Emsal Mahkeme Kararı Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2023/2606 E. 2023/1880 K. 01.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
EK KARAR TARİHİ: 24/10/2023
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ: 01/12/2023

İlk Derece Mahkemesinin kararı süresi içerisinde istinaf edilmiş olduğundan dosya içerisinde bulunan belgeler okunup incelendi.
Üye hakimin görüşü değerlendirildi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Talep eden vekili, Karşı Taraf …’ın taşımacılık işiyle uğraşmakta olan vergi levhası bulunan bir tacir olduğunu, tarafların …’a ait olan “…. ” plakalı 2013 Model …. Mega araç ile “…. ” plakalı 2014 Model …. aracın satış ve devri için aralarında anlaştıklarını, tarafların aralarındaki anlaşmaya göre; davacı şirketin, …’a “…. ” plakalı 2013 Model …. araç için 245.000,00 TL, “…. ” plakalı 2014 … aracı için de 390.000,00 TL olmak üzere toplam; 635.000,00 TL ödeme yapacağını ve araçların devir işleminin gerçekleşeceğini, müvekkili tarafından anlaşmaya istinaden karşı tarafa 29.07.2023 tarihinde kapora olarak 2.000,00 TL gönderildiğini, akabinde de 01.08.2022 tarihinde 633.000,00 TL ücretin yine davacı şirket tarafından davalının banka hesabına gönderildiğini, akabinde 01.08.2023 tarihinde noterde yapılan işlemle “….” plakalı 2013 Model ….aracın şatış ve devir işlemi gerçekleştiğini fakat noterde davalı …’ ın borçlu olması ve aracın devrine engel olması nedeniyle “…” plakalı 2014 ….aracın satış ve devir işleminin yapılamadığını, …’ın ilgili borcu ödeyip satış ve devir işlemini en kısa sürede gerçekleştireceğini söylediğini fakat ilgili tarihten günümüze kadar geçen sürede aracın satış ve devir işlemini gerçekleştirmediğini, aracın müvekkiline teslim edilmediğini ya da haksız yere alınan bedelin müvekkiline geri ödenmediğini, noterde gerçekleşen satış ve devir işlemine ilişkin evrakın ekte yer aldığını, tarafların üzerlerindeki araç kayıtlarına uyap üzerinden sorgu yapılması ve bakılması durumunda; “…. ” plakalı 2014 ….aracın satış ve devir işleminin müvekkiline hiç yapılmadığının ilgili aracın davalı … üzerine olduğu veya başka birisine satış işlemi gerçekleşmiş olabileceği açıkça anlaşılacağını, müvekkili şirketin 390.000,00 TL alacağı mevcut olduğunu belirterek, alacağın sürüncemede kalmaması ve icra takibinin sonuçsuz kalmaması açısından borçlunun menkul, gayrimenkul ve 3.şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 09/10/2023 tarihli karar ile, borcun muaccel olmasına rağmen ödenmediği ve rehin ile de temin edilmemiş bulunduğu anlaşılmakla, ihtiyati haciz talebi İİK’nın 257. maddesine uygun olmakla, borçlunun kendisine ait menkul ve gayrimenkulleri ile 3.kişilerdeki hak ve alacaklarının borca ve ferilerine yetecek kadarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir.
Karşı taraf vekili, Genel yetki kuralları gereğince İhtiyati Haciz başvurularında yetkili mahkeme aleyhine İhtiyati Haciz İstenen tarafın ikametgahının bulunduğu mahkeme olduğunu, bu nedenle yetkili mahkeme Çankırı Mahkemesi olduğunu, ihtiyati haciz talebine dayanak olan faturalar incelendiğinde var olduğu iddia edilen borcun aranılacak borçlardan olduğunu, herhangi bir sözleşmenin var olmadığının görüleceğini, müvekkilinin alacaklı gözüken şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkilinin hakkında ihtiyati haciz talep eden karşı tarafın belirttiği ve dayanak olarak gösterdiği havalenin (633.000,00 TL tutarlı) aksine müvekkili ile karşı taraf arasında yaşanan ticaret sadece ….Plakalı tek bir aracı kapsadığnı, bu araç …. Plakalı 2013 model … marka ….Seri …Model olan araç olduğunu, bahsi geçen araç müvekkili tarafından 19.07.2022 tarihinde ilana çıkarılmış yapılan pazarlıklar sonucunda karşı tarafa 635.000,00 TL tutarla satılmış (2.000,00 TL tutarlı kapora daha önceden müvekkile gönderilmiştir) ve aracın devri 01.08.2022 tarihinde geçtiğini, akabinde ise karşı taraf aldığı bu aracı 815.000,00 TL tutarla 10.08.2022 tarihinde (satın almadan çok kısa süre içerisinde) ….. isimli uygulama üzerinden satışa çıkardığını, bahsi geçen miktarların müvekkile ödenmesi gayesi araç alım satımına ilişkin olduğunu, her ne kadar havale içeriğinde ….. plakalı araçtan bahsedilmiş ise de karşı tarafında bildiği üzere bu araç için herhangi bir anlaşma sağlanmadığını, nitekim tek bir aracın satışı yapıldığını, noterde aracın satışında daha düşük bedelin zikredilmesi sebebiyle karşı taraf hukuku dolanmak suretiyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, dilekçe ekinde yer alan müvekkilinin ilanında ve karşı tarafın ilanında yer alan rakamlarda havalede bahsi geçen tutarın iki aracı kapsamadığının da en büyük göstergesi olduğunu, dilekçe ekinde sunulan ilan kayıtları, müvekkiline yapılan havalenin tarihi, araç satımı tarihi, noter evraklarından ve araç trafik tescil kayıtlarından (….plakalı aracın) bu husus anlaşılacak olup tüm bu hususlar ayrıntılı incelendiğinde bu durum açıkça ortaya çıkacağını, bu nedenlerle usul ve esasa ilişkin itirazlarının kabul edilerek kanuna aykırı olarak verilen ihtiyati haciz kararının iptaline yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkemece 24/10/2023 tarihli ek karar ile, “… İhtiyati haciz isteyen tarafın karşı tarafa ,01.08.2022 tarihinde göndermiş olduğu 633.016,62 TL ‘ye ilişkin dekontun açıklama kısmında “2013 …. ve 2014 ….ALIM BEDELİ … ve ….”yazması ve ihtiyati haciz isteyen vekilinin sunmuş olduğu diğer dekont, dossya arasında bulunan 01.08.2022 tarihli noter satış sözleşmesi suretinden ;…. plakalı aracın karşı tarafça ihtiyati haciz isteyen tarafa 245.000,00 TL bedelle satıldığının anlaşılması, …. plakalı aracın ihtiyati haciz isteyen tarafa devrinin yapılmadığının anlaşılması ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; alacağın varlığı hususunda kanaate elverişli delillerin bulunması nedeniyle, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının talebinin reddine” karar verilmiştir.
Ek karara karşı, karşı taraf vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin yasal ikametgahının Mernis belgesinden de anlaşılacağı üzere Çankırı ili Merkez ilçesindeki adresin olduğunu, bu nedenle yetkili mahkemenin Çankırı Mahkemeleri olduğunu, ihtiyati hacze dayanak yapılan faturaların aranacak borçlara ilişkin olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkili olmadığını, müvekkilinin davalı tarafa sadece ….. plakalı 2013 model …. Seri …. Model aracı yapılan pazarlık sonucu 635.000,00 TL tutarla sattığını, 2.000,00 TL’sinin kapora olarak daha önce müvekkiline ödendiğini ve aracın devrinin 01/08/2022 tarihinde yapıldığını, akabinde karşı tarafın aldığı bu aracı 815.000,00 TL bedelle 10/08/2022 tarihinde satışa çıkardığını, her ne kadar havale içeriğinde …. plakalı araçtan bahsedilmiş ise de, karşı taraf ile müvekkili arasında bu araç yönünden anlaşma sağlanmadığını, sadece bir aracın satışının yapıldığını, noterde aracın satışında daha düşük bedelin zikredilmesi sebebiyle karşı tarafın hukuku dolanmak suretiyle ihtiyati haciz talebinde bulunduğunu, hesaba yapılan havaleden yaklaşık 6 ay sonra kötüniyetle ihtiyati haciz talebinde bulunulduğunu, müvekkilinin herhangi bir borcu olmadığı halde özellikle hesaplarına bloke konulmasının müvekkilinin ticari hayatına zarar verdiğini, mahkemece yaklaşık ispat kurallarına uygun şekilde alacak ispatlanamadığı halde ihtiyati haciz kararı verildiğini belirterek, mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Talep, ihtiyati haciz kararına yapılan itirazın reddine ilişkin kararın ve dolayısıyla verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılması istemine ilişkindir.
Mahkemece yazılı gerekçeyle, ihtiyati hacze yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dairemizce istinaf incelemesi, 6100 sayılı HMK’nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HMK m. 359/3 uyarınca; dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1. gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, ek kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre; karşı taraf vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmediğinden HMK m. 353/1-b-1. gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşıldığından aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf vekilinin İlk Derece Mahkemesi ek kararına ilişkin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin olarak alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
3-Karşı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Kullanılmayan istinaf gider avansının 6100 Sayılı HMK’nın 333. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince ilgilisine İADESİNE,
5-İstinaf incelemesi dosya üzerinden yapıldığından talep eden lehine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
6-Kararın İlk Derece Mahkemesi tarafından taraflara TEBLİĞİNE,
Dair, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliğiyle, 6100 Sayılı HMK’nın 362/1-f. maddesi gereğince kesin olarak karar verildi.01/12/2023