Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/305 E. 2023/578 K. 23.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :ANTALYA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/12/2022
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 23/03/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin, aralarındaki 18/10/2021 tarihli sözleye uyarında ….. plakalı ….. marka, ….. plakalı ….. marka ve ….. pla- kalı ….. marka araçları 1.085.000 TL bedelle davalı tarafından mülkiyeti 20/10/2021 tarihinde devredilmek üzere davalı şirketten satın aldığı, 5.000 TL sinin peşin ödenerek baki- yesinin 10/11/2021 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, 10/11/2021 tarihinde ödenecek 1.080.000-TL için tanzim edilen bononun davalı tarafa verildiğini, davalının ise sözleşmeden caydığını, bir kısım aracı satıp bir kısmını da satılığa çıkardığını;
Davalı tarafın müvekkilinin peşin olarak ödediği 5.000 TL yi iade etmediği gibi ver- diği 1.080.000-TL bedelli bonoya dayalı olarak da Antalya Genel İcra Dairesi ….. Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili hakkında takibe giriştiğini, takibe dayanak bononun bedelsiz kalmış bir bono olduğunu, aralarındaki tek ticari ilişkinin 18/10/2021 tarihli sözleş- meye konu ilişki olduğunu, takibe dayanak bononun belirtilen ticari ilişki sebebiyle düzen- lendiğinin açık olduğunu,
Yine müvekkilinden hile ile alınan 18.10.2021 keşide 13.11.2021 vade tarihli 120.000-TL bedelli bonoya dayalı olarak da Antalya Genel İcra Dairesi ….. Esas sayılı dosyası üzerinden takibe girişildiğini, bu bononun müvekkilinin yaşının ileri olması ve ticari tecrübesizliğinden faydalanılarak imzalatılmak suretiyle alınmış bir bono olduğunu, bu yüzden Manavgat Cumhuriyet başsavcılığına da şikayette bulunduklarını belirterek; müvek- kilinin her iki takip sebebiyle borçlu olmadığının tespitine, tazminata ve takiplerin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili özetle; müvekkilinin davacı hakkındaki davaya konu takiplerin alacak- lısı sıfatıyla takip başlatan kişi olmadığını belirterek husumet yönünden davanın reddine ve tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkeme istinafa konu kararında özetle; davalı şirketin davaya konu icra takip- lerinin ve dayanak bonoların alacaklısı olmadığı gibi sözleşmenin de tarafı olmadığı, sözleş- mede müvekkili adına atılı bir imza bulunmadığı gerekçesi ile pasif husumete ilişkin dava şartının gerçekleşmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar vermiştir.
Karara karşı, davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirkete 18/10/2021 tanzim tarihli Araç Satış sözleşmesi sebebiyle borçlu olunmadığı iddiasıyla iş bu davanın açıldığını zira bu sözleşmenin satıcı tarafında taraflarının ….. ile bir- likte davalı şirket olduğunu, davalı şirketin bu sözleşmeye dayalı alacak talebinde bulunması- nın mümkün olması karşısında kendisine menfi tespit davası açmakta müvekkilinin hukuki menfaatinin olduğunun kabulü gerektiği, 18/10/2021 tarihli sözleşmede imzası bulunmasa bile satıcı sıfatıyla adı geçen davalı şirket ile diğer davalı ….. arasında olası bir bağın varlığı halinde bu sözleşmeye dayalı olarak müvekkilinden alacak talebinde bulunabi- lecek olması karşısında müvekkilinin kendisine dava açmakta hukuki yararı olduğunun kabu- lü gerektiğini belirterek; kararın kaldırılmasına menfi tespit davasının kabulüne karar veril- mesini talep etmiştir.
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit davası olup, uyuşmazlık menfi tespit davasının davalı şirkete karşı açılmasında davacının hukuki bir yararının olup olmadığı noktasındadır.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dava konusu Antalya Genel İcra Dairesi ….., …..Esas sayılı icra dosyaları incelendiğinde alacaklısının ….. olduğu, ilkinde 1.080.000 TL bedelli bonoya, ikincisinde 120.000 TL bedelli bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe girişildiği görülmüştür.
Davacının sunduğu sözleşme incelendiğinde satıcısının “….., … inş.” ve …..e ait TC numarası ile davalı şirkete ait vergi kimlik numarasının yazılı olduğu, sözleşmenin ….. tarafından (vekil) kaydı ile imzalandığı görülmüştür.
Dava dilekçesi incelendiğinde davacının hem belirtilen takiplerden dolayı hem de bu takibe dayanak bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, ayırıca ve açıkça dava dilekçesi ekinde sunduğu sözleşmeye dayalı olarak borçlu olmadığını iddia etmediği, bu sözleşmeyi hakkındaki takibe dayanak bonoların düzenlenme gerekçesini ve bedellisizliğinin sebebini açıklamak üzere sunduğu anlaşılmıştır. Davacının cevaba cevap dilekçesi ile ve duruşmadaki beyanıyla da sözleşme sebebiyle de borçlu olmadığının tespitini istediği görül- memiştir.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davacının dava dilekçesinde hem belirtilen takiplerden dolayı hem de bu takiplere dayanak bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitinin istendiği, cevaba cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanında da bu sözleşme sebebiyle de borçlu olmadığının tespitini istemediği anlaşılmakla; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak; davacı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince talebi halinde ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından davalı lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın Dairemiz tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b-1. bendi gereğince aynı kanunun 361/1. maddesi gereğince Dairemiz kararının tebliğinden itibaren İKİ HAFTALIK süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/03/2023

…..