Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2736 E. 2023/1933 K. 12.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
KARAR TARİHİ : 12/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
KARAR TARİHİ : 10/11/2023
DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili, müvekkilinin Antalya Genel İcra Dairesi … E sayılı (Eski esas Antalya 16.İcra Müdürlüğü … E) sayılı dosyası ile borçlular … Asfalt Madencilik Nak Turz İnş Eml İnş Malz San ve Tic A.Ş, … Asfalt İnş Taahhüt İnş Malz Mad Petrol Nak Sn ve Tic A.Ş, … İnşaat Enerji Sağlık Taşımacılık İth İhr Ltd Şti, … İnş ve Turizm Yatırımları San Tic A.Ş , … Hazır Beton ve Madencilik A.Ş, … mer İnş Taahhüt Truz San ve Tic A.Ş, … , … aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi başlattığını, müvekkilinin 30/05/2016 tarihinden bu yana alacaına kavuşamadığını,
Mahkemece, “Davacının ihtiyati hacze ilişkin talebinin değerlendirilmesinde:
İİK’nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.
Gemi alacaklıları, donatanın yalnız mahdut aynı surette mesul olduğu hallerde, ancak mesuliyete mevzu teşkil eden mal ve haklara ihtiyati haciz koydurabilirler. Donatanın aynı zamanda şahsen mesul olduğu haller bundan müstesnadır. Şu kadar ki, donatanın şahsi mesuliyeti bir miktar ile mahdut ise gemi alacaklıları ancak bu miktar için donatanın diğer mallarını haczettirebilirler.
Yük alacaklıları hakkında da yukarıdaki fıkra hükmü kıyas yoluyla tatbik olunur” hükmü düzenlenmiştir.
2004 s. İİK’nun 258. maddesine göre de, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur.”
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin “alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması” yeterlidir.
İhtiyati haciz talep edenin dilekçesinin ve ekinde sunulan Antalya Genel İcra Dairesi … E. Takip talebi ve takibin dayanağı senet sureti, Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … E Sayılı karar sureti, … Hazır Beton ve Madencilik A.Ş Ticaret Sicil Gazetesi iflas karar sureti, gerekçeli karar ve kesinleşme şerhi, Rus basınında çıkan haberler, davalı şirkete Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, … Asfalt Madencilik Nakliyat Turizm İnşaat Emlak İnşaat Malzemeleri Sanayi Ticaret A.Ş’ye ait Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, … Altyapı Yatırım İnşaat Madencilik ve Turizm Anonim Şirketi Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 26.12.2014 tarih ve 8724 Sayılı sermaye arttırımı ilan sureti, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 05.05.2014 tarih ve 8562 sayılı gazete ilanı ile 03.01.2017 tarih ve 9233 sayılı gazete suüreti, İnşaat Enerii Sağlık Taşımacılık İthalat İhracat Limited Şirketi, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi 14.06.2022 tarih ve 10598 sayılı ilan sureti, … İnşaat ve Turizm Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi suretleri, … Turizm Kuruluş İlanı 16.09.2009 tarihli VE 28.04.2016 tarihli … ile aynı adresi kullanmasına ilişkin adres nakli kararı, 13 15.09.2014 tarihli Ticaret Şicil Gazetesi pay devri ilan sureti, … Maden Mermer İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi Ve Ticaret A.Ş’ye ait Ticaret Sicil Gazetesi 12.01.2017 tarihli yönetim ve temsile ilişkin ilan sureti, … Asfalt İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirket Ticaret Sicil Gazetesi kayıtları, … Asfalt İnş. tarafından sunulan talep evrakı örneği, ihale tutanakları, ihaleye ilişkin tahsilat makbuzların tetkikinden; İİK’nın 257/1. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, asıl takip borçluları … Asfalt A.Ş, … Asfalt A.Ş, … Maden Mermer A.Ş şirketleri ile davalı arasındaki organik bağ ve tüzel kişilik perdesinin aralanması, dolayısıyla asıl borçlulardan talep edilecek tutarın davalıdan talep edilip edilemeyeceği/talep edilecek ise hangi tutarda talep edileceği hususunun özellikle asıl borçlu şirketlerin Antalya 4.ATM nin … E-… K sayılı 13.12.2021 tarihli kararı (iflas erteleme talepli bu dava 12.10.2015 tarihinde açılmıştır) ile iflasına karar verilmiş olması da dikkate alındığında yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla alacağın varlığı ve muacceliyeti hususunda kuvvetli delillerin bulunmadığı anlaşılmakla ihtiyati haciz talebine ilişkin yaklaşık ispatı yönünden yeterli koşulların bulunmadığı görülmekle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.
Davacının ihtiyati tedbire ilişkin talebinin değerlendirilmesinde;
6100 Sayılı HMK’nın 389. maddesi hükmüne göre “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
İhtiyatî tedbirde asıl olan ihtiyatî tedbire esas olan bir hakkın bulunması ve bir ihtiyatî tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyatî tedbirin temel şartlarını oluştururlar. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyatî tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyatî tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir. Tedbir talebinin kabulü veya reddi hususu bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak HMK 390/3 maddesinde tedbir kararı verilebilmesi için haklılığın yaklaşık ispatı aranmıştır.
Yine aynı maddede tedbir isteyenin dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek zorunda olduğu vurgulanmıştır.
Somut olayda; tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisinden hareketle takip borçlusu şirket ile aleyhine tedbir talep edilen şirket arasında organik bağ bulunduğu iddiası ile Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas (eski esas Antalya 16.İcra Müdürlüğü … ) takip borcundan sorumlu tutulması amaçlanmakta olup, uyuşmazlık konusu şey takip konusu alacaktır. Dolayısı ile davalı adına kayıtlı taşınmazlar uyuşmazlık konusu olmadığından, taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması yasal olarak mümkün değildir.
Anlatılan nedenlerle davacının ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine” karar verilmiştir.
Karara karşı, talep eden vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Talep eden vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olmasının yeterli olduğunu, yerel mahkemenin gerekçesinde; “… İİK’nın 257/1. maddesi yönünden yapılan değerlendirmede alacağın varlığının ve miktarının yargılamayı gerektirdiği, asıl takip borçluları … Asfalt A.Ş., … Asfalt A.Ş., … Maden Mermer A.Ş. şirketleri ile davalı arasındaki organik bağ ve tüzel kişilik perdesinin aralanması, dolayısıyla asıl borçlulardan talep edilecek tutarın davalıdan talep edilip edilemeyeceği / talep edilecek ise hangi tutarda talep edileceği hususunun özellikle asıl borçlu şirketlerin Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı 13/12/2021 tarihli kararı ile iflasına karar verilmiş olması da dikkate alındığında yargılamayı gerektirdiği, dolayısıyla alacağın varlığı ve muacceliyeti hususunda kuvvetli delillerin bulunmadığı anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebine ilişkin yaklaşık ispat yönünden yeterli koşulların bulunmadığı görülmekle, ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiştir.” şeklinde belirtildiğini, dava dilekçesinde davalı … firması ile … Group firmaları ve … ve … kardeşler arasındaki bağlantılar her bir borçlu için faaliyet alanları, adresler, ortaklık yapıları akrabalık ilişkilerinin açıkça ortaya konulduğunu, asıl borçlunun borçlarından kurtulmak amacıyla tüzel kişilik perdesinin arkasına gizlenerek iş ve işlemlerde bulunmaya devam ettiğini, borç ve sorumluluktan kurtulabilmek amacıyla tüzel kişiliğin bir araç olarak kullanıldığını, TMK’nın 2/2. maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanıldığını bu suretle üçüncü kişilere zarar verilmesinin hukuk düzenince korunamayacağını, tüzel kişiliğin varlığı için öncelikle kendine özgü bir malvarlığının olması gerektiğini, bu malvarlığının da belirli bir amaç içerisinde ve üyelerinden bağımsız olarak organize edilmiş olması gerektiğini, malvarlığının bağımsızlığı ilkesi olarak da tanımlanan bu ilkeye göre, tüzel kişilik ile onu oluşturan üyelerin arasına adeta bir perde çekildiğini ve bu nedenle tüzel kişilik ile muhatap olan üçüncü kişilerin perdenin arkasındaki tüzel kişiliği oluşturan üyelere ulaşamadığını, ancak tüzel kişi ile üyeleri arasındaki malvarlığının bağımsızlığını mutlak olarak her durum ve koşulda uygulanmasının bazı haksız durumlara neden olabileceğini, özellikle, hukuk kuralları dolanılmak suretiyle kanuna karşı hile yapılması, ayrı tüzel kişilik kavramına sığınarak onun ardında yer alan gerçek kişilerin taraf oldukları sözleşmeden kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal etmeleri ya da üçüncü kişilere zarar vermeleri, sonra da tüzel kişilik kavramının ardına gizlenilmesi dürüstlük kuralı ve hakkın kötüye kullanılması yasağı ilkelerine açıkça aykırı olduğunu ve hukuk düzenince korunmaması gerektiğini, bu gibi durumlarda TMK’nın 2/2 maddesi gereğince hakkın kötüye kullanılması söz konusu olduğu için tüzel kişilik perdesi aranılarak perdenin arkasında yer alan kişilerin gerektiğinde sorumlu tutulmaları gerektiğini, tüzel kişilik perdesinin aralanmasının genellikle kardeş şirketler arasında sözkonusu olduğunu, bu nedenle ana şirket ile kardeş şirket ve ortaklar arasındaki karmaşık ilişkiler zincirinin net bir şekilde ortaya konulması gerektiğini, bu noktada bu şirketlerin ekonomik anlamda bağımsız şirket vasfında olup olmadığının araştırılmasının önem taşıdığını, hukuken iki farklı tüzel kişilik gibi görünen bu şirketlerin aslında özdeş olduğunu, alacaklılardan mal kaçırmak ya da sorumluluktan kurtulmak amacıyla kötü niyetli olarak iki farklı tüzel kişilik gibi kurulduğunu, dava dilekçesinde davalı şirketin ortaklık yapısı, faaliyet adresi, faaliyet konusu, iflas ettirilen diğer şirketlerle bağlantısının ayrıntılı açıklandığını, bu açıklamalar ışığında İİK’nın 257.maddesi gereği yaklaşık ispat koşulunun sağlandığını, yerel mahkeme tarafından ihtiyati haciz talebi reddinin yerinde olmadığını, müvekkilinin Antalya Genel İcra Dairesi … Esas sayılı (eski esas Antalya 16. İcra Müdürlüğü’nün … Esas) dosyası ile … Asfalt Madencilik Nakliyat Turizm İnşaat Emlak İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş.,… Asfalt İnşaat Taahhüt İnşaat Malzemeleri Madencilik Petrol Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş., … İnşaat Enerji Sağlık Taşımacılık İthalat İhracaat Ltd. Şti., … İnşaat ve Turizm Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş.,… Hazır Beton ve Madencilik A.Ş., … Maden Mermer İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş., … , … aleyhine Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile icra takibini başlatıldığını, müvekkilinin 30/05/2016 tarihinden bu yana alacağına kavuşamadığını, dosya borçlusu şirketlerin de dahil olduğu, dava dışı 50’ye yakın şirket ile … ve … olarak tanınan … kardeşler tarafından yönetilen ve Antalya ilinde … Group adı altında madencilik, turizm, inşaat alanlarında faaliyet gösteren Boğaçay Havzası projesi, Expo alanı, çevre yolları gibi büyük alt yapı projelerini de üstlenen şirketler grubu kurulduğunu ve birçok ihaleye katılım sağlayarak, farklı alanlarda faaliyet göstermeye başladıklarını, müvekkili şirketin de akaryakıt sektörü de dahil birçok alanda faaliyette bulunan Antalya’nın önde gelen şirketlerden olduğunu, taraflar arasında ticari ilişkilerinden kaynaklı olarak müvekkili şirketlere borçlarını ödememesi nedeni ile açıklanan icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin ticari bütünlüğünü olumsuz etkileyen takip konusu alacağı yıllardır tahsil edemediğini, … ile … kardeşlerin … Grup olarak Antalya’da birçok alanda faaliyet gösteren ve Antalya, İstanbul ve İzmir merkezli olarak yukarıda sayılan şirketler ile daha birçok şirket üzerinden ticari faaliyetlerini devam ettirdiklerini, bu şirketlerin ise ortaklık yapılarına bakıldığında bazılarının … ve … , bazılarının da çocukları ve yeğenleri arasında ortaklık ilişkileri bulunan şirketlerin pay sahibi konumunda gösterildiğini, tüzel kişilikler arkasında devletten de birçok teşvik dahil bankalardan krediler alınarak, ticari faaliyetlerine devam ettiklerinin görüldüğünü, ancak Antalya ilinde birçok alanda önemli ihalelere katılım sağlayan bir aktör konumundaki grup şirketlerin bir anda tek tek iflas erteleme talebinde bulunmaya başladıklarını, bunlardan … Asfalt Madencilik Nakliyat Turizm İnşaat Emlak İnşaat Malzemeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş., … Asfalt İnşaat Taahhüt İnşaat Malzemeleri Madencilik Petrol Nakliye Sanayi ve Ticaret A.Ş.,… Altyapı Yatırım İnşaat Madencilik ve Turizm A.Ş., … İnşaat ve Turizm Yatırımları Sanayi Ticaret A.Ş., … Maden Mermer İnşaat Taahhüt Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.hakkında Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında iflas kararı verildiğini, kararın henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin alacağına dayanak takipte borçlu olan … Hazır Beton ve Madencilik A.Ş. hakkında da Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında iflasına karar verildiğini, Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün … İflas dosyası üzerinden ( yeni esas Antalya Genel İcra Dairesi … İflas) tasfiye işlemlerinin devam ettiğini, söz konusu grup şirketlerin iflas dosyalarından satışa çıkan bazı taşınır, taşınmaz mallarına ilişkin olarak aile üyeleri adına yeni kurdukları şirketler adına ihalelere katılım sağladıkları ve bu yeni kurulan şirketler üzerinden faaliyetlerine devam ettiklerinin tespit edildiğini, müvekkili şirket tarafından; tüzel kişilik perdelerinin arkasına saklanarak, alacaklarından mal kaçıran ve yeni kurulan şirketler ile ticari faaliyetlerine devam eden şirket ortaklarının aleyhine ihtiyati haciz talep edilen … Turizm Madencilik İnşaat Ticaret ve Sanayi Lmtd. Şti.’ne karşı perdenin aralanması davası açılması için yeterli delil tespit edildiğini, ancak söz konusu davanın dava şartı arabuluculuk aşamasına tabi olması ve bu aşamada malların bir kez daha el değiştirilerek, müvekkilinin mağduriyetinin büyümesine yol açacağından HMK’nın 397.maddesi uyarınca iki hafta içinde, ihtiyati hacizden sonra İİK’nın 264/1.maddesi uyarınca 7 gün içinde arabuluculuğa başvurulması zorunluluğu ile bu süreçte mal kaçırma ihtimalinin önüne geçilmesi amacıyla işbu ihtiyati haciz talebinde bulunma zorunluluğunun doğduğunu, davalı şirketin Azerbaycan uyruklu … tarafından 22/03/2019 tarihinde kurulduğunu, kurucusunun, … kardeşlerin, kız kardeşlerinin oğlu olduğunu, ortaklarının da kardeş çocukları olduğunu, kurucu ortağın şirketteki hisselerini 10/09/2020 tarihinde …’ye devrettiğini, …’nin …’un sağ kolu konumunda muhasebecisi olduğunu ve Türkiye’de kurmuş oldukları şirketlerin işlemlerini takip eden yardımcısı olduğunu, … Asfalt …A.Ş.’den emekli olduğunu, hatta iflası talep edilen şirketlere yönelik birçok haciz işlemlerinde yediemin olarak malları teslim aldığını, bazı şirketlerde müdürlük yaptığını, bazı dava dosyalarında … adına tanıklık yaptığını, …’nin 23/01/2022 tarihinde şirket hisselerini …’u oğlu …’a devrettiğini, şirket sermayesinin on milyara çıkarıldığını, yine …’nin … grubu adına iş ve işlemlerine yeni kurulan şirket üzerinden müdür olarak devam ettiğini, …’un 2000 doğumlu olup, Rusya’da yaşadığını, Türkiye ve şirket ile adından başka bir bağlantısı bulunmadığını, bu durumların birlikte değerlendirilmesinde şirketin … tarafından yönetildiğinin açıkça görüldüğünü, şirket hisseleri üzerindeki devirlerin iflas eden grup şirket çalışanlarından … eliyle devam ettirildiğini, şirketin, … kardeşlerin ticari faaliyetlerine tüzel kişilik arkasına sığınarak devam eden bir perde konumunda olduğunu, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki borçlu şirketlerin ticari sicil dosyalarının ayrıntılı incelenmesi sonucunda bütün şirketlerin … ve … ile bunların kardeş ve kardeş çocukları tarafından yönetildiğini, dava dışı olan … Asfalt İnşaat Sanayi ve Ticaret A,Ş,’nin aralarında organik bağ bulunan diğer şirketlerin aynı adresi gösterilerek kurulduğunu, bu şirketlerin … kardeşlerin çocukları ve yeğenleri adına kurulduğunu, iki şirketin kuruluşunun yeni tarihli olduğunu, ünvanının değiştirildiğini, hatta bu şirket tarafından iflas edilen şirkete ait maden rezervinin kendisi tarafından işletilmesi için Antalya 2. İcra İflas Müdürlüğü’nün … İflas dosyasında talepte bulunduğunu, davalı şirketin kuruluşta şirket merkezi olarak kullandığı adresin dosya borçlusu olan … Asfalt A.Ş., dava dışı … grubuna ait kurucuları … , … olan … Turizm A.Ş. ile şirket merkezi olarak kullandıkları ortak bir adres olduğunu, bu adresin dava dışı daha birçok şirkette merkez adres olarak ortak kullanıldığını, davalı şirketin şirket adresini naklettiğini, nakledilen adresin de … Turizm A.Ş’de dosya borçlusu … ile yer alan … ‘nın da iki adet taşınmazının bulunduğunu, …’nın ise dosya borçlusu olan …’nın kardeşi …’un eşi olduğunu, davalı şirketin sahibi olduğu Antalya, … , … Mahallesi … mevkii, … ada … , … , … , … , … sayılı parsel ile … … Mahallesi … ada … ve … sayılı parsel, Muratpaşa … Mahallesi … ada … parselde olmak üzere 6 adet taşınmazı … Yapı Kimyasalları Hazır Beton Madencilik İnşaat Akaryakıt Sanayi Tic.Ltd. Şti’nden Antalya 2. İcra Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasından ihale ile satın aldığını, söz konusu taşınmazların … kardeşlerin iflas eden bir şirketinden çıkmış, …ların çocukları üzerine kurduğu diğer … ailesi şirketine girdiğini, bunların yanında diğer iflas eden grup şirketler yönünden de yeni kurulan şirketin ihalelere katılımının sağlandığını, … Grup şirketlerin iflas kararı sonrası tasfiye süreçlerinin tamamlandığı, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … sayılı iflas dosyasından yapılan ihalelere davalı … adına …’nin katıldığını, ihale katılım için gerekli teminat bedellerinin … tarafından ödendiğini, davalı şirket üzerinden borçlu şirketlerin paravan şirketler ile faaliyetlerine devam ettiklerinin görüldüğünü, borç ve sorumluluktan kurtulmak amacıyla tüzel kişiliği bir araç olarak kullanılmasının dürüstlük kuralı ile HMK’nın 2/2 maddesi uyarınca hakkın kötüye kullanıldığını, hukuk düzenince korunmayacağını, tüm yapılan açıklamalara göre mal kaçırma gayesi ile hareket edildiğini, dava açılmadan önce dava şartı arabuluculuk sürecinde taşınmazların devredilmesi, bankalardaki paraların çekilmesinin kuvvetle muhtemel olduğunu, HMK’nın 397.maddesi ve İİK’nın 364/1.maddesi uyarınca süreçte mal kaçırmasının önüne geçilmesi amacıyla ihtiyati haciz talebinin zorunlu olduğunu, mahkemece yaklaşık ispat koşulları oluşmadığından bahisle ihtiyati haciz talebinin reddi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ihtiyati haciz veya ihtiyati tedbir yönünden talep edilen miktar kadar teminatın da yatırılmasına hazır olduklarını belirterek Antalya 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir talebin reddine ilişkin kararın kaldırılarak davalı şirket adına kayıtlı Antalya, … , … Mahallesi … mevkii, … ada … , … , … , … , … sayılı parsel ile … … Mahallesi … ada … ve … sayılı parsel, Muratpaşa … Mahallesi … ada … parselde olmak üzere 6 adet taşınmaz ile tespit edilebilecek diğer taşınmaz ve araçlar üzerine öncelikle teminatsız olarak, mahkeme aksi kanaatte ise uygun bir teminat karşılığında ihtiyaten haciz konulmasını, aksinin kanaati halinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati haciz ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; talep eden vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Talep eden vekilinin İlk Derece Mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Talep edenin istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından karşı taraf lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.13/12/2023