Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/371 E. 2023/361 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ANTALYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 10/01/2023
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 27/02/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından satılıp teslim edilen mallara karşılık davalıya 7 adet toplam bedeli 2.391.645,94 TL olan fatura düzenlenerek gönderildi- ğini, toplam fatura bedelinin 128.302,20 TL lik kısmının ödenmediğini, tahsili için girişilen takibe itiraz edildiğini, işlemiş faizi ile birlikte toplam alacak miktarının 130.135,71 TL olduğunu belirterek davalının itirazının iptaline, %20 den az olmamak üzere inkar tazmina- tına ve borçlunun taşınır-taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir.
Davacı tarafından dava dilekçesi ekinde biri hariç (faturanın ikinci sayfası yok) “irsa- liye yerine geçer” kaydı taşıyan, davalı şirket adına düzenlenmiş dava dilekçesinde belirti- len fatura örneklerinin bulunduğu görülmüştür.
Mahkemece; alacağın varlığının yaklaşık olarak ispatlanmadığından bahisle dava- cının ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; TTK nın 21. Maddesine göre faturayı alan tacirin 8 gün içerisinde muhteviyatına itiraz edebileceğini, alacağın dayanağı olan fatu- ranın ve alacaktan önce gönderilen 29/06/2022 tarihli ihtarnameden yaklaşık 3 ay sonra bu iade faturasının düzenlendiğini, BA VE BS formları ile mal tesliminin ispatlandığını, belir- terek kararın kaldırılmasına ve davalı şirketin menkul ve gayri menkulleri ile üçüncü kişiler- deki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya dayalı girişilen takibe yapılan itirazın iptali davası olup; talep, takip konusu alacak miktarı üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Uyuşmazlık, davacının sunduğu faturalara dayalı olarak mal tesliminin ispatlanıp ispatlanmadığı hususundadır.
Davacı ihtiyati haciz talebini, dilekçesine eklediği yukarıda belirtilen e-arşiv fatura- larına dayandırmış ve davalının hakkındaki takibe yaptığı itirazın haksız olduğunu ileri sürmüştür. İtiraza konu karardan sonra dosyaya gelen BA-BS kayıtlarında ise davacının dayandığı faturalardan 600.000 TL bedelli olanı ile 5 adet toplam 1.546.027,00 TL bedelli fatura kaydının olduğu, davacının BS kaydında ise bu 5 adet fatura bedelinin toplam 1.526.458 TL olduğu anlaşılmaktadır.
İstinafa ve itiraza konu karar mahkemenin 10/01/2023 tarihli kararı olup bu karar tarihi itibarıyla davacı alacağının varlığını sunduğu e-arşiv faturalarına dayandırmaktadır. E-arşiv fatura tek başına teslim olgusunu yaklaşık olarak ispatlayan bir delil değildir. Dolayısıyla istinafa konu kararın verildiği tarih itibarıyla teslim olgusunu yaklaşık olarak ispata yarayan bir delile davacı tarafından dayanılmamıştır. Teslim olgusunu ispata yönelik olarak dayanılan delil ise BA-BS formları olup bunlar da istinafa konu karardan sonra dosyaya girmiştir. Dairemiz istinaf incelemesini istinafa konu kararın verildiği tarih itibarıyla hukuka uygunluğu noktasından yapmaktadır. Davacının dayanağı olan bu kayıtlar itiraza konu kararın verildiği sırada alacağın varlığı ve miktarı hususunda ihtiyati haciz kararı vermeye yeterli olmadığından davacının istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldı- ğından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu HMK’nun 362/1-f. maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.27/02/2023