Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/316 E. 2023/307 K. 21.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 31/01/2020
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 21/02/2023
İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden vekili, Türkiye Vakıflar Bankası T.AO. Denizli … Şubesi’nin … Seri Nolu 23.01.2020 keşide ve 100.000,00TL miktarlı çek süresinde muhatap bankaya ibraz edildiğini ancak karşılığını çıkmadığını, müvekkilinin sonraki başvurularının da semersiz kaldığını, borçlunun malları kaçırma ihtimalinin bulunduğunu, alacağının rehin yada başka bir şekilde teminat altında da olmadığından alacağın tahsilinin tehlikeye düştüğünü bu nedenle davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu …” den 100.000,00TL alacağının tahsili sağlamak amacıyla borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki alacakları üzerine uygun bir teminat karşılığı ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden vekili, müvekkilinin Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. … Denizli şubesine ait 23/01/2020 keşide tarihli 100.000,00 TL bedelli çek sebebiyle borcunun bulunmadığını, ihtiyati haczin dayandığı sebep olan çekin altında düzenleyen … olarak gözüktüğünü, ancak imzanın …’e ait olmadığını, imzanın müvekkilinin kuzeni olan …’e ait olduğunu, bu çek sebebiyle imza itirazlarının bulunduğunu, çekin ödeme günü olan 31/01/2019 tarihinin çekte tahrifat yapılarak 23/01/2020 olarak değiştirildiğini, paraftaki imzanın düzenleyen …’e ait olmadığını, bu hasasta …’ün suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkilinin kendi adına düzenlenmiş olan çeki …’e ciro ettiğini, 11/02/2019 tarihinde çek keşideci … adına …’den teslim alındığını, çekin keşidecisine geçmesiyle beraber çek ödeme aracı olmaktan çıktığını, …’in çeki teslim ettiğine dair çek iade bordrosunun bulunduğunu, çek iade bordrosundaki imza ile senet üzerindeki imzanın aynı olduğunu, bu durumun çek üzerindeki imzanın kuzen … tarafından atıldığını göstermekte olduğunu, çek iade edildikten sonra keşide tarihinde 13/07/2019 şeklinde değişilik yapıldığını, paraflandığını ve … tekrar verildiğini, keşide tarihinin değişikliğinde müvekkilinin hiçbir şekilde muvafakatinin olmadığını, yapılan değişiklikten sonra 22/07/2019 tarihinde çek keşidecisi … adına …’den teslim alındığını, çekin tekrar keşidecisine geçmesiyle beraber çekin ödeme aracı olmaktan çıktığını, daha sonrasında çek üzerinde 13/07/2019 olan keşide tarihi üzerinde oynama yapılarak 23/01/2020 olacak şekilde parafla değişiklik yapıldığını, ancak bu parafın da …’e ait olmadığını, parafın kuzen … tarafından atılarak senette tahrifat yapıldığını, ancak yapılan bu tahrifatta müvekkilinin hiçbir şekilde muvafakatinin bulunmadığını, … ve …’ün kötü niyetle davrandığını, senet vasfı kalmayan çeke ilişkin ihtiyati haciz kararının alınmasının kanunen mümkün olmadığını, ihtiyati haczin şartlarının oluşmadığını, çekin ödeme aracı olmaktan çıkmış olup ihtiyati haciz kararının verilemeyeceğini, bu nedenlerle taleplerinin kabulü ile müvekkili hakkında verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece,”… Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası bekletici mesele yapılmış ise de bu ara karardan dönülmekle, ihtiyati hacze itiraz edenin taleplerinin açılacak menfi tespit veyahut istirdat davasında işin esasına girilerek değerlendirilmesinin gerektiği kanaatine varılmakla, Yasal düzenleme gereğince ihtiyati haciz talep eden, İİK’nun 257/1. maddesi kapsamında bir para borcunun alacaklısı olduğunu, borcun rehinle temin edilmediğini ve borcun vadesinin gelmiş olduğunu yaklaşık olarak mahkemeye kanaat getirecek tarzda ispat etmiş olmakla ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
Karara karşı, aleyhine ihtiyati haciz verilen vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Aleyhine ihtiyati haciz verilen vekili istinaf dilekçesinde özetle; dosya konusu çekin müvekkilinin kuzeni … tarafından imzalanarak müvekkiline verildiğini, müvekkilinin kendi adına düzenlenmiş çeki kaynak tekstile ciro ettiğini, 11/02/2019 tarihinde çek keşidecisi … adına kuzeni … tarafından çekin kaynak tekstilden teslim alındığını, kaynak tekstilin çeki teslim ettiğine dair iade bordrosundaki imzanın da senet üzerindeki imza ile aynı olup …’e ait olduğunu, …’ün çeki iade aldıktan sonra keşide tarihini 13/07/2019 şeklinde değiştirerek kaynak tekstile tekrar verdiğini, bu işleme müvekkilinin muvafakatinin bulunmadığını, yapılan bu değişiklikten sonra 27/09/2019 tarihinden sonra çekin keşideci … adına kuzeni … tarafına kaynak Tekstilden teslim alındığını, kuzeni … ‘ün kötü niyetli olarak çek üzerinde tahrifat yapmak suretiyle çekin tedavülde tutmaya çalıştığını, yerel mahkemece söz konusu beyanlar üzerinde gerekli inceleme ve araştırma yapmadan karar verildiğini, çekin senet vasfı kalmadığını, istinaf nedenleri olarak ileri sürmüştür.
Dava, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; aleyhine ihtiyati haciz verilen vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Aleyhine ihtiyati haciz verilen vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Aleyhine ihtiyati haciz verilen vekili tarafından istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.21/02/2023

….