunu, somut olayda müzayaka durumunun söz konusu olduğunu, çeklerin davalı şirket yetkilisine teslim edilmesi ile kötü niyetli olarak 3.kişilere cirolandığını, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05/02/1969 tarih ve 66/1-263/90 sayılı kararında açıklandığı gibi somut olayda gabinin yasal şartlarının oluştuğunu, tarafların iradelerini etkileyip sözleşme yapmalarına neden olan koşullar daha sonra önemli ölçüde, çarpıcı, adaletsizliğe yol açan olayların gerçekleşmesi ile değişmişse yanların artık o sözleşme ile bağlı tutulamayacağını yine somut olayda işlem temelinin çöktüğünü iddia ederek; tasarruf tarihinden önce davalı üçüncü kişiler arasında herhangi bir ‘yakınlık’, ‘iş arkadaşlığı’, ‘ticari ilişki’,‘komşuluk’,‘iş ortaklığı’,‘akrabalık’ ve ‘tanıdıklık’ bulunup bulunmadığı araştırılarak, davalı üçüncü kişinin, borçlunun alacaklılarına zarar verme kasdıyla hareket ettiğini bilen veya bilmesi gereken kişilerden olup olmadığının irdelenerek, varılacak sonuca göre bir karar verilmesini, söz konusu davalı şirket müvekkili davacı ve davacı şirketi zarara uğratmak maksadıyla ve dolandırmak amacıyla hareket ettiğini, dolayısı ile ilgili çeklerin ödenmemesi yönünde tedbir taleplerinin kabul edilmesinin hakkaniyet ve hukuk kurallarına uygun olacağını, öncelikle dilekçe ekinde ve delil olarak sundukları çeklerin ödenmemesi yönünde dava sonuna kadar ihtiyati tedbir taleplerinin kabulü yönünde karar tahsisini, sözleşmenin iptalini ve sözleşmeye konu davalı şirket yetkilisine teslim edilen tüm çeklerin davacı müvekkiline iadesini yönünde karar tahsisini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesine eklediği deliller ve dava dilekçesinin içeriğine göre, talep edilen tedbir için bu aşamada yaklaşık ispat koşulunun gerçekleşmediğini, dava dilekçesinin içeriğinden davaya konu çeklerin 3.kişilere ciro edildiğinin belirtilmesinin anlaşılmasından bahisle, davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
23/12/2022 tarihli ara karara karşı, davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; HMK’nın 389. maddesindeki şartların gerçekleştiğini belirterek ara kararın kaldırılmasını ve tedbir talebinin kabulünü talep etmiştir.
Talep ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi ara kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, ara kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; davacılar vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar vekilinin İlk Derece Mahkemesi 23/12/2022 tarihli ara kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcının peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacıların istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.20/02/2023