Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/320 E. 2023/1016 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 17/11/2022
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 31/05/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf özetle; davacı müvekkilinin keşidecisi davalının hertarı olduğu 13/01/2017 keşide 15/03/2017 vade tarihli 50.000,00 TL bedelli bonoyo dayalı olarak Denizli 7. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile dosyası üzerinden takibe girişildiği, takibe dayanak bonodaki keşideci sıfatıyla müvekkiline atfen atılı imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek; takibe dayanak bono sebebiyle borçu olmadığının tespiti ile takibin iptaline ve tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya incelendiğinde, davalı tarafın herhangi bir cevap dilekçesi vermediği gibi ön inceleme duruşmasına da gelmediği görülmüştür.
Mahkemece verilen istinafa konu kararda özetle; davacı vekilinin 26/09/2022 tarihli dilekçe ile davadan vazgeçtiği; aynı davacı vekilinin 29/09/2022 tarihli dilekçesi ile müvekkili ile aralarındaki iletişim hatasından dolayı davadan vazgeçildiği yönünde beyanda bulunulduğu oysa davadan vazgeçilmediği, aslında kendisinin davacının vekilliğinden istifa ettiğini bildirdiği; davacı tarafın 26/09/2022 havale tarihli yazılı vazgeçme beyanının beyanın davadan feragat niteliğinde değil davanın geri alınması niteliğinde olduğu gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar davacı ve davalı taraflarca istinaf edilmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın görüldüğü sırada müvekkilinin önceki vekili ile kendisinin müvekkilini temsil etmekten çekilmesini istediği halde önceki vekilinin müvekkilinin bu ifadesini yanlış anlayarak davadan vazgeçildiğine ilişkin beyanda bulunulduğu, davacının yeni vekili olarak vekaletname sunulduktan sonra dosya incelen- diğinde bu durumun fark edildiği ve hemen davaya devam etmek istediklerini mahkemeye bildirdikleri, davacı asilin iradesinin davadan vazgeçme ya da feragate ilişkin olmadığı, mah- kemece vazgeçmeye ilişkin dilekçenin verilmesinde irade fesadının olup olmadığı yönünde araştırma yapılması gerektiği, kaydıki ceza yargılamasında alınan raporla bonodaki imzanın müvekkilien ait olmadığının da anlaşıldığı, hal böyle ike müvekkilinin davadan vazgeçmesini gerektirecek bir durum bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin hakkındaki Denizli Ağır Ceza mahkemesindeki beraat kararı verilmesi üzerine davacı taraf vekili tarafından 23/09/2022 tarihli dilekçe ile “davacı ve davalının dava konusu ve icra takibi kapsamında kendi aralarında anlaşmaları nedeniyle davadan vazgeçtiklerini” beyan ettiği, bu beyanın davadan feragat niteliğinde olduğu, davacı tarafın bu beyanı veren vekilinden davadan çekilmesini istemesine rağmen bunun vekili tarafından yanlış anlaşıldığı iddia edilmiş ise de davacının vekilini azletmemiş olması karşısında verilen feragat dilekçesinin geçerliliğinin kabulü gerektiği, davacının bu beyanının davadan feragat niteliğinde olduğu halde mahke- mece bunun davanın geri alınması olarak değerlendirilmesinin de doğru olmadığını belirterek davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, hakkındaki takibe dayanak bonadaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır. Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davacı istinafı yönünden uyuşmazlık, davacının önceki vekilinin “aralarında anlaş- maya varmış olmaları sebebiyle davadan vazgeçiyoruz” şeklindeki 23/09/2022 tarihli yazılı beyanın müvekkili ile önceki vekili arasında bir yanlış anlışılmaya dayanıp dayanmadığı hususundadır. Yani davacının önceki vekilinin davacıyı dosyada vekil olarak temsil etmekten istifa etmesi gerekirken davadan vazgeçme yönünde beyanda bulunup bulunmadığı hususun- dadır.
Davacı vekilinin 23/09/2022 tarihli “aralarında anlaşmaya varmış olmaları sebebiyle davadan vazgeçiyoruz” şeklindeki dilekçesinin sehven verilmediği gerçekte davada davacı vekilliğinden istifa edildiği anlamına gelebilecek hiçbir açıklama bulunmadığı anlaşıldığın- dan davacı vekilinin istinafının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı istinafı yönünden uyuşmazlık, davacı vekilinin 23/09/2022 tarihli “aralarında anlaşmaya varmış olmaları sebebiyle davadan vazgeçiyoruz” şeklindeki yazılı beyanın HMK. ’nun 307. Maddesinde belirtilen feragat beyanı mı yoksa 123. Maddesinde belirtilen geri alma beyanı mı olduğu hususundadır. Davalı duruşma sırasında bu beyanın, öncelikle dava- dan feragat olarak değerlendirilmesi aksi halde davanın geri alınmasına muvafakat ettiklerini belirtmiştir.
Davacının önceki vekili tarafından mahkemeye 23/09/2022 tarihinde saat 16/17 itibarıyla davadan vazgeçme dilekçesi verildiği, dosyada mevcut vekaletnameye göre davacı- nın aynı tarihte yeni vekili için vekaletname verdiği görülmektedir. Yani davacı eski vekilinin davadan vazgeçme dilekçesi verdiği tarihte bir başka avukata vekaletname vermiştir. Bu yeni vekaletname dosyaya 26/09/2022 tarihinde sunulmuş ekindeki vekalet pulu ve harçlandırma 23/09/2022 tarih ve 16:55 saatlidir. Dosyada davacı tarafça önceki vekilin azledilmesi gibi bir durum yoktur fakat davacının önceki vekili 29/09/2022 tarihli dilekçesi ile 23/09/2022 tarihli beyanın müvekkili ile aralarındaki iletişim hatasından kaynaklandığını belirterek vazgeçme dilekçesinin işleme konulmamasını isteyip vekillikten istifa ettiği yönünde beyanda bulun- muştur.
“davadan vazgeçiyoruz” şeklindeki beyanın davadan feragat mi yoksa davanın geri alınması olarak mı değerlendirilmesi gerektiği hakkında Yargıtay 7. Hukuk dairesi ise geri alma olarak değerlendirmektedir. Gerçekten “Davacı vekili, … dilekçesinde ise davadan vazgeçtiğini beyan etmiş ancak diğer taraflarının açık beyanı tespit edilmemiştir. Geri alma beyanına yönelik davalı tarafın açık muvafakati bulunmadan, davacı vekilinin 10.07.2015 tarihli dilekçesinin davadan feragat olarak nitelendirilmesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiş hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.” (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/6047 e 2022/6831 k) denilmiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgiler, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmaması, davacının irade fesadıyla davadan vazgeçtiğini gösteren bir delil olmaması bilakis beyanların davadan vazgeçiyoruz şeklideki beyanda bir irade fesadını göstermemesi, öte yandan davadan vazgeçiyoruz beyanının davadan geragat edildiği anlamına gelmemesi karşısında; davacı ve davalı vekillerinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davacı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
B-1-Davalı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 179,90 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR KAYDINA, harç tahsil müzekkeresinin ilk derece mahkemesince YAZILMASINA,
3-Davalının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
C-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.31/05/2023