Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/309 E. 2023/766 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: DENİZLİ ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 23/12/2022
DAVANIN KONUSU :Alacak (Taşınır Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/04/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; 25/09/2020 tarihinde her bir kasa başına aylık (KDV hariç) 2.50 TL den 3 ay için müvekkiline ait 1.500 adet meyve kasasını kiralayan davalının 700 adedini süresi içerisinde iade ettiği halde kalan 800 adedini iade etmediği gibi kira bedellerini de ödemediğini, davalıya kira akdinin feshedildiği bildirilerek yedinde kalan kasalar ile kira bedellerini ödemesi için gönderilen ihtarnameye de cevap verilmediğini belirterek;
Kira konusu 1.500 kasanın 3 aylık kira bedeli 11.250,00-TL ve 25/12/2020 tarihin- den itibaren davalının uhdesinde kalan 800 kasanın ihtarnamenin düzenlendiği 28/10/2021 tarihine kadarki (800×2,5×10 ay 3 gün) 20.000,00-TL kira bedelinin müvekkiline ödenme- sine, ayrıca 800 adet kasanın da müvekkiline iadesine; iade mümkün olmadığı takdirde her bir kasa bedeli 13 TL den 10.400 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; zorunlu arabuluculuk dava şartı yerine getirilmeden dava açıl- dığı, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı, davacının noksan harcı tamamla- ması gerektiği, davacının alacağına dayanak ettiği belgenin delil olarak kabul edilmeyeceği, ayrıca belgede bahsi geçen … Tarım şirketi ile müvekkilinin bir ilgisinin olmadığını belirterek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davacı her ne kadar davanın ilk açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararından sonra zorunlu arabuluculuk dava şartını temin etmek için arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunmuş ise de TTK.’nun 5/A ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi gereğince bu şart dava açılmadan önce yerine getirilmediğinden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalının tacir olduğu bilinmediğinden başlangıçta davanın asliye hukuk mahkemesinde açıldığını, mahkemenin davalının tacir olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı vermesi üzerine arabulucuya başvurulduğunu, anlaşmazlığa ilişkin son tutanağın mahkemeye ibraz edildiği halde mahkemenin verdiği dava şartına ilişkin red kararının doğru olmadığı belirtilerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, alacak istemine ilişkindir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Davada, davacı tarafından kira bedelinin tahsili ve kira konusu malların iadesi olmadığı takdirde de mal bedelinin tahsilini istemiş davalı ise kira ilişkisini inkar etmiştir.
Mahkeme 11/11/2022 tarihli ilk duruşmada, dosya görevsizlik kararı ile mahkemeye gelmeden önce arabulucuya başvurup vurmadığını açıklamak üzere davacı tarafa süre vermiş, davacı taraf ise sonraki duruşmada celse arasında yaptığı arabuluculuk sürecinin 07/12/2022 tarihinde başladığı 21/12/2022 tarihinde sona erdiğini gösteren arabuluculuk son tutanağını dosyaya sunmuş mahkemece 23/12/2022 tarihli duruşmada davanın usulden reddine karar verilmiştir.
06/12/2018 tarih ve 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A mad- desi uyarınca, “Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalar- dan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.”
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde “Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” Denilmektedir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenler, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delil- lerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra ve fakat dava görev- li mahkemede görülmeye başlanmadan önce arabuluculuk dava şartını yerine getirmemiş olması karşısında; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1- b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-a. maddesi gereğince dava değerinin karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL’nin altında kalması nedeniyle kesin olarak karar verildi.10/04/2023

….